Günlük vaka sayılarına dikkat çeken Prof. Dr. Ertuğrul, “Ölüm sayıları artarken vaka sayılarının düşmesi ve 22 binlerde takılıp kalması bilimsel ölçütlerle açıklanamaz. Vaka sayılarının artıyor olması lazım” dedi.

Bakanlığın verileri kuşku yaratıyor

İsmail Arı

Günlük Covid-19 vaka sayıları ile ölüm sayıları son bir ayda nerdeyse üçe katlandı. Vaka ve ölüm sayıları hızla yükselişe geçerken uzmanlar, Sağlık Bakanlığı’nın tüm verileri kamuoyu ile paylaşması gerektiğini vurgulayarak önlem alınması gerektiğini vurguluyor.

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Ertuğrul ile Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut, salgın sürecini ve vaka sayılarını BirGün’e değerlendirdi.


Sağlık Bakanlığı’nın delta varyantına ilişkin verileri paylaşmadığını vurgulayan Prof. Dr. Bülent Ertuğrul, “Ülkemizde hakim olan varyant delta varyantı ama bu varyanta ilişkin net verilere hakim değiliz. Çünkü Sağlık Bakanlığı bu konuda şeffaf olmadığı için verileri göremiyoruz. Şu ana kadar ortaya çıkan varyantlar arasından bizim için en riskli olan delta varyantı. Çünkü, yapılan çalışmalara göre aşıdan en fazla kaçan delta varyantı. Delta varyantı karşısında BioNTech aşısının etkinliği yüzde 70’lere kadar ve Sinovac aşısının etkinliği yüzde 50’lere kadar düşüyor” dedi.

AŞISIZLARIN SAYISI DAHA FAZLA

“İki doz Covid-19 aşısı olanlar da hastalığa yakalanabilirler” diyen Ertuğrul, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yapılan çalışmalara göre çift doz aşı olanlarda hastaneye yatma oranı çok düşük ve hayatını kaybetme oranı ise neredeyse yok. Aşıların etkinliğini sadece hastalığa yakalanıp yakalanmamak olarak değerlendirmemek gerekiyor. Bizim şu anda yaşadığımız şey ise aşı olmayanların sağlık sistemini zorlamaya başlaması. Veriler aşı olmayanların hastaneye ve yoğun bakıma yatışlarının çok yüksek olduğunu gösteriyor. Kolombiya varyantıyla ilgili henüz yeterli bir çalışma yapılamadığı için de bir şey söylemek için henüz çok erken.”

HER GÜN BİR UÇAK DÜŞÜYOR

Ülkemizde pandemi atmosferinin bilimsel bir bakış açısıyla yukarıdan aşağıya değişmesi gerekiyor. Çünkü şu anda aşı olmayanların pandemisini yaşıyoruz ve temel nedeni insanların bilimsellikten uzak olması ile hurafelere daha fazla itibar etmesi. Karadeniz kentlerinde vaka sayıları artıyor ve bu da o belgede insan hareketliliğinin daha fazla olduğunu gösteriyor bize. İki doz Covid-19 aşısı yaptıranların sayısı 30 milyon civarında. Geriye kalan 50 milyon insan hastalık açısından büyük bir risk taşıyor. Çok büyük bir nüfus bu ve milyonlarca yurttaşımız hastalığa karşı duyarlı.”

Sağlık Bakanlığı ile iktidarın uzmanların önerilerini dikkate almadığını da belirten Prof. Dr. Ertuğrul, “Biz ne söylersek söyleyelim söylediklerimizin boşa gittiğini hissediyoruz. Kısıtlamalara gitmek zorundayız çünkü toplumsal bağışıklığımız çok düşük. Aşı çalışmaları hızlandırılmalı. Ülkenin gündemi o kadar yoğun ki pandemi resmen unutuldu. Kimse pandemiye karşı bir önlemden bahsetmiyor. Her gün neredeyse uçak dolusu insanımız hayatını kaybediyor. Ülkemizde Covid-19 kaynaklı günlük ölüm sayıları o kadar yüksek ki her gün bir uçak düşüyor resmen” diye konuştu.

Koronavirüs verilerini Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) kriterlerine göre bildirmediğini için birçok ülkenin salgın konusunda Türkiye’ye güvenmediğini de ifade eden Ertuğrul sözlerini şöyle tamamladı: “İngiltere hâlâ Türkiye’yi kırmızı listede tutuyor. Can kayıpları artarken vaka sayılarının 27 binlerden 22 binlere düşmesi ve bu seviyelerde takılıp kalması bilimsel ölçütlerle açıklanamaz. Bunun bilimsel bir açıklaması yok. Bilim ölçütlere göre vaka sayılarının artıyor olması lazım. Kimse tedbirli davranmıyor. Toplu taşımalar tıklım tıklım dolu ama vaka sayılarımız aynı.”

bakanligin-verileri-kusku-yaratiyor-910191-1.

***

Varyant aşının koruyuculuk oranını düşürdü

TTB Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut ise delta varyantıyla koronavirüs aşılarının koruyuculuk oranının düştüğünü belirterek şunları söyledi:
“Aşılar hastalıklara karşı yüzde yüz koruyucu olmazlar. DSÖ’nün koruyuculuk oranı yüzde 50 ve üstüdür. Bunun üzerindeki aşılara izin verir. Toplumsal bağışıklık için toplam nüfusunun en az yüzde 85’inin aşılanması lazım. Gün içerisinde virüslerle karşılaşırız ve bunlar küçük miktarlarda olursa hastalığa neden olmazlar. Bu yüzden maske takmak önemli. Türkiye’de çift doz aşılama 30 milyon civarın ve bu nüfusumuzun yarısı bile değil.

Güzde bir buçuk, iki milyon aşı yapılırsa sonbahara daha rahat gireriz. Diyarbakır’da yatan hastaların yüzde 97’si aşısızlar. Günlük vaka sayılarının yüzde 88’i aşısız yurttaşlarımızdan oluşuyor ve aşı olanlarda ölüm oranı ise neredeyse sıfır.”