MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, isim vermeden komedyen Cem Yılmaz'ı hedef alarak, "Netflix'te küfür ve en seviyesiz esprilerin yer aldığı, şarlatanlıktan öte bir meziyeti olmayan sözde komedyenlerin rol aldığı diziler artık haddini aşmıştır" dedi.

Bahçeli isim vermeden Cem Yılmaz'ı hedef aldı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TÜSİAD Başkanı Orhan Turan'a tepki göstererek, "Türkiye'nin meşru tezlerine destek verin, vermiyorsunuz bari objektif konuşun, adam gibi konuşun. Boş yapmayın, Türk de olamıyorsanız bari insan olun" dedi. İsim vermeden Cem Yılmaz'ı da hedef alan Bahçeli, "Netflix'te küfür ve en seviyesiz esprilerin yer aldığı, şarlatanlıktan öte bir meziyeti olmayan sözde komedyenlerin rol aldığı diziler artık haddini aşmıştır" ifadelerini kullandı.

Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Açıklamasında Millet İttifakı'na yüklenen Bahçeli, "Zillet ittifakının adayını açıklamamasında bilinçli bir taktik mi söz konusudur yoksa demir bir çatlak mı etkilidir? Çıkarsınlar adaylarını, görsünler Hanya'yı Konya'yı" ifadelerini kullandı.

TÜSİAD Başkanı Orhan Turan'a tepki gösteren Bahçeli, "TÜSİAD Başkanı, İsveç ve Finlandiya'nın yanında saf tutmuş. Neymiş geleneksel politikalara dönmeliymişiz, fakirleşerek büyüyormuşuz" dedi.

Bahçeli, şöyle devam etti: "Bir kez olsun milli olun, Türkiye'nin meşru tezlerine destek verin, vermiyorsunuz bari objektif konuşun, adam gibi konuşun. Boş yapmayın, Türk de olamıyorsanız bari insan olun."

Açıklamasında isim vermeden Cem Yılmaz'ı hedef alan Bahçeli, "Netflix'te küfür ve en seviyesiz esprilerin yer aldığı, şarlatanlıktan öte bir meziyeti olmayan sözde komedyenlerin rol aldığı diziler artık haddini aşmıştır" diye konuştu.

Fotoğraf: AAFotoğraf: AA

Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Biz insanüstü bir gayretle çalışıyoruz, geceyi gündüze katıyoruz. Cumhuriyet'in 100'üncü yıldönümüne hazırlanıyoruz. İlçe ilçe gezip vatandaşlarımıza düşüncelerimizi anlatıyoruz. Bizim niyetimiz halis, nişanemiz halka ve Hakka hizmettir.

Cumhur İttifakı'nın gelecekteki Türkiye tasavvurunu paylaşacağız. Oynanan oyunların iç yüzünü milletimizin her güzel insanına aktarıp aydınlatma görevini yerine getireceğiz. Ülkemizin hiçbir yerinde zillet ittifakının iddia ettiği gibi bir Türkiye tablosu yoktur. Çürük çarık zihniyetlerin hiçbir sözü söz değildir. Yalandan vergi alınmış olsaydı, yalancı siyasetçilerinin hepsi iflas bayrağını çekmekten kurtulamazdı.

Aziz milletimiz siyasi sahtekarlara dün olduğu gibi yarın da prim vermeyecektir. Sahte bir gülümseme ile kalabalıkların içine giren samimiyetsiz ve kifayetsiz siyasetçilerin herkesi kendileri gibi ahmak sanmaları çarpıklıktır. MHP 18 Şubat 2022'den beri 493 ilçemizi ziyaret etmiştir. Çok şükür milletimizin tamamıyla kucaklaşmanın huzurunu yaşıyoruz.

Cumhur İttifakı Türkiye'nin her yerinde milletiyle oturup kalkıyor. İnsanımıza muhabbetle dokunuyor. Gittiğimiz her yerde gördüğümüz gerçek şudur; 2023 yılında Cumhur İttifakı açık ara farkla sandıktan başarıyla çıkacaktır. Millet İttifakı'nın şapkadan çıkaracağı aday kim olursa olsun Cumhurbaşkanımız Erdoğan yüzde 50'yi fersah fersah aşan bir oranla yeniden cumhurbaşkanı seçilecektir.

MİLLET İTTİFAKI'NA YÜKLENDİ

Zillet ittifakının adayını açıklamamasında bilinçli bir taktik mi söz konusudur yoksa demir bir çatlak mı etkilidir? Çıkarsınlar adaylarını, görsünler Hanya'yı Konya'yı. Kolayca yıpranacak meçhul bir adayı arayıp aramadıklarını, böylesi bir akıl tutulmasına düştükleri bir diğer muammadır.

'Kasım'da seçim olabilir' diyen Kılıçdaroğlu ya kendini kandırıyor, ya da paraşütsüz uçuyor. Bizim tavsiyemiz en yakın kliniğe müracaat etmesi ve tedavi altına alınmasıdır. Henüz ortak adayda anlaşamayan birbirine çalım atmaktan haz alan, birbirlerinin aleyhine kulisleri kaynatan siyasi partilere Türkiye'mizin emanet edilmesi, istikbalimizin hiçe sayılmasıdır.

"DÜNYA GENELİNDE REFAH KAYIPLARI ENDİŞE VERİCİDİR"

Kurallara dayalı uluslararası düzenin meydan okumalara maruz kaldığını; siyasi, ekonomik ve güvenlik alanlarında çatlakların yeni kırılmalarla genişlediğine şahit oluyoruz. Ekonomik-politik sistemin insanlığın ihtiyaçlarını karşılamaktan uzaklaştığı görülmektedir.

Dünya kapsayıcı bir vizyona, adil, barışçıl politikalara muhtaçtır. Dünya genelinde gelir dağılımı eşitsizliğinden kaynaklanan refah kayıpları endişe vericidir. Karşımızdaki bu tablo küresel krizleri teşvik etmiştir.

Milli ve manevi değerlerle bezenmiş bir ekonomik modele ihtiyaç olduğu açıktır. Sindirella ekonominin sonuna gelinmiştir. Ahlaki olmayan, insani değerlerle bağdaşmayan piyasa uygulamalarını köklü bir şekilde sorgulamaktan, ekonomik, güvenlik, eşitlik, özgürlük, adalet kapsamında revize etmedikten sonra varılacak yer yine krizdir. İnsanlığın yeni bir vizyona ihtiyacı vardır.

Ekolojik limitler çerçevesinde kalarak, ekonomik istikrarı yakalamak geleceğin dünyasını daha mamur ve müreffeh hale taşıyacaktır. Uyuklayan bakışla altımızdan kayıp giden dünyayı seyretmemiz sorumluluk anlayışımızla ters düşecektir.

Otomatik olarak herkese fayda sağlayacağı iddia edilen ancak zengini daha da zenginleştiren damlama ekonomisinin aslında bir dolandırıcılık olduğunu geçtiğimiz günlerde Oscar ödüllü bir iktisatçı tarafından itiraf edilmedi mi?

TÜSİAD'A TEPKİ

TÜSİAD Başkanı, İsveç ve Finlandiya'nın yanında saf tutmuş. Neymiş geleneksel politikalara dönmeliymişiz, fakirleşerek büyüyormuşuz. Bir kez olsun milli olun, Türkiye'nin meşru tezlerine destek verin, vermiyorsunuz bari objektif konuşun, adam gibi konuşun. Boş yapmayın, Türk de olamıyorsanız bari insan olun.

TÜSİAD'ın göz kırpıp selam durduğu İsveç, Kandil'in finans koridoruna dönüşmüştür. Bu ülke bölücü terör örgütünün Kuzey Avrupa kampı haline gelmiştir. TÜSİAD ile zillet ittifakı mutlu mudur? Brüksel'de toplanan NATO Savunma Bakanları toplantısında İsveç yapımı tanksavarların muhataplarına gösterilmesi ihanet cephesinin nerelere ulaştığının delilidir.

İSİM VERMEDEN CEM YILMAZ'I HEDEF ALDI

Toplumsal bünyeyi ur gibi saran şiddet vakalarında bir türlü azalma görülmemektedir. Aile faciaları, vahşet haberleri, seri cinayetler maalesef milli vicdanı yaralamaktadır. Bazı diziler, magazin programları, haberler herkesi rahatsız etmektedir.

Sabahın erken saatlerinden gece saatlerine kadar kavgadan, kargaşadan ekranlarda hiçbir şey göze çarpmamaktadır. Gidişat iyi değildir. Şiddete aşağıya çekme amacıyla konunun uzmanları tarafından yapılacak geniş katılımlı bir şura toplantısı başta olmak üzere her mecraya müracaat edilmelidir.

Netflix'te küfür ve en seviyesiz esprilerin yer aldığı, şarlatanlıktan öte bir meziyeti olmayan sözde komedyenlerin rol aldığı diziler artık haddini aşmıştır. Aile hayatı son sığınaktır. Küfür etmenin neresine güleceğiz? Kadını metalaştıran, erkeği yozlaştıran dizilerin neresini takdir edeceğiz?

Sebze ve meyve fiyatlarını eleştirip, dar gelirli bir ailenin 1 aylık mutfak harcamasını 1 saatte harcayıp gününü gün edenler, vur patlasın çal oynasın havasıyla tatlı su solcularının, meyhane devrimcilerinin, 'Böyle ekonomi olur mu?' diye sorup yatlarla dolaşan, katlarla dolaşan, cebi sonradan para görmüş demokratların bize anlatacak hiçbir şeyi olamaz."