Bakanlığın ‘Yaptım, oldu’ anlayışı: Rezerv ilan ediyor, belge gösteremiyor
Depremin üzerinden geçen 19 ayda birçok sorun çözümsüz kaldı. Barınma krizi rezerv uygulamasıyla çıkmaza girdi. Afetzedeler, kendilerine ait evler ve parseller için AKP’nin mülksüzleştirme politikasına karşı direniyor.
İlayda Kaya
ilaydakaya@birgun.netMaraş merkezli depremlerin üzerinden 19 ay geçti. Geçen sürede depremzedelerin başta barınma ve rezerv sorunu olmak üzere eğitimden sağlığa hiçbir sorununa çözüm bulunamadı. AKP iktidarı konut sözünü tutmadığı gibi yurttaşların kendine ait ev ve parsellerine de göz dikti.
İktidarın mülksüzleştirme politikası gün be gün açığa çıkarken depremzedeler ise başta yargı yoluyla kimi zaman da sokaklarda direnişini büyüterek mücadele etti. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın çizdiği haritalar ve uygulamalar arasındaki uyumsuzluk ise dikkat çekti.
BAKANLIK BELGE VERMEDİ
Rezerv alan kapsamında 6 Şubat depremleriyle yıkımın gerçekleştiği 11 kentte, ada bazlı ayrılan alanlarda bakanların toplantıları kapalı kapılar ardında sürerken yurttaşların rezerv yapı alanının iptali için açtığı davalarda da gelişmeler yaşanıyor.
Hatay’ın Defne ilçesi Çekmece Mahallesi sınırları içinde olan yapının rezerv alan olarak ilan edilmesinin ardından yürütmenin durdurulması istemiyle açılan davada sonuç alınamıyor. Hatay Nöbetçi 3. İdare Mahkemesi’ne açılan davada, mahkemenin daha önceki 2 ara kararına rağmen Bakanlık yine belge göndermeyince 3’üncü kez evrak talep edildi. Davalı idarelerden; söz konusu taşınmasın rezerv yapı alanı olarak ilan edilmesine ilişkin işleme karşı başka dava açılıp açılmadığının sorulması istendi. Ayrıca rezerv yapı alanı olarak ilan edilebilmesi için uygulama yönetmeliğinde yer alan ‘gerekçe raporu’nun iletilmesi talep edildi.
Depremzedelerin avukatı Sevim Küçük, raporun bakanlık tarafından mahkemeye gönderilmemesini BirGün’e şöyle değerlendirdi: “Bir uygulamaya başlanırken yapılması gereken işlemler var. Alanın neden rezerv alan olarak belirlendiğine ilişkin bilgi ve belgeler istendi. Mahkeme daha önce 2 kez daha istemişti. Rezerv yapı alanı ilan edilirken bir gerekçe raporu oluşturulması gerekiyor anca bu belge ortada yok. Diğer davalarda olur kararı sunulurken bu davada olur kararına bile ulaşabilmiş değiliz. Bakanlığın ‘Ben yaptım, karar verdim’ şeklinde yaklaştığını düşünmek istemiyoruz. Gerekli belgelerin oluşturulmadığını tahmin ediyoruz. Hiçbir hazırlık ve çalışma yapılmadan rezerv yapı alanı olarak ilan ettiğini düşünüyoruz. Her ne olursa olsun bir plansızlık hâkim. Zaten sürekli yeni haritalar oluşturuluyor. Ancak ortada somut bir durum yok. Halkın çoğu rezerv alanı istemiyor. Halka rağmen yürütülen süreç hukuka da uygun düşmüyor.”
6 HEKTARLIK ALAN KAYBEDİLDİ
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın rezerv alan kapsamında hazırladığı belgeler ve çizdiği haritalarda çelişkili ifadeler yer aldı. Bakanlığın 1 yıl arayla hazırladığı iki farklı resmi belgede alanların yüzölçümü farklı büyüklükle ifade edildi. Bakanlığın Kentsel Dönüşüm Başkanlığı, 11 Kasım 2023 tarihinde rezerv alan için Bakanlığa resmi bir belge iletti. Belgede, rezerv alan içine alınan Hatay’ın Antakya ve Defne ilçeleri, Muhtelif mahallelerin sınırlarının 207,35 hektar olarak çizildiği ifade edildi. Üzerinden 1 sene geçmesinin ardından açılan davalar kapsamında Kentsel Dönüşüm Başkanlığı tarafından 2 Eylül 2024’te iletilen cevap dilekçesinde de alanın yine 207,35 hektar olarak ifade edildiği görüldü. Ancak Bakanlık tarafından hazırlanan taşınmazların sınırlarını belirtmek amacıyla çizilen krokide mevcut alanın 201,59 hektara düşürüldüğü belirlendi.
Hatay Barosu’ndan depremzedelerin avukatı Ecevit Alkan çelişkili verileri BirGün’e şöyle değerlendirdi: “Hiçbir aşamada hukuka uygun ilerlemediklerini görüyoruz. Bir karar alırken bir programa uygun davranmıyorlar. Kendi çıkarlarını gözeterek en yakın yolları seçiyorlar. Bu uygulamaları kimseye sormadan yapıyorlar. Bugün rezerv alanda olan bir yere karşı vatandaş dava açtığında mahkeme ‘Burası rezerv alanda değil’ diyebilir. Ama rezerv alanda gözüküyordur. Bu yurttaşın davayı kaybetmesine, maddi ve manevi zarar yaşamasına sebep olur. Devletin böyle çalışmaması gerekiyor.”
İMAR PLANI YENİDEN ŞEKİLLENEBİLİR
Bakanlık, yıkılan illerde rezerv alanla ilgili toplantılarına devam ediyor. BirGün’ün edindiği bilgiye göre; son olarak Hatay’ın Kırıkhan ilçesine yoğunlaşan Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 15 gün içinde bölgede toplantı yapmaya hazırlanıyor. Toplantı kapsamında ise bölgedeki imar planının yeniden şekillenmesi öngörülüyor. İlçede yaşayan depremzedeler, bakanlığın çalışmalarının deneme yanılma yoluyla yürütüldüğünü söyleyerek “Bu şekilde kentler ayağa kalkmaz. Hiçbir çalışmanın aktif olarak içinde değiliz. Kimi zaman kısa mesaj yoluyla öğreniyoruz. Aldıkları tepkiler ortada. Bizi öznesi yapmayan hiçbir çalışmayı kabul etmeyiz” diye tepki gösteriyor.
∗∗∗
19 AYDIR AYNI TAS AYNI HAMAM
Hatay Depremzede Derneği dün Defne’deki Uğur Mumcu Meydanı’nda bir araya gelerek afet bölgesindeki 19 aylık sürece ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada pazartesi günü okulların açılacağına dikkat çekilerek “Birçok öğrenci kendi okul binasında eğitim öğretime başlayamayacak. İkili eğitim devam edecek, 30 dakikalık derslerden kaynaklı ders saati kayıpları sürecek. Sabah ve akşam karanlığında yolda, okulda olmak zorunda kalacaklar. Tüm eşitsiz koşullarda ortak sınavlarla boğuşacaklar. ‘Deprem bölgelerinde eğitim sorunsuz başlayacak’ şeklinde açıklama yapan Milli Eğitim Bakanlığı’nı uyarıyoruz. Çocuklarımızı bu sağlıksız ve güvensiz koşullara teslim etmeyeceğiz” denildi. Sağlık alanındaki yetersizlikler de sıralanan açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “1. Basamak aile hekimlerinin hasta sayıları azaldığı için maaşları yarıya düştü. Merkezde çalışılan Aile Sağlık Merkezleri’nin neredeyse hepsi konteyner. 19 ay geçmesine rağmen yıkılan 66 Aile Sağlık Merkezi’nden sadece 3’ü yapıldı. Son açılan aile hekimliği kurasında 41 birim boş olmasına rağmen nüfuslar düşük olduğundan sadece bir birime yerleştirme yapılabildi. Ayrıca bu boş birimlerin neredeyse hiçbirinde yardımcı sağlık personeli yok. 2 ve 3. basamak sağlık hizmetlerinde hekim yetersizliğinden dolayı randevu alınamıyor. Yetkilileri görevinin başına çağırıyoruz.” Kent genelindeki kanalizasyon, hijyen ve barınma sorunlarının devam ettiğine de dikkat çekilen açıklamada talan rant odaklı projelere karşı direnişe devam edileceği vurgulandı.
∗∗∗
ZEYTİNLERİMİZİ SİZE YEDİRMEYİZ
Defne ilçesinin Ballıöz mahallesindeki depremzedeler 48 gündür tapulu arazilerinde sökülen zeytin ağaçlarından geriye kalanları korumak için mücadele ediyor. Depremzede Çiğdem Arslan, TOKİ konutlarına gidecek yol için sökülen ağaçlarından elinde kalanları korumak için nöbet tutarken dün ekipler polislerle birlikte alana giderek kalan ağaçları hukuksuzca söktü. Kamulaştırma kararı olmadan, hiçbir yazı tebliğ edilmeden ağaçlarının talan edilmesine tepki gösteren Arslan “Belgeyi sordum yine yok. Alan çevik polis kaynıyor; onlara yardım etmek için buradalar, bize yardımcı olmuyorlar” dedi.
∗∗∗
14 SANIK FİRARİ
Depremle yıkılan binalarla ilgili görülen davalarda da skandal kararlar veriliyor, kapsamlı bir yargılama süreci yürütülmüyor. Binalarda sorumluluğu olan 14 firari sanıktan hâlâ iz yok. Tutuklu sanıklar ise adli kontrol şartıyla bir bir serbest bırakılıyor. Yıkılan apartmanlarda yakınlarını kaybeden yurttaşlar İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya seslenerek “Bu insanlara kırmızı bülten çıkartılmalı” diye isyan etti.