Erdoğan için tek başına iktidar artık imkânsız. Bu durumun kendisi de farkında. Bu nedenle, Bahçeli’nin AKP’de yaşanan gelişmelere müdahil olduğu gibi Erdoğan da en az partisi kadar partnerinde yaşanacak gelişmeleri de yakından takip etmek zorunda. Siyasette kriz derinleşiyor

Bahçeli ‘yazılı’ döndü

YAŞAR AYDIN

Devlet Bahçeli bir haftalık suskunluktan sonra gündeme “yazılı” müdahale etti. Bahçeli, partisinde CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmalarını inceleyecek bununla birlikte CHP-HDP ilişkisini ‘ortaya koyacak’ bir komisyon kurulduğunu açıkladı ve “Kılıçdaroğlu yüce divana gidecek” diye ekledi. İçeriğine dair tartışmanın zaman kaybı olacağı bu açıklamanın en önemli tarafı zamanlaması... Bahçeli, hem ortağına hem de parti içine ‘buradayım’ diyen bir açıklama yaptı.

KAMP ÖNCESİ DİKKAT ÇEKTİ

AKP hafta sonu partinin önümüzdeki dönem rotasını belirleyecek kamp için bir araya geldi. Aldığımız ilk bilgiler parti içi düzenlemeler dışında MHP ile kurulan ittifak dahil bir dizi mesele masaya yatırıldı. AKP için oldukça farklı ve ‘radikal’ olarak ifade edebileceğimiz fikirler Erdoğan’a toplantı boyunca iletilmiş. Bahçeli, AKP içinin kaynadığını yakından görüyor. Hatta zaman zaman tartışmanın tarafı da oluyor. Bu çıkışı ile AKP’lilere ve Erdoğan’a ‘çizgiden dönüş yok’ mesajını da vermiş oldu. Hele hele “İyi Parti vb. Maceralara hiç gerek yok” dedi. Bir anlamda Erdoğan’a dört yıldır izledikleri siyasal çizgiyi hatırlatmış oldu.

MHP’SİZ AKP İKTİDARI MÜMKÜN MÜ?

Diğer bir müdahale ise parti içine yapıldı. Bu mesele çok daha ciddiye alınarak tartışılmayı hak ediyor. Liderler 2023, 2071 gibi hedefler çizse de insanlık şimdilik yaşlanmaya çare bulmuş değil. Bahçeli’nin her hastaneye gittiğinde büyük bir endişeyle kapılara hücum eden partilileri görünce bu gerçeği en yakından hissedenlerin MHP’liler olduğunu söyleyebiliriz.

Yukarıdaki soruyu bu hafta AKP’lilere sorduk. Aldığımız yanıt neredeyse ortaklaşmış gibi artık çok zor olduğun dair oldu. Bununla birlikte AKP’nin böyle bir mecburiyetten çok da memnun olmadığını söyleyebiliriz. Bu hoşnutsuzluk dışında MHP’nin geleceğine dair AKP’li yöneticilerin bazı endişeleri olduğunu söylemek mümkün. Özellikle Bahçeli’nin etkisinin azaldığı bir MHP’yi düşünmek bile istemediklerini ifade ettiler. Mutlaka güçlü bir ikinci ismin olması gerektiğinin alını çizdiler.

Biz de bu sohbet sonrası meslektaşımızdan uyarısıyla bazı MHP’li vekiller ve Süleyman Soylu ilişkisini daha dikkatli takip ettik. Hatta bu durumu AKP’li vekillere de sorduk. Onlar da MHP’lilerin ziyaretlerinden, sosyal medya paylaşımlarından haberdar olduklarını söylediler. Bu durumun kendileri için pozitif olduğunu da ifade ettiler. Sonu nereye varır bilinmez ama Soylu-MHP ilişkisi önümüzdeki günlerin bir başka tartışma konusu olacağını şimdiden söylemek mümkün.

ERDOĞAN DESTEĞE MUHTAÇ

Tayyip Erdoğan’ın kamp sonrası “Burada bile fitne var” diyerek özetlediği parti içi ilişkiler de gösteriyor ki AKP düzelmesi çok zor bir noktaya geldi. Yenilginin yarattığı panik havası partinin her kademesinde hissediliyor. Davutoğlu ve Babacan’ın yarattığı hafif rüzgârla kırılan dalları görmek mümkün. Erdoğan için tek başına iktidar olmak artık imkânsız. Bu durumun kendisi de farkında. Bu nedenle tıpkı Bahçeli’nin AKP’de yaşanan gelişmelere müdahil olduğu gibi Erdoğan’da en az partisi kadar partnerinde yaşanacak gelişmeleri de yakından takip etmek zorunda. Siyasette kriz her boyutu ile derinleşiyor. Sıcak ve sürprizlere gebe günler bizi bekliyor.