MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sanatçı Zülfü Livaneli'nin eski Başbakan Bülent Ecevit'e yönelik eleştirilerine, "Merhum Ecevit'in devlete ve millete bağlılığını tartışmak isteyenleri Allah'a havale ediyoruz" diyerek tepki gösterdi. Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'na da tepki gösteren Bahçeli, "Serok Ahmet fitneyi bıraksın" ifadelerini kullandı.

Bahçeli'den Bülent Ecevit mesajı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sanatçı Zülfü Livaneli'nin eski Başbakan Bülent Ecevit'e yönelik eleştirilerine tepki gösterdi. Bahçeli, "Güneş toplamakla meşhur bu kişinin bir tek Kılıçdaroğlu'na laf etmediği hepimizin yalın şekilde gördüğü gerçektir" dedi.

Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Bahçeli, açıklamasında, "Cumhur İttifakı’nı hedef alan alçak kampanyalara kulağımız tıkalıdır. Cumhur İttifakı, Türk milletinin duruşudur. İttifakımızda çatlak arayanlar nal toplamaya devam edecek" dedi.

Sanatçı Zülfü Livaneli'nin eski Başbakan Bülent Ecevit'e yönelik eleştirilerine ilişkin Bahçeli, "Merhum Ecevit'in devlete ve millete bağlılığını tartışmak isteyenleri Allah'a havale ediyoruz. Güneş toplamakla meşhur bu kişinin bir tek Kılıçdaroğlu'na laf etmediği hepimizin yalın şekilde gördüğü gerçektir" diye konuştu.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'na tepki gösteren Bahçeli, "Serok Ahmet fitneyi bıraksın. Onun Serok'luğu bölücülüğün umududur. Serok Ahmet, zillet çamurunun içinde çırpınmaktadır" ifadelerini kullandı.

Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Son günlerde Cumhur İttifakı'nı hedef alan alçak kapmayanlarına kulağımız tıkalıdır. Cumhur İttifakı dünden daha güçlü şekilde ayaktadır. Cumhur İttifakı Kuva-i Milliye ruhudur. Cumhur İttifakı Türk milletinin duruşudur. Bu duruş icazetli, ipotekli bir duruş değil.

Akıllarınca ittifakımızda çatlak arayanlar, her konuyu çarpıtanlar nal toplamaya devam edecektir. Türk milletinin ruh kökünden doğan erdemli bir ittifakın çatlaması değil, mihrakları çatlatması doğaldır. Biz siyasetin çuvalı patlatmamak olduğunu söylemiştik, aynı görüşteyiz. Cumhur İttifakı koltuk sevdasıyla, para pul kaygısıyla kurulmadı.

15 Temmuz'un sis bulutu dağılmamıştır. Kripto damar kurumamıştır. Demokrasi, hukuk, insan hakları ve özgürlük konularında mangalda kül bırakmayan kuşkulu ülkeler darbecilere sahip çıkmaktadır. Katilleri beslemektedir. Bu olacak iş midir? Bu durum maruz görülecek bir hal midir? Pensilvanya'daki terörist inleri dağıtılmadan milli yüreklerde alev sönmeyecektir. İmralı canisi nasıl Türkiye'ye getirilmişse Fethullah Gülen de aynı şekilde Türkiye'ye getirilmelidir. Başka çözüm, seçenek yoktur. Eğer ABD, FETÖ'yü Türkiye aleyhine imal etmemişse Gülen'i Türkiye'ye iade etmelidir.

KILIÇDAROĞLU'NU HEDEF ALDI

Kılıçdaroğlu dün 'Bahçeli bütün bürokratik kadrolarını devlete yerleştiriyor' demiş. MHP'nin vatanperver mensupları Türkiye'nin zencileri değildir. Bizi devlete sızan karanlık örgütlerle bir tutmak en adi cinayettir en katil cehalettir en alçak hıyanettir.

Biz ölsek ne çıkar yeter ki devlet yaşasın. Cennet vatanımız sonsuza kadar var olsun dedik. Ey Kılıçdaroğlu sana sesleniyorum; iddialarınla ilgili bir bildiğin varsa açıklamıyorsan namerdin ağababasısın. En küçük bilgi ve belgen varsa açıklamıyorsan müfterinin en önde gidenisin. Biz hesabi davranmayız, biliyoruz ki kim nasıl bakıyorsa öyle görür. Biz bakınca vatan görüyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu sen bakınca acaba ne görüyorsun? Büyük Kürdistan'ı mı? Unutma ki baktığın yer aynı zamanda bittiğin yer olacaktır.

ECEVİT MESAJI

Merhum Ecevit'in devlete ve millete bağlılığını tartışmak isteyenleri Allah'a havale ediyoruz. Güneş toplamakla meşhur bu kişinin bir tek Kılıçdaroğlu'na laf etmediği hepimizin yalın şekilde gördüğü gerçektir. Önemli olan kimin ne söylediği değil, söyleyenin kimler tarafından konuşturulduğudur.

DAVUTOĞLU'NA TEPKİ

Hiç kimse niyet okuyuculuğu yapmasın. Serok Ahmet fitneyi bıraksın. Onun Serok'luğu bölücülüğün umududur. Serok Ahmet, zillet çamurunun içinde çırpınmaktadır. Erken seçim dayatması yalnızca CHP'nin, yalnızca İP'in, yalnızca HDP'nin talebi değildir. Aziz milletim, şu gerçeklerin özellikle anlaşılmasını rica ediyorum: Oyun içinde oyun vardır. Demokrasi paravanı altında Türkiye'nin sırtını yere getirme stratejisi kontrollü şekilde yapılmaktadır."