Partisinin grup toplantısında konuşan MHP lideri Bahçeli, tribünlerdeki 'hükümet istifa' sloganlarını hedef alarak ilgili taraftarların tespit edilmesi gerektiğini söyledi. Deprem sonrası yetersizliğiyle tepki çeken hükümet yetkililerine ve çadır eksikliğine yönelik eleştirileri hedef alan Bahçeli, tepkilere hakaretlerle yanıt verdi.

Bahçeli, 'hükümet istifa' diyen taraftarlar tespit edilsin dedi, eleştirilere hakaretlerle karşılık verdi!
Fotoğraf: AA

HABER MERKEZİ

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, hükümeti istifaya çağıran Fenerbahçe ve Beşiktaş taraftarlarını hedef aldı. İstifa çağrısnın kaos ve komplo olduğunu öne süren Bahçeli, "Kalabalıklar arasına sızarak devlete ve hükümete meydan okunmasını provoke edenlerin tespiti yapılmalıdır" dedi. Gazeteciler ve siyasilerin deprem eleştirilerini de hedef alan Bahçeli, hakaretler yağdırdı.

Bahçeli, partisinin Meclis Grup Toplantısı'nda açıklamalarda bulundu.

Burada yaptığı konuşmada, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından koordinasyonsuluk ve eksiklikleriyle tepki çeken iktidar yetkililerine gelen eleştirileri ve istifa çağrıların hedef alan Bahçeli, "Hükümete istifaya davet etmek, tribünlerde kaosa heves etmek bir avuç fanatiğe sipariş verilmiş zillet komplosudur. Herkes yerini, yurdunu, haddini bilmelidir. Zilletin değirmenine su taşıyanlar ülkesine ve milletine sırt dönmüş odaklardır" dedi.

ÇADIR ELEŞTİRİLERİNE HAKARETLERLE YANIT VERDİ

CHP Genel Başkanı Kemal kılıçdaroğlu başta olmak üzere muhalefetin 'çadır' eleştirilerini anımsatan Bahçeli, "Depremzedelere çadır, konteyner, mobil duş ve tuvalet götüremediniz. Öyle anlaşılıyor ki Kılıçdaroğlu komadadır! Tek ayakta kırk yalan söyleyen CHP Genel Başkanı'nın kendi içinde çelişkilere gömüldüğü ortadadır" dedi.

Bahçeli, deprem bölgelerindeki çadır eksikliğine dikkat çeken ve ilgili yazısında "Depremin üzerinden iki hafta geçti. İnsanlar hâlâ başını sokacak çadıra muhtaç. Gördük ki çadır devleti bile değiliz" ifadelerini kullanan Cumhuriyet yazarı Mustafa Balbay'ı da "Edepsizdir, kemiksizdir, ciğersizdir, vicdanını da kin ve nefret sarmıştır" sözleriyle hedef aldı.

Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Türk milletinin hem tarih yapan hem tarih yazan bir millet olduğu fark edilecektir. Acılar paylaşıldıkça hafiflemektedir. Bize has değerler, vasıflar felaketler karşısındaki yegane dayanağımızdır. Felaketler karşısında daha dayanıklı bir davranış güzelliği gelişmiş ve yerleşmiştir. Gelecek umutlarımız diri kalmıştır.

Bölgeye günlük 10 binin üzerinde çadır sevk edilmektedir. Çarpıcı gerçekler ortadadır. Devleti ve hükümeti suçlayan güruh arızalıdır, art niyetlidir. 130 noktada konteyner kentler hayata geçirilmektedir. Depremlerde zarar gören insan sayımız çok fazladır.

"BAZI EKSİKLİKLERİN TEMİNİNDE AKSAKLIKLAR NORMALDİR"

İster istemez bazı eksikliklerin temininde aksaklıklar normaldir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti görevinin başındadır, mağdur vatandaşların yanındadır. Hiç kimse yalnız, kimsesiz değildir. Siyasi ve ekonomik rant devşirmeye heveslenenlerin arayışı bozgunculuktur.

Çok kırılgan ve nazik günlerde Türk sporunu siyasi kutuplaşmaya çekmek isteyenler, tribünleri ajan provokatörlere teslim edenler tarihi yanlışın tam ortasındadır. Stadyumlarda 'hükümet istifa' denilmesi depremzede kardeşlerimize saygısızlıktır. Türk futbolunu lekelemeye, sporu siyasileştirmeye çalışanlar alçakça bir kurgunun içindedir.

"HERKES YERİNİ, YURDUNU, HADDİNİ BİLMELİDİR"

Hükümete istifaya davet etmek, tribünlerde kaosa heves etmek bir avuç fanatiğe sipariş verilmiş zillet komplosudur. Herkes yerini, yurdunu, haddini bilmelidir. Zilletin değirmenine su taşıyanlar ülkesine ve milletine sırt dönmüş odaklardır.

Tribünler çürük siyasi sloganların atılacağı mekânlar olamaz. Kalabalıklar arasına sızarak devlete ve hükümete meydan okunmasını provoke edenlerin tespiti yapılmalıdır.

"ARTIK KARAGÜMRÜKLÜYÜM"

Beşiktaş Jimnastik Kulübü üyeliğinden ayrıldığımı bildiriyorum. Bundan böyle ben artık Karagümrüklüyüm. Karagümrükspor’a gönül veren bir kişi olarak hayatıma devam edeceğim.

Yaralar hızla sarılmakta, her insanımızın elinden tutulmakta, hiç kimse aç ve açıkta bırakılmamaktadır. Devlet çevik ve çelik iradesiyle alandadır, milletiyle iç içedir. 11 ilimizi kapsamına alan yeni yerleşim alanlarının haritası paylaşılmış, bölge insanı derin bir nefes almıştır. İlk etapta 199 bin 739 kalıcı konut ile 73 bin köy evi yapılması planlanmıştır. Yapılan binaların ilk teslimatının 7 ay sonra gerçekleşmesi beklenmektedir.

Yeis ve yılgınlığa hiç gerek yoktur. Cumhur İttifakı vatandaşların konutlarını yapacak, deprem travmasını telafi edecektir.

Bazı köşe yazarları, tetikçi medya organları orman alanlarının da konut için kullanılacağını hangi bilgi ve belgeye dayanarak söylemektedir. Orman vasfını kaybetmiş alanlara konut yapmanın neresinde sakınca olacaktır?

Tefrikadan beslenen, tıyneti tartışmalı olan zevat ne iyi günümüzü paylaşacak ne kötü günümüzü kalbinde hissedecektir. Düşünüyorum da ne ara bu kadar devlet ve millet düşmanı türemiştir? Sahne alan tahammülsüzlükler, seyrekleşen bağlılıklar, sertleşen acımasızlıklar, seviyesizlikler ne kadar fırsat düşkünü olduklarını açıkça teyit etmişlerdir.

"KILIÇDAROĞLU KOMADADIR"

CHP Genel Başkanı demiş ki; 'Depremzedelere çadır, konteyner, mobil duş götüremediniz.' Kılıçdaroğlu komadadır. Aklını taşeronu olduğu mihraklara devretmiştir. Öyle anlaşılıyor ki Kılıçdaroğlu komadadır, kendi içinde korkunç çelişkilere gömülmüştür. Hiç durmadan provokasyon yapan, devamlı karamsarlık aşılayan CHP Genel Başkanı'nın kendi içinde korkunç çelişkilere gömüldüğü ortadadır.

Sayın Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı adayı olmak, Türk milletine muhabbetten daha mı önceliklidir? Cumhurbaşkanı seçimi konusunda CHP'den yetki almak neyi değiştirecektir? Muhalefet olmak devleti ayağa düşürmek için çırpınmak değildir. Kentsel dönüşüme itiraz eden bu Kılıçdaroğlu değil miydi? İmar affıyla ilgili kanun teklifini veren bu CHP değil miydi? Cumhurbaşkanı adayının kim olacağı, nasıl olacağı bir numaralı gündem konularıdır.

Zillet ittifakının cumhurbaşkanı adayı belirleme süreci sarpa sarmıştır. Aday kim olursa olsun artık önemsiz ve değersizdir. Türkiye olağanüstü dönemden geçmektedir. Yeniden ayağa kaldırılacak 11 il vardır ve bu hedef gerçekleştirilecektir. Altılı masa enkazın altından kalkamaz, yıkımı kaldırmaz.