MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Konya Şehir Hastanesi'nde görevli Kardiyolog Ekrem Karakaya'nın Hacı Mehmet Akçak tarafından öldürülmesinin ardından sağlıkçıların greve gitmesini 'gayrimeşru' olarak değerlendirdi. TTB ile sağlık çalışanlarını hedef alan Bahçeli, "Türk Tabipleri Birliği’nin maksatlı kışkırtmasıyla doktorlarımızın 2 gün süreyle boykot yapmalarını çok yanlış buluyor, muayenelerin iptalini de mahsurlu ve gayrimeşru bir eylem olarak değerlendiriyorum" ifadelerini kullandı.

Bahçeli sağlık çalışanları ile TTB'yi hedef aldı: Boykot gayrimeşrudur
Fotoğraf: AA

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yayınladığı Kurban Bayramı mesajında sağlık çalışanları ve Türk Tabipler Birliği'ni (TTB) hedef aldı.

Bahçeli, "Türkiye düşmanı ellerde itibar ve inandırıcılığını kaybeden, bölücülüğün aparatı haline gelen Türk Tabipleri Birliği’nin maksatlı kışkırtmasıyla doktorlarımızın 2 gün süreyle boykot yapmalarını çok yanlış buluyor, muayenelerin iptalini de mahsurlu ve gayrimeşru bir eylem olarak değerlendiriyorum. Geçmişte PKK’nın şehit ettiği doktor, ebe ve hemşirelerimize sesi çıkmayan, bölücü terör örgütüne tepki göstermeyen Türk Tabipleri Birliği’nin sağlık sistemimizi kundaklama, doktorlarımızı istismar ve tedavi süreçlerini aksatma girişimi rezalettir, art niyetliliktir" ifadelerini kullandı.

Yayınladığı bayram mesajında Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı tartışmalarına da değindi. 6'lı masayı "Bunların derdi koltuk paylaşımı, geçimleri de fitne, dedikodu, yalan ve istismardır" sözleriyle hedef aldı.

Bahçeli'nin mesajından öne çıkanlar şu şekilde:

'ORTAK ADAY SORUSU AKIL KAYBIDIR'

"Zillet ittifakının muhtemel cumhurbaşkanı adayının eşkaliyle oyalanması, hatta robot resmini çıkarmak için ortam yoklaması tam bir kara mizah örneğidir. Zillet ittifakının kurguladığı cumhurbaşkanı adayı edilgen, etkisiz, pasif, yeri geldiğinde koltuğunu devredecek, uzaktan kumanda edilmeye boyun eğecek kukla bir adaydan öte anlam taşımamaktadır. Tek ortak noktaları nevzuhur 'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem' olan makus partilerin Türkiye’nin geleceği, milli gerçekleri, yüksek mücadele seviyesi hakkında en küçük görüş, tespit ve teklifleri yoktur. Bunların derdi koltuk paylaşımı, geçimleri de fitne, dedikodu, yalan ve istismardır. Zillet ittifakının cumhurbaşkanı adayının hüviyeti üzerinden tetikçi, kiralık uzman ve sözde aydınlar eliyle gazete ve televizyonlarda yürütülen tartışmalar sabır ve tahammül eşiklerini artık zorlamaya başlamıştır. 'Ortak aday mı, çoklu aday mı?' sorusunun gündemde tutulması akıl kaybının en ileri evresidir. Terörist Demirtaş’ın cezaevinden açıklamalar yapıp sürece müdahil olma sinsiliği, pazarlıkların günbegün kızışması, bakanlıkların bile dağıtıldığına yönelik iddialar, ilaveten zillet ittifakının 5 defa toplanmasına rağmen hiçbir sonuca ulaşamaması ileri derece dağınıklığın ve çaresizlik içinde kıvranışın bir nevi belgelenmesidir. İcazetli ve rehinli bir Cumhurbaşkanı adayına aziz milletimiz asla ve kat’a iltifat etmeyecek, itibar göstermeyecek, böylesi bir laçkalığı ciddiye dahi almayacaktır.

'REZALETTİR, ART NİYETLİLİKTİR'

Bayramı karşılamaya hazırlanırken Konya Şehir Hastanesi'nde bir doktorumuzun katledilmesi de acı verici ve milletimizi derinden yaralayan hunhar bir vaka olarak hafıza kayıtlarına geçmiştir. Sağlık çalışanlarımızı ve toplumun farklı kesimlerini hedef alan şiddet dalgasını ön şartsız kınıyor, suçluların çok ağır bedeller ödemelerini ümit ediyor, sürecin takipçisi olacağımızın da bilinmesini arzuluyorum. Fakat Türkiye düşmanı ellerde itibar ve inandırıcılığını kaybeden, bölücülüğün aparatı haline gelen Türk Tabipleri Birliği’nin maksatlı kışkırtmasıyla doktorlarımızın 2 gün süreyle boykot yapmalarını çok yanlış buluyor, muayenelerin iptalini de mahsurlu ve gayrimeşru bir eylem olarak değerlendiriyorum. Geçmişte PKK’nın şehit ettiği doktor, ebe ve hemşirelerimize sesi çıkmayan, bölücü terör örgütüne tepki göstermeyen Türk Tabipleri Birliği’nin sağlık sistemimizi kundaklama, doktorlarımızı istismar ve tedavi süreçlerini aksatma girişimi rezalettir, art niyetliliktir. Kardeşliğimizi kurban etmeye çalışanlara, iç barış ve huzur ortamımızı yağmalamaya heveslenenlere kurban ibadetinin vakar ve asaletiyle cevap vermek, aynı zamanda habis amaçlarına engel olmak hakkımızdır ve milli haysiyetimizin gereğidir"