‘Hastalık mevsimi’ olarak adlandırılan ilkbaharda hastalıklarda artış yaşanıyor. İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mocan, yaşanan fiziksel ve psikolojik değişimlere karşı egzersizin önemine dikkat çekerek “Fiziksel olarak rahat olmak psikolojiyi olumlu yönde etkiler” diyor

Bahar hastalıklarını egzersiz yaparak yenin

DİLARA ŞİMŞEK

Tüm mevsimsel geçişlerde olduğu gibi kış aylarından ilkbahara geçtiğimiz bugünlerde pek çok hastalığın görülme sıklığında artış yaşanıyor. Ani ısı düşüşleri ve yükselişleri, yağmur, rüzgâr, polenler derken vücut direnci azalıyor. Bahara geçişte fiziksel ve ruhsal değişikler gerçekleştiğini anlatan İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ziya Mocan, hastalıklara karşı güneş ışınlarından faydanlanmanın ve egzersiz yapmanın gerekliliğine vurgu yaparak hastalıkları ve korunma yöntemlerini şöyle sıraladı:

ÜST SOLUNUM YOLU HASTALIKLARI

Kişide çoğunlukla ateş, boğaz ağrısı, öksürük, hapşırık, ses kısılması, kulak ağrısı ve geniz akıntısı gibi şikâyetlere yol açan üst solunum yolu hastalıklarına karşı önceden önlem alarak korunmak mümkün. Bu tedbirler arasında zencefil ve zerdeçal gibi gıdaları ön planda tutmak gerekli. Vücut direncini artırmak için soğan, sarımsak ve bol yeşil çay tüketilmeli.

ALERJİK RİNİT

‘Saman nezlesi’ olarak da adlandırılan alerjik rinit, burun mukozasının alerjik nedenlerle iltihaplanması anlamına geliyor. Ev tozu ve küf mantarları derken yıl boyunca da görülebilen alerjik rinit ilkbaharda havada uçuşan polenler nedeniyle artış gösteriyor. Polenlerden uzak durmak önemli. Deniz kenarları ideal yerler.

ALERJİK ASTIM

Astım ülkemizde çok sık görülen hastalıklardan bir tanesi. Alerjik astım da boğazlarda iltihaplanmaya neden oluyor. Bundan kaçınmak için yorucu aktivitelerden kaçınmak, ilaçları ve tedaviyi aksatmamak gerekiyor.

MİDE HASTALIKLARI

Mide hastalıkları da bahar aylarında sıkça görülüyor. Etten, yağlı ve ağır baharatlı yiyeceklerden bu dönem uzak durmak gerekiyor. Vejetaryen beslenme şekline yönelmemiz gerekiyor. Taze mevsim sebzeleri ve meyveleri tüketmeli. Etten ve yağdan uzak durulmalı.

BAHAR YORGUNLUĞU

Mevsim geçişi sonrasında vücutta meydana gelen metabolizma değişiklikleri hastalıklara davetiye çıkarabiliyor. Bu durum da hem günlük hayatı hem de iş hayatını etkileyebiliyor. En belirgin şikâyetler arasında sürekli yorgunluk, halsizlik ve sürekli uyuma isteği geliyor. Buna karşın uyku süresi 7-8 saat olmalı. Ancak kaliteli bir uyku çekmemiz lazım. Sessiz ve karanlık ortam, ağır yemek yememek, yemek yedikten 2 saat sonra uyumak ve bol sıvı alınmak kaliteli uyku uyumamızı sağlar.

Öte yandan Prof. Dr. Mocan, psikolojik rahatsızlıkların da bu dönemde artacağına dikkat çekti: “Fiziksel olarak rahat olmak psikolojiyi olumlu yönde etkiler. Bu nedenle herhangi bir egzersiz yapılmasında fayda var. En basit egzersiz yürüyüş. Bir saate yakın yürüyüş yapılmalı. Bu dönemde egzama ve sedef gibi cilt hastalıklarında da artış olur. Güneş ışınları bu alerjik durumlara iyi gelir.”