İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile küfürleştikleri iddiasını yalanladı. Soylu, " Velev ki böyle bir hata işlemiş olalım. Kişi ne kadar pespaye olursa olsun, ne kadar aşağı olursa olsun velev ki böyle bir hata işlemiş olalım, ben özür dilerim ama böyle bir şey söz konusu değil" ifadelerini kullandı.

Bakan Soylu'dan Ümit Özdağ'ın 'küfürleşme' iddiasına ilişkin açıklama

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile telefonda küfürleştiklerini söylemesinin ardından Soylu'dan açıklama geldi. Özdağ'ın iddiasını yalanlayan Soylu, "Velev ki böyle bir hata işlemiş olalım, ben özür dilerim ama böyle bir şey söz konusu değil" dedi.

"Van, Hakkari, Şırnak ve Ağrı İl Güvenlik Toplantısı"na katılmak üzere Van'a gelen Bakan Soylu, toplantı öncesi gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Ümit Özdağ'ın kendisi hakkında ortaya attığı "küfür" iddiaları sorulan Soylu, "Ziya Paşa'nın çok güzel bir terkibi bendi var. Ziya Paşa der ki, asude olam dersen eğer gelme cihana. Ardından Ziya Paşa bunu devam ettirir, der ki, meydana düşen kurtulamaz seng-i kazadan. Yani eğer başıma bir şey gelecek diye düşünürsen hiç cihana gelme eğer meydandaysan muhakkak ki kazalarla karşı karşıya kalırsın. Bizim işimiz budur. Birçok iftirayla yalanla ve birçok tacizle, tehditle karşı karşıya kalabiliriz. İkincisi, bizim ağzımıza küfür yakışmaz, doğru da değil. Biz sadece ülkemizi yönetmek için çaba sarf eden insanlar değiliz. Aynı zamanda bizden sonra gelecek nesillere de bir model olmak durumundayız. Üçüncüsü, velev ki böyle bir hata işlemiş olalım. Kişi ne kadar pespaye olursa olsun, ne kadar aşağı olursa olsun velev ki böyle bir hata işlemiş olalım, ben özür dilerim ama böyle bir şey söz konusu değil" ifadelerini kullandı.

"BUNLAR İTİBAR EDİLMEMESİ GEREKEN KİŞİLERDİR"

Soylu, açıklamasına şöyle devam etti:

"Şöyle bir durum. Belki size de geliyordur telefonlarınıza. İsimsiz, bilmediğim telefondan geçen hafta Mardin'de Mazi Dağı'na giderken arabada 6-7 arkadaşla birlikte, işte Valimiz, ilgili arkadaşlarımız, milletvekillerimiz var. Bir mesaj geldi. Mesajda tehdit var, taciz ve iftira var. Kim olduğunu da bilmiyorum. Telefon açtım, 'siz kimsiniz' dedim, kendini tanıttı. 'Bu mesajlar ayıp değil mi, yakışıyor mu?' Ondan sonra konuşma tonunu değiştirdi, değiştirince ben de daha önce televizyonlarda kamuoyuna söylediğim sözleri söyledim. Onun dışında başka bir söz söylemedim ve telefonu kapattım.

Tam Ziya Paşa'nın terkibi bendine gelmiş oldu. Asude olam dersen eğer gelme cihana. Meydana düşen kurtulamaz seng-i kazadan. Gündeme gelmek için yalan, iftira, dezenformasyon devam ediyor. Yine bozacı, şıracı birbirini bulmuş. Yani hem haberi yazan hem onu söylemeye çalışan hepsi birbirini bulmuşlar. Bunlar itibar edilmemesi gereken işlerdir. Şunu da söyleyeyim, şu yanağımıza vuracaklar bu yanağımızı çevireceğiz. Biz de ne söylenmesi gerekiyorsa ölçüler içinde onları söyleriz ve söylemeye de devam ederiz. Bunlar dikkat ederseniz ABD'nin aparatıdır. Ben operasyon çocuğu derken kimin operasyon çocuğu olduğu apaçık ortadadır. Amerika'nın aparatıdır bunlar ve bu aparatlıklarına çok net bir şekilde devam etmektedirler. Niçin meydana çıktıkları, hangi köşeyi tuttukları, hangi pozisyonu aldıkları ortadadır. Milletimizin bunlara itibar etmemesini istirham ederiz. Biz işimize bakacağız ama yanağımıza vurulduğu zaman öteki yanağımızı çevirmek de söz konusu değil tabi ki."

ÖZDAĞ'IN AÇIKLAMASI

Ümit Özdağ, Sözcü gazetesinden Saygı Öztürk'e açıklamalarda bulunmuş ve şunları söylemişti:

"Bir TV programında bana, 86 yaşındaki anneme, aileme hakaret etti. Göç İdaresi Başkanlığı kanalıyla fonlamış olduğu pejmürde, ahlaksız siteler aracılığı ile ben ve parti yöneticileri ile ilgili ahlaksız haberler yaptırıyor. Bu konuda kendisini WhatsApp üzerinden ağır şekilde uyardım. Yaptırmış olduğu bizimle ilgili bir pis haberi kendisine yollayarak uyardım. Birkaç dakika sonra beni aradı. Soylu, telefonda ‘Siz beni tehdit ediyorsunuz” dedi ve küfür etmeye başladı. O küfürler edince, ben de anlamış olduğu dilden cevap verdim."