MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, parti genel merkezinde gerçekleştirilen Başkanlık Divanı toplantısının ardından yaptığı yazılı açıklamada, “Kılıçdaroğlu’na yönelik saldırı kabul edilemez niteliktedir. Hiç kimse olayların gizli faili ve azmettiricisi olarak partimizi gösteremez.” dedi. Bahçeli’nin yaptığı açıklamalar şöyle: “Kaynağı ne olursa olsun, nereden gelirse gelsin, hangi bahaneyle yapılırsa yapılsın şiddeti tasvip etmek, şiddete göz yummak akıl […]

Bahçeli: Kimse olayın azmettiricisi olarak bizi gösteremez

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, parti genel merkezinde gerçekleştirilen Başkanlık Divanı toplantısının ardından yaptığı yazılı açıklamada, “Kılıçdaroğlu’na yönelik saldırı kabul edilemez niteliktedir. Hiç kimse olayların gizli faili ve azmettiricisi olarak partimizi gösteremez.” dedi.

Bahçeli’nin yaptığı açıklamalar şöyle:

“Kaynağı ne olursa olsun, nereden gelirse gelsin, hangi bahaneyle yapılırsa yapılsın şiddeti tasvip etmek, şiddete göz yummak akıl ve vicdan ölçülerini inkar etmektir. CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun Çubuk’un Akkuzulu köyünde katıldığı şehit cenazesinden hemen sonra maiyetiyle birlikte karşı karşıya kaldığı saldırı ve kötü muameleler kabul edilemez niteliktedir. 

Milli kültürümüzün, inançlarımızın ve geleneklerimizin tamamen hilafına vasat bulan dünkü manzaraları Milliyetçi Hareket Partisi reddetmektedir. Hiç kimse olayların gizli faili ve azmettiricisi olarak partimizi ve dava arkadaşlarımızı göstermeye kalkışmamalıdır. Partimizi hedef alan iğrenç iftiraların, sosyal medya aracılığıyla yapılan hayasız saldırıların, ilkesiz medya karalamalarının, ilkel isnatların alçak bir komplo olduğu katidir, kesindir. Milliyetçi Hareket Partisinin siyaset ve üslubu kavga ve karışıklığa değil, kardeşlik ve kucaklaşmaya hizmet etmektedir. Sağduyu, sabır, sakinlik ve akıl davamızın harcıdır. 

Berat Kandili gecesi Türkiye-Irak sınırında 4 kahramanımız PKK’lı teröristlerin saldırılarıyla şehit olmuş, 6 kahramanımız da yaralanmıştır. 31 Mart seçimlerine kadar hiçbir eylemi görülmeyen katillerin, bugünkü nazik ve hassas dönemde hunhar saldırılarla tekrar gündem olmaları muhataralı bir tezgahın tezahürüne işarettir. Bir yanda YSK’nin İstanbul seçimleriyle ilgili olağanüstü itiraz sürecinin işlediği, diğer yanda 1 Mayıs gösterileriyle ilgili bugünden zorlama ve dayatmaların tedavülde olduğu bir zaman aralığında Çubuk hadisesi gerçekleşmiştir. 

Mehmetçik katilleriyle örtülü ittifak yapanların, HDP’yle aynı kareye girenlerin, YPG’ye terör örgütü demekten acziyet yaşayanların protesto edilmeleri neredeyse kaçınılmaz iken, adeta meydan okur gibi, hiçbir tedbir almadan, güvenlik güçlerini bilgilendirmeden, şehit ailesine bilgi vermeden şehit cenazesine katılmaları eğer gaflet değilse, kesinlikle bir gizli gündemin sonucudur. 

Ne üzücüdür ki, şehidimiz Yener Kırıkcı’yı ne anan ne de hatırlayan olmuştur. Aziz vatan evlatlarına Berat Gecesi’nde saldıran hainler ikinci plana düşerken Sayın Kılıçdaroğlu’na yönelik saldırılar ön plana geçmiştir. Çubuk’un Akkuzulu köyünün yüksek duyarlılığı, şehidimizin geride bıraktığı acı ve yası dikkate alınmamış, muhtemel provokasyonlar gözardı edilmiştir. Bize göre bunun izahı yoktur. CHP’nin, HDP ve PKK ittifakı sıcaklığını hala korurken yöre halkının infialini ve galeyana gelme ihtimalini hesaba katmamak hem ufuksuzluk hem de siyasi mağduriyet tesis etme hazırlığıdır. 

Sayın Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırının failleri gözaltına alınmıştır. Her şey hukuk içinde yürütülmektedir. Kuşkusuz menfur saldırı bütün yönleriyle, bütün unsurlarıyla incelenmeli, adli ve idari soruşturma ve kovuşturma süreçleri derinleştirilerek temin ve takviye edilmelidir. Gizli kapaklı hiçbir şey kalmamalıdır. Provokasyon varsa, oyun varsa, tuzak varsa, organize bir tertip ve tezgah kurulmuşsa mutlaka deşifre edilip sonuçlar milletimizle paylaşılmalıdır. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı’nın olay mahallinden Genel Başkanı’nı bırakıp kaçması titizlikle araştırılmalı, olayların içinde parmağının olup olmadığı analiz edilmelidir. 

Siyasette farklı ittifak modellerinin konuşulup yeni hükümet sistemine siyasi sicilleri karanlık ve şaibeli isimlerden sosyal medya vasıtasıyla itirazların dillendirilmesi önümüzde ağır bir gündemin varlığına işarettir. Puslu ortamları siyasi çıkarları için devşirmeye kalkışan müflis siyaset eskilerinin, hem Cumhur İttifakı’na hem de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne kurnaz akınları Türkiye’nin uçuruma çekilme amacının en bariz delilidir.

Türk milleti Cumhur İttifakı’na ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne, inanıyorum ki, adanmışlıkla, inanmışlıkla sahip çıkacaktır. Mazileri yıkım ve çözülme olanların yeniden başlarını kaldırmaları beyhude bir çırpınmadır.”