MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 30 Ağustos Zafer Bayramı mesajında, "12 Ada'nın coğrafi, siyasi ve diğer özellikleri hesaba katılarak hukuken tekraren ele alınması, Ege'de barış ve istikrar umutlarına canlılık katacak, ülkemiz aleyhine teşekkül eden adaletsizliği bir nebze de olsa telafi edecektir" dedi.

Bahçeli: 12 Ada'nın hukuken ele alınması, Ege'de barış ve istikrar umutlarına canlılık katacak

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıyla mesaj yayımladı.

"26 Ağustos 1922'de başlayan Büyük Taarruz, 26 Ağustos 1071 Malazgirt Zaferi'nin fazilet ve fıtrat bakımından devasa bir adımı, soy ve ruh açısından dev bir ayağı olduğunu" belirten Bahçeli, şöyle devam etti:

"İki tarih arasında geçen 851 yıllık zaman diliminde Anadolu coğrafyası adımızın, acımızın ve anılarımızın maşeri vicdan potasında kaynaşıp milli karar ve kadere dönüştüğü bir vatan unvanıyla şereflenmiştir. Nitekim emek ve enerji sarfetmeden, kan ve ter dökülmeden, haysiyet ve hedef birleşmeden, akıl, sabır, strateji, feragat kültürü yeşerip yükselmeden bir coğrafyanın vatanlaşması sadece boş bir hayalden ibarettir. Vatan, meşakkatli bir arayışın, asırların kuytuluklarına kök salmış güçlü bir irade ahlakının eseri ve ebedi esenliğidir.

Sultan Alparslan'ın 949 yıl önceki mutlak ve zamanlar üstü zaferi yüzyıllar boyunca Bizans'ın varislerini delirtmiş, çıldırtmış, adeta sindirim sistemlerini bozmuştur. Bu nedenle Malazgirt destanıyla Anadolu topraklarına dikilen istiklal sancağımızdan intikam almak için yanıp tutuşan, elde edilen muazzam başarının rövanşıyla heveslenip hezeyan bataklığına çakılan ehl-i salip farklı bahanelerle, ama hep aynı gayeyle asırlarca barbar seferler düzenlemiştir."

"Yunanistan'ın uluslararası hukuka muvafık ve müzahir hareketinin kaçınılmaz bir mecburiyet olduğunu" ifade eden Bahçeli, şöyle devam etti:

"Bir diğer sorun da Fransa'nın 1959 ve 1960 tarihli Londra ve Zürih Antlaşmaları'nın hilafına Güney Kıbrıs Rum Yönetimi topraklarına askeri varlık konuşlandırmasıdır. Yeni bir Macron kumpası tedavüldedir. Fransa'nın yanı sıra nerede durduğu belli olmayan İtalya, sinsi sinsi arkadan dolaşan bazı Körfez ülkeleri ve Mısır, Akdeniz'de çok tehlikeli bir girdaba kapılmışlardır. Yunanistan 1923 Lozan ve 1947 Paris Antlaşmaları gereğince askerden arındırılması gereken 23 adadan 16'sını silahlandırmış, adeta kaleye çevirmiştir. Üstelik 12 Ada'ya ilave olarak pek çok coğrafi formasyonla ilgili süregelen tartışmalar maalesef Türkiye'nin aleyhine gelişmiştir."

Bahçeli, "Yunanistan'ın 98 yıl önce denize döküldüğü yerden tekrar vatan topraklarına çıkmanın ve tutunmanın hedefinde olduğunu" söyledi ve şöyle konuştu:

"Karşımızda yeni bir işgal projesi bulunmaktadır. Bu durum sonu ve sonucu ne olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti adına var oluş yok oluş meselesidir. Bugüne kadar diplomatik temaslar, uzlaşma çabaları, görüşme, buluşma ve sorunları masaya yatırma süreçleri işe yaramamış, fayda sağlamamıştır. Yunanistan ile aramızdaki sorunlar hafiflemek bir yana giderek içinden çıkılamaz hale gelmiştir. ABD ile Almanya'nın, Türkiye ile Yunanistan arasında arabuluculuk yapması mutabakat kapılarını şu ana kadar aralayamamıştır. Üstelik Almanya Şansölyesi Merkel'in tüm AB ülkelerini Yunanistan'ın yanında yer almaya daveti esasen bir haçlı çağrısıdır."

Bahçeli açıklamasına şöyle devam etti:

"Ateşle oynayan Yunanistan, kışkırtan Fransa, kazanana oynamak üzere kurulan kumar masasına oturanlar ise tanıdık ve bildik ülkelerdir. Yunanistan'ın Fransa, İtalya ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile yaptığı askeri tatbikatlara karşı ayrı ayrı iki Navtex ilan edilmiş, 1-2 Eylül 2020'de de İskenderun açıklarından atış eğitimi yapacağımız duyurulmuştur. Türkiye kararlıdır, geri adım atmayacaktır. Türkiye haklıdır, ne hakkından ne de hukukundan vazgeçmeyecektir. Şayet vazgeçilirse Anadolu topraklarının yeni bir istila dalgasıyla karşılaşması mukadderdir.

Sismik Araştırma Gemimiz Oruç Reis'in önünün kesilmesi Türkiye'nin kara ve deniz vatanına kastetmektir. Güç kullanılarak buna izin verilmeyecektir. Akdeniz ve Ege'deki tarihsel çıkarlarımıza sırt dönmemiz düşünülemeyecektir. Düşünenler de ya düşkünler ya da hesap hatası içine düşenlerdir. Yunanistan'ın 12 deniz mili dayatması bir savaş sebebidir. Yükselen tansiyonun kanamaya ve dehşet verici bir kapışmaya yol açıp açmayacağını tayin edecek husus Yunanistan'ın bundan sonraki tavır ve tutumudur. Aksi halde günah Türk milletinden gitmiş olacaktır."

Bahçeli, açıklamasında şunları söyledi:

"12 Ada'nın coğrafi, siyasi ve diğer özellikleri hesaba katılarak hukuken tekraren ele alınması, Ege'de barış ve istikrar umutlarına canlılık katacak, ülkemiz aleyhine teşekkül eden adaletsizliği bir nebze de olsa telafi edecektir. Ancak Yunanistan kötü niyetlidir, uluslararası hukuka, egemenlik haklarımıza ve milli güvenliğimize açıktan meydan okumaktadır. Sonuçlarına katlanmak üzere Türk milletine meydan okuyanın akıbeti ya mezar ya da mezattır. Türkiye'nin vereceği bir taviz yoktur. Yunanistan ile konuşma, anlaşma ve uzlaşma vasatı her geçen gün imkan sınırlarından uzaklaşmaktadır.

Herkes bilmelidir ki baktığımız yer Kocatepe, bastığımız yer Dumlupınar, bayraklaştığımız yer İzmir, düşmanı batıracağımız yer de gene Ege'dir. Hiçbir ülke güç gösterisiyle, donanma sevkiyatıyla, kara ve deniz sularımızla birlikte kıta sahanlığımız ve münhasır ekonomik bölge alanlarımızda her tarafından tutuşacağı ateşe yaklaşmamalıdır. 30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Savaşı'nın nihai mükafatı olan kutlu zaferimizi asla lekeletmeyeceğiz, dün gömdüklerimize bugün boyun eğmeyeceğiz. Zaferimiz kutlu olsun, dilerim ki nice büyük zaferler müstakbelde aziz milletimizle buluşsun."

(AA)