MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun Türk Ocakları İslam Dünyası Meseleleri ve Çözüm Yolları Sempozyumu'na çağırılmasına tepki göstererek "O salondan mesela Ziya Gökalp yerine Marx'ın görüşlerinin kamuoyuna yansımasını nasıl içinize sindirdiniz?" dedi.

Bahçeli'den Türk Ocakları'na 'Kılıçdaroğlu' tepkisi

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Türk Ocakları İslam Dünyası Meseleleri ve Çözüm Yolları Sempozyumu'na çağırılmasına tepki gösterdi. "Karl Marx'ın görüşlerinin kamuoyuna yansımasını nasıl içinize sindirdiniz?" diyen Bahçeli, "Ben çok üzüldüm, dalıp dalıp uzaklara gittim. Acaba Türk Ocakları yönetimi hiç mi üzülmedi?" ifadelerini kullandı.

Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Usta sanatçı Cüneyt Arkın'ın yaşamını yitirmesine ilişkin konuşan Bahçeli, "Türk sinemasına seviyeli bir yorum getiren, çizgisini değiştirmeyen duruşu ve vasfıyla herkeste hayranlık uyandıran Cüneyt Arkın her zaman hatırlanacaktır" dedi.

Erdoğan'ın, orman yangınlarını çıkaranlara yönelik cezalarla ilgili, "Ucu nereye dayanıyor idama mı, idam olmalı" açıklamasına destek veren Bahçeli, "Orman yakanlarla mücadele etmek amacıyla idam cezası tartışmalarını çok yararlı gördüğümü, şayet bu cezanın tekraren hukuk mevzuatımıza girmesiyle ilgili bir kanun teklifi gelirse de seve seve destek olacağımızı açık seçik beyan ve ifade ediyorum" diye konuştu.

Bahçeli'nin açıklamalarında öne çıkanlar şöyle:

"Cüneyt Arkın vefatından büyük üzüntü duydum. Türk sinemasına seviyeli bir yorum getiren, çizgisini değiştirmeyen duruşu ve vasfıyla herkeste hayranlık uyandıran Cüneyt Arkın her zaman hatırlanacaktır. Cenab Allah'tan rahmetler niyaz ediyor, ailesine, sevenlerine, sinema camiasına sabırlar diliyorum.

MİLLET İTTİFAKI'NI HEDEF ALDI

Cumhur İttifakı'nın iktidar yürüyüşünü durdurmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Zillet ittifakı fazla heyecan yapmasın, havlu atıp nal toplayacakları günler yakındır. Seçim 18 Haziran 2023'te yapılırsa 356 gün kalmıştır. 24 Haziran'da yapılan seçimin üzerinden geçen 4 yılda kimin vatan sevdalısı kimin işbirlikçi ve Türkiye karşıtı olduğunu tescillemiştir. Zillet faillerine diyorum ki yenilen pehlivan güreşe doymazmış ama sizi doyuracağız.

ERDOĞAN'IN ADAYLIĞI TARTIŞMALARINA YANIT

Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın adaylığı meşrudur, yasaldır, anayasaldır. 2023'te Sayın Cumhurbaşkanı'mız tekrar, yeniden hatta çok güçlü bir şekilde cumhurbaşkanı seçilecektir.

KARAMOLLAOĞLU'NA YANIT

Saadet Partisi Genel Başkanı, 'Yüzde 100 kazanırız diyemem ama yüzde 99,99 kazanırız' açıklaması yapmış. Şu temelsiz ve ucube kehanete güler misiniz ağlar mısınız? Sayın Karamollaoğlu'na hayal dünyasına mutluluklar diliyorum.

İDAM CEZASI AÇIKLAMASI

Ormanlarımız milli servetimizidir. Bu serveti korumak her vatan evladının ihmal edemeyeceği görevdir. Ormanlar hem gücümüz hem süsümüzdür. Denizlerin en mavisi bizdedir, çiçeklerin en solmazı bizdedir, yeşile düşman kesilenler, ormana tahammülsüz olanlar canımızı da yakmaktadır. Ormanlar coğrafyanın akciğeri, pek çok canlının yuvasıdır. Ormana kast edenler vatana kast etmiştir. İhanetle, rezaletle ve cinayetle izah edilemeyecek bir kötülüğün faili olmuştur.

Hainler ormanlarımızı ateşe vererek hıyanetlerini kusmuşlardır. Ağaçlarımız yansa da dikilecek fidanlarımız vardır. Tekrar yeşillendirmek namus borcumuzdur. Anayasa'nın 169'uncu maddesinde ormanların korunmasıyla ilgili hükümler yer almaktadır. Yanan ormanların yerine yeni ormanların yetiştirileceği, tarım ve hayvancılığın yapılamayacağı, gözetiminin devlette olduğu ortadadır. Ormanlara zarar verecek hiçbir teşebbüse izin verilemeyecektir.

Orman yakanlarla mücadele etmek amacıyla idam cezası tartışmalarını çok yararlı gördüğümü, şayet bu cezanın tekraren hukuk mevzuatımıza girmesiyle ilgili bir kanun teklifi gelirse de seve seve destek olacağımızı açık seçik beyan ve ifade ediyorum.

İdam cezasının kadın cinayetleri, tecavüz ve terör suçlarının da içermesini ümit ediyorum. Üzerimize ne düşüyorsa yerine getirmeye hazırız.

KILIÇDAROĞLU TEPKİSİ

Türk Ocakları göz nurumuzdu, bir nevi mektebimizdi, ilk sevdamızdı. 1931'den 1949 yılına kadar kapalı olduğu dönemi kenara koyarsak 1911'den 25 Mart 2012'den itibaren Türk'ün, Türk milliyetçiliğinin beşiğiydi. Herkes elini vicdanına koyup düşünsün, Kılıçdaroğlu'nun Türk Ocakları'nın kuruluşunun 110. yılında ne işi vardır? Biz bu hazin manzarayı nasıl okuyalım? Davet ede ede, böylesi bir dönemde Kılıçdaroğlu mu edilmiştir? Benim sözüm Türk Ocakları'nın 3-5 yöneticisinedir. Bu gaflete nasıl kapıldınız?

O salondan mesela Ziya Gökalp yerine Karl Marx'ın görüşlerinin kamuoyuna yansımasını nasıl içinize sindirdiniz? Ben çok üzüldüm, dalıp dalıp uzaklara gittim. Acaba Türk Ocakları yönetimi hiç mi üzülmedi?"