Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, 20 Aralık gecesi kura hiçbir müdahalede bulunulmadığını belirterek, "Bir süre sonra bunlar açıklanıyor zaten. 3 ay sonra ortaya çıkacak" dedi. Nebati, "Ben zarar eden bütün vatandaşlara açık çağrıda bulunuyorum: Kim ki döviz gidiyor, kendinize tedbir alın ve adımlarınızı atın diyorsa dava açın" ifadelerini kullandı.

Bakan Nebati: 20 Aralık gecesi kura hiçbir müdahalede bulunulmadı

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, 20 Aralık gecesi kura hiçbir müdahalede bulunulmadığını söyledi.

Nebati, CNN Türk'te Ahmet Hakan'ın sunduğu Tarafsız Bölge programında ekonomi gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu.

"3 ay süre ile açıkça Türkiye'nin makroekonomik göstergeleriyle bağdaşmayan, yapay bir fırtına estirildi" iddiasında bulunan Nebati, "Dolar 18 liralara kadar geldi. 20 Aralık önemli bir gündür, Cumhurbaşkanımızın manifestosu doları 18 liradan 11 liralara kadar gelmesine sebep oldu. O gece dolaylı, dolaysız hiçbir şekilde müdahalede bulunulmadı" ifadelerini kullandı.

Nebati, "Müdahalede bulunulmadığının kanıtı var. Bir süre sonra bunlar açıklanıyor zaten. 3 ay sonra ortaya çıkacak" dedi.

"Ben zarar eden bütün vatandaşlara açık çağrıda bulunuyorum" diyen Nebati, "Kim ki döviz gidiyor, kendinize tedbir alın ve adımlarınızı atın diyorsa dava açın" ifadelerini kullandı.

Nebati, "Cumhurbaşkanımızın konuşmasından sonra döviz düşüşünü gördüğümde kıpır kıpır oldum, arkadaşlara sordum biz bir şey yaptık mı? Yok efendim. Lan nasıl? Harika... 20 Aralık büyük bir geceydi" ifadelerini kullandı.

bakan-nebati-20-aralik-gecesi-kura-hicbir-mudahalede-bulunulmadi-961440-1.

Nebati'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Önceki gün veya geçen günlerden 11,5 liradan doları TL mevduata çevirip Merkez Bankası'na verenler var. Canı yanıyor mu? Yanmıyor. Vadeli TL mevduatı olan yükselişten etkilenmeyecek. 12 lira ile açıklayanlar 3-5 gün sonra daha düşük rakama geldiğinde parası karşılanıyor. Dolar çıktı mı, gitti mi, geldi mi diye bir sorunları kalmadı.

Dolar bugün 12.64'teydi. 18 liranın üstünden bugünlere kadar gelmiş durumdayız. 18 liraya doğru giderken ki rakamlar sürekli değişti, yukarıya doğru. O dönem içinde doların bu kadar radikal bir düşüşten sonra çok hızlı şekilde, bunun salınımlarının çok hafif gelmesi beklenemez. Bu salınımlar yukarı, aşağı oynaya oynaya kendi dengesine girecek.

Bize 'Hiçbir şeye müdahale etmeyin' diyorlar. Serbest piyasa bu değil. Biz de ülkenin serbest piyasa koşulları dışındaki eylemlerinin doğru olmadığını söylüyor, ikaz ediyor, gereğini yapıyoruz.

"20 ARALIK ÖNEMLİ BİR GÜN"

Bu salınım çok uzun sürmeyecek. 3 ay süre ile açıkça Türkiye'nin makroekonomik göstergeleriyle bağdaşmayan, yapay bir fırtına estirildi. Dolar 18 liralara kadar geldi. 20 Aralık önemli bir gündür, Cumhurbaşkanımızın manifestosu doları 18 liradan 11 liralara kadar gelmesine sebep oldu. O gece dolaylı, dolaysız hiçbir şekilde müdahalede bulunulmadı. Vatandaş bir yarışa girdi ve dövizini bozdurmak için ellerinden gelen gayreti gösterdiler. Biz dış saldırı yapılacak bütün yolları kapattık. Çok net şekilde işimize hakimiz.

Cumhurbaşkanımızın konuşmasından sonra döviz düşüşünü gördüğümde kıpır kıpır oldum, arkadaşlara sordum biz bir şey yaptık mı? Yok efendim. Lan nasıl? Harika... 20 Aralık büyük bir geceydi.

"3 AY SONRA ORTAYA ÇIKACAK"

Müdahalede bulunulmadığının kanıtı var. Bir süre sonra bunlar açıklanıyor zaten. 3 ay sonra ortaya çıkacak. Doların yükseldiği falan yok. Bu, salınımların kendi haline gelmesi. Küçük yatırımcılar çarpıldı. Kılavuzları doğru değildi; sosyal medya, troller, siyasal partilerin temsilcileri... Bunlar sadece AK Parti iktidarına ve cumhurbaşkanımıza zarar vermek için köpürttükçe köpürttüler.

Bir siyasal iktidar, seçime 1.5 yıl var, seçime giderken dövize yükseltmeyi göze alır mı? Almaması gerekir çünkü Türkiye'de herkes dolara bakar.

MUHALEFETE MESAJ: ONLARIN KULLANDIĞI HER ŞEYİ KULLANACAĞIM

Muhalefet partisi için çok büyük bir imkan elde edilmiş. 'Geliyor gelmekte olan' diyor. Onların sloganını kullanıyorsun diyorlar, onların kullandığı her şeyi kullanacağım, onlara bir şey bırakmayacağım. Şunu bilsinler: Geldi, gelmekte olan geldi.

Tamamen psikolojik bir harpti, bu harpte zirveye ulaştılar 20 Aralık'a kadar. Küçük yatırımcılara zarar veren de onlardır. Sahte belgeler yayınladılar. 52 firma bu yıl halka açıldı, tarihi rekor kırıldı. Bunları da öyle bir noktaya getirdiler ki gerçekliği olmayan bir şekilde küçük yatırımcıyı döviz almaya ikna ettiler.

Son 3 aylık operasyon içerideki küçük yatırımcılar başta olmak üzere kurumların da verdiği algı operasyonu, psikolojik harpti. Bu insanların ahı, maddi olarak zararlarını kim karşılayacak? Küçük yatırımcı kimler tarafından aldatıldığını bilsin. 19 yıllık iktidarız biz, aldatan ve ağlayan olmadı.

Merkez Bankası başkanlığı yapmış bir kişi "Tam alım zamanı, gidin alın" diyorsa, hayatının en büyük falsosunu yaptı. Bizim açımızdan da en önemli kazanım şu: Size kılavuzluk yapanın derdi siz değilsiniz, derdi başka bir şey.

"DÖVİZ GİDİYOR DİYENE DAVA AÇIN"

Ben zarar eden bütün vatandaşlara açık çağrıda bulunuyorum: Kim ki döviz gidiyor, kendinize tedbir alın ve adımlarınızı atın diyorsa dava açın. Bunlar sizi yanlış şeye yönlendirdiler.

Gözler ruhun aynasıdır. Göz; her şeyi anlatır. Gözlerden anlarsınız adamın mutlu mu olduğunu, mutsuz mu olduğunu. Gözlere bakmaktan korkmayın. Bu rakamları söylemenin ötesinde bir şey var, siz benim enerjimi görmelisiniz. Ekonomi rakam demek değildir. Sürekli söylenen bir şeydir; güven... Benden güven duyuyor musunuz, siyasal iktidardan güven duyuyor musunuz, bakandan güven duyuyor musunuz?

"2023'E GİRERKEN ENFLASYON DİYE BİR OLGUMUZ KALMAYACAK"

2023'e girerken enflasyon diye bir olgumuz kalmayacak. Çünkü bu, olumlu bir kısır döngüye girdi. Makroekonomik göstergelerde problemimiz yok; tüketicide, bireylerde psikoloji düzeldi; salgınla ilgili ciddi bir savaşım var; turizm gelirlerinde patlama bekliyoruz; emtia fiyatlarında düşme eğilimi başladı; tüm bunları topladığımızda biz bunun enflasyona yansımasını pozitif şekilde göreceğiz. Bundan sonraki aylarda düşme, 2023 Ocak ayına geldiğimizde bu işlerin çok iyi bir noktaya geldiğini hep beraber göreceğiz.

Yaza şunu göreceğiz... Bizim enflasyonla ilgili bir avantajımız var: Yaşadık ve çözdük. Sorunu biliyoruz, çözümünü biliyoruz. Cari fazlaya gittiğimiz bir dönem olacak yaza doğru. Enflasyondan etkilenen kesim sabit gelirlilerdir, dar gelirlilerdir. AK Parti hükümetleri dar gelirlerin ücretini hep enflasyonun üstünde tuttu.

MERKEZ BANKASI'NIN BAĞIMSIZLIĞI

Bence bağımsız. Dünyadaki bütün merkez bankaları hükümetin amaçları doğrultusunda araçsal bağımsızlığa sahiptir. Merkez Banakası da Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran iradenin amaçları doğrultusunda araçlarını bağımsız şekilde kullanır. Paradigma değişikliğini görmek istemiyorlar. TCMB, Londra'da, şurada burada yazılmış kurallarla yönetilecek banka değil. Bunların evrensel kurallarına göre dünyadaki 125 ülke yanlış yapıyor, enflasyonun altında faiz veriyor. Nasıl evrensel kural oluyor bu? Biz o uydurulan çerçevenin dışına çıktık. Bağımsızlık, kullandığı araçlardadır. Amerikan Merkez Bankası da böyle davranıyor.

Amerika Birleşik Devletleri'nin çıkarları doğrultusundaysa yapar ya da yapmaz. Bir de yalnız şu da var; Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Merkez Bankası kamunun değil ki. 5 tane ailenin...

"BERAT ALBAYRAK DÖNEMİNDE ÖNÜM AÇILDI"

3.5 yıl Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı'ydım. Sadece 3.5 yıllık sertifikamla dünyanın neresine gidersem bana ekonomide görev verirler. Berat Bey'in döneminde önüm oldukça açılmıştı, Lütfü Bey de beni rahat bıraktı açıkçası. Ben hiperaktifim, Berat Bey benden hiperaktif. Lütfü Bey saygı duyduğum, sevdiğim bir beyefendi ama olaylara farklı bakıyoruz. Benim piyasada beklentilere uygun adım atma yönünde hayalim vardı, hayalimi gerçekleştirdim."