Bakan Albayrak, 'yeni ekonomi yaklaşımı'nı açıklıyor

Türk Lirası'nın diğer para birimleri karşısında yaşadığı büyük değer kaybı ve bunun karşısında Amerikan dolarının 6 liranın üstüne çıkmasının ardından Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, İstanbul'da düzenlediği toplantıyla 'yeni ekonomi yaklaşımı'nın çerçevesini açıklıyor:

  • Türkiye orta gelir grubundan üst gelir grubuna çıkması için nasıl bir yol izlemesi konusunda birçok toplantı yaptık.
  • Türkiye'nin tüm kurumlarıyla daha hızlı ve güçlü politikalarla hedeflerine ilerlediği bir süreci yaşayacağız.
  • Eylül ayında açıklayacağımız OVP ile bu programın detayları ortaya çıkacak.
  • Yeni yaklaşımın en önemli adımlarından biri kararlı bir yaklaşım olması. Bugüne kadar kararsız mıydık, hayır. Çok önemli yeni bir dönem başlayacak.
  • Değişimi hedefleyecek. Türkiye bir üst lige çıkmak zorundaysa bazı şeyleri değiştirmesi lazım. Bunu ortaya koyacak somut, güçlü zemini ortaya koyması lazım.
  • Güçlü bir refleks ve altyapıya sahip olması lazım. Küresel anlamda rekabetçi bir dönemde yaşıyoruz. Her gün yeni dinamiklerin şekillendiği bir süreçten geçiyoruz.
  • Esen rüzgarlara karşı ne kadar güçlü olursanız o kadar güçlü olursunuz.
  • Berat Albayrak geldi, gitti başkası geldi. Devamı var mı? Yok. Sürdürülebilir olacak. Albayrak olsa da olmasa da bu sistemin sürdürülebilir olması gerekecek. Kişiye, sektöre, bölgesel avantaj ve dezavantajlara dayalı olacak.
  • Katılımcı olacak. 81 milyonun katılımcı olduğu. Eğitim, gelir, sektörel düzeyi ne olursa olsun bu çerçeve günlük taktiksel bir mantıkla değil, stratejik akılla yaklaşmaktan geçecek.
  • Bunları ortaya koyarken prensiplerimizin de olması lazım. Bunlarla yola çıkılırsa bu sürece ulaşabilirsiniz diyecek paydaşlar; seven sevmeyen, oy veren vermeyen. Ekonomideki mevcut tablo, Türkiye'nin makro göstergeleri dikkate alındığında makul, mantıkla açıklanabilecek bir süreç değil. Göstergeler noktasında farklı etkilere sebebiyet verecek neticeler ortaya koyuyor.
  • Yeni ekonomi yaklaşımında, tüm piyasa paydaşlarımızla daha etkin iletişim ve güvenin sağlanması prensibimiz olacak.
  • Belirlediğimiz yol haritasını güçlü prensipler üzerine inşa edip kişiler üzerine yürümediğini ortaya koyduğumuzda bu güzergahta hiçbir şekilde savrulmadan yoluna devam edecek. Ekonomimizi güçlü temeller üzerine inşa edecek bir yapı olması lazım.

"MERKEZ BANKASI'NIN BAĞIMSIZLIĞI KRİTİK BİR ESAS"

  • Para politikalarının tam bağımsızlığının sağlanması diğer bir prensibimiz. Merkez Bankası üzerinde hassas bir dil ve mümkün olduğunda konuşmamaya gayret ettim. Bu bağımsızlık prensip olarak her daim devam etmeli. Merkez Bankası'nın bağımsızlığı çok önemli. Finansal istikrarın güçlenmesi öncelikli hedeflerimizden biri olacak. Sermaye piyasasının pasta içindeki payı artacak. Bütçe disiplini en teml dinamiklerden biri olacak.
  • Özellikle bankacılık kesimi başta olmak üzere finansal sektörünün güçlü mali bünyeleriyle devam etmesi noktasında finansal çalışmaların devam etmesi önemli. Bankacılık sektörü en temel sektörlerden bir tanesi olmaya devam edecek.
  • 15 senede ciddi bir bütçe performansı ortaya koyan 16. yılında daha somut bir mali plan dairesinde çok daha güçlü bir disipline kavuşacak. Büyüyen ekonominin üreten ekonomi olmasıyla bu süreci devam ettirecek. Sıkı para ve mali politikalardan bahsediyoruz. Bu resim içerisinde sıkı para ve mali politika sürecini ortaya koyacağız. Bunlar koordineli olmadığında neler yaşandığını gördük.
  • Finans sektörünün yüzde 90'ından fazlası bankacılık sektörü olmayacak. 15 senede ciddi bir bütçe performansı ortaya koyan 16 yıllık iktidar döneminde bu süreç daha somut bir mali plan dahilinde, yazılı bir plan dahilinde çok daha güçlü bir disipline kavuşacak. Özelleştirmeyle değil, sürdürülebilir, tüm paydaşlarla büyüyen ekonominin üreten bir formata bürünmesiyle bu ortaya konacak. Bütçeniz ne kadar disiplinli olursa, bankaların kapısına o kadar az gidersiniz.

  • Sıkı para ve mali politikadan bahsediyoruz. Ve bunların koordinasyon açısından da çok daha etkin yürütülmesini sağlayacağız. Para ve maliye politikası açısından çok daha sıkı ve koordineli bir süreç olacak.

  • Yapısal reformlar konusunda bakanlıkta şu anda yoğun bir çalışma yürüten bir ekibimiz var, süreci hızlı bir şekilde hayata geçireceğiz. Yapısal dönüşümle bu meydan okumaya karşı ayakta kalabileceğiz.

  • Yaklaşımımızın 4 ane sacayağı var, ben bunu 3+1 olarak tanımlıyorum. Ekonomik dengelenme dediğimiz bir süreçten bahsediyoruz. Cari harcama kaynaklı büyüme yerine, önümüzdeki 1-2 yıl içinde çok daha etkin bir şekilde süreci yöneteceğiz. Soft landing noktasında 1018 ve 2019 yıllarında gerçekleşecek ekonomik dengelenme dediğimiz bir süreç yaşayacağız. 2018-2019 yılında Türkiye sağlıklı, sürdürülebilir büyüme dediğimiz ikinci faza geçecek. Daha adaletli bir paylaşım politikasıyla da üçüncü faza taşıyacağız. Gerçek manasıyla başarıya ulaşması için nitelikli insan gücü ve güçlü topluma dönüşüm politikalarımızla taşınacak.

  • Birinci sacayağı enflasyonla güçlü mücadele olacak. Mali disiplin özelinde demin de bahsettiğim çerçevede çok daha sıkı bir bakanlık göreceğiz. Üçüncüsü, cari açığın düşürülmesi. Herkesin hayali. Stratejik temellerin atıldığı çok önemli bir dönem olacak. Kamuda borçlanmalarda kaynak çeşitliliği sağlayacağız. Tasarruf ve verimlilik artırılacak. Yıl sonu rakamlarında göreceksiniz. Bakanlarımız özel sektörden geldiği için daha etkin bakıyorlar. Sektörlerinde çok başarılı arkadaşlar.

  • Yeni dönem sağlıklı ve sürdürülebilir büyümenin sağlanmasının elzem olduğu bir süreç. Hem enflasyonla mücadele hem de sağlıklı büyüme. Büyümenin iki tane p'si var diyorlar: Nüfus ve üretim. Üretim odaklı büyümeyi destekleyecek şekilde dönüşürse Türkiye'yi kimse tutamaz. Eşgüdüm içerisinde yürüteceğimiz, 2019 sonrasında hayata geçireceğimiz bu sistemi stratejik büyüme alanlarını tespit ederek ortaya koyacağız. Küresel anlamda katma değeri yüksek ve teknolojik ürün üretimini ortaya koyacak sektörler.

  • OVP, 61'i çizip 62'yi yazalım OVP'si olmayacak. TOBB var, TÜSİAD var, MÜSİAD var. Ekonomistler var. Herkesin kendi alanında yapılması gerekenleri belirlediği... Bakanlığımızın koordinasyonunda her bir bakanlığın da üzerinde yük ve sorumluluklarının takip edildiği çok etkin bir program olacak. Cari dengeyi olumlu etkileyecek sektörlerin önceliklendirildiği bir süreç olacak.

  • Sadeleştireceğimiz ve vergi sistemi noktasında yeni, güçlü bir dönüşüm süreci başlayacak. Maliyede çok daha yoğun bir kavga dövüş olacak. Aynı hızla koşmayı hedef gören ekiple birlikte hem içeriden hem dışarıdan bu değişimi çok daha etkin şekilde ortaya koyacak.

  • Ekonomik dengelenme sürecinde attığımız adımları uygulamaya devam edecek ve 3. faz dediğimiz daha adaletli paylaşım sürecini ortaya koyacağız. İstediğimiz Türkiye'nin mevsimsel değil istikrarlı şekilde sağlanan sağlam temellerin üzerine oturttuğumuz bu büyümeyi, milletimiz vatandaşımız açısından çok daha önemli bir faza taşıyacağız.

  • Kamudaki harcamaları bu modele göre yönlendireceğimizi söyledik. Hangi kamu harcaması olursa olsun...

  • Özellikle bugüne kadarki tüketim, yatırım ve harcama kültüründe daha tasarruf mekanizmasını etkin kılacağımız bir sürece gireceğiz. Kamu kurumları altını çizdiğimiz bu hedeflerle hareket ederek yollarına devam edecek. Tüm paydaşlarla ortak hareket edeceğiz. Bu süreç her şeyden önce 81 milyonun desteğiyle yürüyecek bir süreç.

  • Medyamızın bu bilinçlenme sürecine... Hep birlikte sahiplenmesiyle bu süreç çok daha hızlı bir şekilde başarılı neticeye kavuşacak.

  • Bu salondaki herkes burada bu ülke için kurduğu hayallerden bir şey görecek. Sadece bu model açısından bahsetmiyorum. Bir dizi adım attık. Nitekim, bütün bunların çoğu ortak aklın ürünüydü. Önceliğimiz enflasyonla mücadelede dedik. Bütçe dedik... Yıl sonu hedefler var. Bakanlıklarımızla oturup yüzde 30'luk tasarruf süreci başlattık.

  • Kaynakları daha etkin kullanacağız dedik. Tek hazine sistemine geçiş süreciyle çok etkili bir adım attık. Bu iki adım sayesinde hazinemizin 2 ayrı borç çevirme oranını yüzde 110'a çektik. Sağlıklı büyüme noktasında bunlar elzem. Bütün bu noktada özellikle kısa vadedeki bu adımlar sayesinde ne yaptık? Algı ve iletişim. Altını çizeyim... 100 günlük eylem planında atacağımız adımların hepsi, ilan edilen projelerin tamamı 2018 bütçesi içerisinde.

"YAP-İŞLET-DEVRET MODELİNDE ÇOK DAHA ETKİN BİR MODELE GEÇECEĞİZ"

  • Yap işlet devret modelinde çok daha etkin bir modele geçeceğiz. Bugün tam 30 gün geçti, 30 günde çektiğimiz fotoğrafın genel çerçevesinin bir toplantısı bu. Yıl sonuna kadar 30 milyar liralık tasarrufla bir altın vuruş yaptık.

  • Bu yıl minumum 5 milyar lira faiz dışı fazla yıl sonunu tamamlayacağız. Bahsettiğim bu politikalar noktasında hazine borçlanmasında hedef yüzde 110'u da yüzde 100'e çekmek.

  • Bütçe dışı harcamaları da artık azaltmamız lazım. Çok güçlü bir irade ortaya koyuyoruz. Maaşımız 2000 lira, 5000 liralık iPhone'u nasıl taksitle alırız?.. Tüketim noktasında dengelenecek bir harcama kültürünü oluşturmak için, ve benzeri adımlar...

  • Türkiye'de her ürünün yerlisi var. Bir nükleer santral yok, onu da yabancılar yapıyor. Üst finansal regülasyon otoritersini getireceğiz.

  • Kalkınma Bankası'nı da hemen yola koyacağımız bir noktaya taşıyacağız. Emlak Bankası ve Kalkınma Bankası daha da büyüyecek.

  • Türkiye çok ama çok önemli bir ülke. Türkiye, son 15 yıllık yolculuğunda çok büyük bir dönüşüm, değişim geçirdi. Bugün yeni bir dönemin başlangıcındayız. Tüm paydaşlar ve milletimiz bilmek zorundadır ki Türkiye tüm bu süreçlerden kendine özgü, güçlü temelleriyle 2023'e kadar güçlenerek çıkacak.

  • Elini açanlarla el sıkacak, yumruğunu sıkanlara kusura bakma diyecek. Türkiye'nin dostları, Türkiye ile kazanmaya varım diyen herkesle daha ileriye gidecek.