Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Öğretmenlik Meslek Kanunu Yönetmeliği ile ilgili eleştirilere "Süreçleri biliyorsunuz, başöğretmenlik ve uzman öğretmenlik. Buradaki amaç öğretmenler arasında ayrım yapmak değil, bir öğretmeni diğerinden ayırmak değil. Mümkün olduğu kadar öğretmenlerimizi lisansüstü eğitime yönelterek sınavdan muaf olmalarını sağlamak," iddiasında bulundu.

Bakan Özer, yine kariyer sınavını savundu: Amaç öğretmenler arasında ayrım yapmak değil

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun 60 yıllık bir özlem olduğunu ve yeni bir kariyer sistemi inşa ettiklerini söyleyerek, "Süreçleri biliyorsunuz, başöğretmenlik ve uzman öğretmenlik. Buradaki amaç öğretmenler arasında ayırım yapmak, bir öğretmeni diğerinden ayırmak değil. Mümkün olduğu kadar öğretmenlerimizi lisansüstü eğitime yönelterek sınavdan muaf olmalarını sağlamak." dedi.

Balıkesir'in E​​​dremit ilçesindeki Uygulama Oteli konferans salonunda düzenlenen "2022-2023 Eğitim Öğretim Yılı Hazırlık Toplantısı"na katılan Bakan Özer, Öğretmenlik Meslek Kanunu Yönetmeliği'ne değinerek şöyle konuştu:

Öğretmenlik Meslek Kanunu 60 yıllık bir özlem ve yeni bir kariyer sistemi inşa ediyoruz. Süreçleri biliyorsunuz, başöğretmenlik ve uzman öğretmenlik. Buradaki amaç öğretmenler arasında ayrım yapmak değil, bir öğretmeni diğerinden ayırmak değil. Mümkün olduğu kadar öğretmenlerimizi lisansüstü eğitime yönelterek sınavdan muaf olmalarını sağlamak. Bizim eğitim sistemimizdeki öğretmenlerin yaklaşık yüzde 10'u yüksek lisans mezunu. Doktora mezunu yüzde 0.29, yüzde 1 bile değil. Finlandiya'daki tüm öğretmenler yüksek lisans mezunu. Okul yöneticilerinin yüksek lisans ortalamalarına bakın, bizim rekabet ettiğimiz ülkelere göre gerçekten kötü durumdayız. O zaman ne yapmamız lazım, bunu telafi edecek bir mekanizma yaratmamız lazım. Bunun için böyle bir mekanizma yapıyoruz. Şimdi herkes sınava takılmış. Sınavda siz değerli okul yöneticilerimizin, öğretmenlerimizin yeterliliklerini ölçmekle ilgili bir derdimiz yok, haddimize de değil. Sadece uzman öğretmenlikteki 180 saatliğin bir değerlendirmesini yapacağız. Başöğretmenlikte de 240 saatlik küçük bir değerlendirmemiz olacak. 614 bin öğrenimiz bu süreçlere başvurdu. 90 bine yakın öğretmenimiz uzman öğretmenlik sınavından muaf oldu. Yüksek lisans yaptıkları için. Sadece eğitim bilimlerinde değil, istedikleri bölümde öğretmenlerimiz yüksek lisans yapabilir. Tezli, tezsiz hiçbir ayırım yok.

Özer, Öğretmenlik Meslek Kanunu Yönetmeliğinin siyasi istismar konusu haline getirilmemesi gerektiğini söyleyerek, "Yaklaşık 292 öğretmenimiz doktora yaptığı için başöğretmenlik sınavından muaf oldu. Bu, basit bir ölçme ve değerlendirme meselesidir. Amacımız sizlere yardımcı olmaktır. Sizlerin imkanını güçlendirmektir. Bu süreci nihayetlendirmek ve eğitim sistemimize çok sayıda uzman ve başöğretmen katarak daha güçlü hale gelmektir ama ayırım yapmak kesinlikle değildir. Başöğretmenliğe başvuran öğretmenler zaten eğitim sisteminde uzman öğretmenlerdir. Bu ülkenin gündeminde uzman öğretmenle diğer öğretmenler arasında ayrılıkla ilgili bir şey duydunuz mu şu ana kadar? Niye ayrılık olsun? İsteğimiz sizleri zorlamak değil, sizin imkanlarınızı artırmak. Özellikle bir istirhamım var, bunu siyasi bir istismar konusu haline getirmeyelim. Çünkü o istismar edenler, çoğunlukla 2000'li yıllardan önce bu vatandaşların çocuklarının eğitime erişimini engelleyenler, başörtü yasağını koyanlar, katsayı uygulamasıyla bu ülkeye ciddi maliyet ödetenlerdir. Sizin imkanlarınızın çok daha iyi olmasını istiyoruz." ifadelerini kullandı.