Tarım ve Orman Bakanlığı, Bakan Vahit Kirişçi'nin Venezuela'ya gitmesinin ardından başlayan 'yurt dışında arazi kiralama' tartışmalarına yönelik açıklama yaptı. "Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına yurt dışında arazi kiralanması söz konusu da değildir." denilen açıklamada, özel sektörün yatırım yapmasına kapı aralandı.

Bakanlık'tan 'yurt dışında arazi kiralama' açıklaması: Özel sektör karar verici olacak

Tarım ve Orman Bakanlığı, Bakan Vahit Kirişçi'nin Venezuela ziyaretinin ardından 'yurt dışında arazi kiralama' tartışmalarına yönelik "Türkiye'nin yurt dışı tarımsal yatırımlarına ilişkin kamuoyu duyurusu" başlıklı açıklama yaptı.

Bakanlık açıklamada "Türkiye Cumhuriyeti devleti adına yurt dışında arazi kiralanması söz konusu da değildir. Yurt dışında tarımsal yatırım yapmak konusunda Tük şirketleri, yani özel sektör nihai karar verici olacaktır. Bakanlık olarak görevimiz, yatırımcı firmalarımıza yatırım yapılacak ülke ortamı hakkında bilgi vermek ve yatırımcıların haklarını koruyacak şekilde hukuki bir zemin oluşturmaktır." dedi.

Soya ve ayçiçeği gibi ürünlerin büyük oranda ithal edildiği belirtilen açıklamada bu ürünleri yetiştirmek için Türkiye'nin yeterli arazisi olsa bile iklim ve coğrafi koşulların iç talebin karşılanmasına imkan vermediği ifade edildi. Türkiye'nin su zengini bir ülke olmadığı söylenen açıklamada "Ülkemizin planladığı bu vizyoner yatırımlar, ithal edilen ürünlerin azalması ve cari açığın kapatılmasında da önemli bir rol oynayacaktır." ifadelerine yer verildi.

'ÜLKEMİZ YURT DIŞI YATIRIMLARINDA 'KAZAN-KAZAN' İLKESİNİ BENİMSİYOR''

"Türkiye'nin yurt dışında özel sektör aracılığıyla gerçekleştirilmesi planlanan tarımsal yatırımlarına ilişkin vizyonuyla ilgili açıklama yapılması gereği duyulmuştur." denilen açıklamadan öne çıkan ifadeler şu şekilde:

"Ülkemizin tarım politikasında önceliği, tüm tarım alanlarımızın verimli bir şekilde kullanılması, alın ve akıl teri döken çiftçimizin desteklenmesidir. Bu minvalde Bakanlığımız göç, veraset ve diğer nedenlerle terk edilmiş tarım arazilerini yeniden üretime kazandırmak için yeni bir destekleme modeli geliştirmek üzere çalışma yürütmektedir.

Yurt dışında tarımsal yatırım yapmak konusunda Tük şirketleri, yani özel sektör nihai karar verici olacaktır. Bakanlık olarak görevimiz, yatırımcı firmalarımıza yatırım yapılacak ülke ortamı hakkında bilgi vermek ve yatırımcıların haklarını koruyacak şekilde hukuki bir zemin oluşturmaktır.

Kaldı ki; birçok gelişmiş ülke, sınırları dışında tarımsal arazi kiralamaktadır. Sanayileşmiş bu ülkeler, yatırımlarını tarımın önemini bilerek gerçekleştirmektedirler. Bu ülkeler ayrıca, bu yatırımlarını gelecekteki tarım ve gıda ürünü ihtiyaçlarını temin etmek için yapmaktadırlar.

Yaşanan pandemi süreci, Rusya-Ukrayna savaşı, küresel iklim değişikliği ve artan nüfus nedeniyle tarımsal üretim daha da hayati bir hal almıştır. Bu ortamda Türkiye'nin ve iş insanlarımızın küresel gıda piyasasında söz sahibi olması adına Bakanlığımızın yeni vizyonu büyük önem kazanmıştır.

Bu vizyon, bize ülkemizin ihtiyaç duyduğu hayati ve stratejik ürünlerin temininde belli başlı ülkelere bağımlılığın azaltılmasını sağlayacaktır. Dâhilde işleme rejimi adı altında ülkemizdeki firmalara hammadde temini de bu yatırımlar sayesinde kolaylaşacaktır.

Ülkemiz, tarımsal alandaki yurt dışı yatırımlarında "kazan-kazan" ilkesini benimsemektedir. İş birliği yapılan ülkelerde "birlikte üretip birlikte kazanmak" hedeflenmektedir. Dünyanın önde gelen tarım ülkelerinden Türkiye, deneyimlerini tüm insanlık ile paylaşmaktan yanadır. Bunu da tarihi misyonun bir gereği olarak görmektedir.

Dünya Ticaret Örgütünün raporlarına göre yaklaşık 41 ülke başka ülkelerde arazi kiralamış, 62 ülke de arazilerini başka ülkelere kiralamış veya satmıştır. İngiltere'nin başta Afrika'da olmak üzere 4,4 milyon hektar arazi kiraladığı bilinmektedir.

ABD'nin aynı yöntemle kiraladığı arazilerin büyüklüğü 3,7 milyon hektardır. İngiltere'nin kiraladığı arazilerin büyüklüğü Danimarka'nın yüzölçümüne eşitken, ABD, İsviçre ve Çin'in Moldova büyüklüğünde kiraladığı tarım arazileri vardır. Afrika'nın en yoksul ülkelerinden biri Kongo 8,1 milyon hektar arazi kiralamışken Endonezya 7,1 milyon, Filipinler 5,2 milyon ve Sudan 4,7 milyon hektar arazi kiralamış veya satmıştır.

Böylece kendi sınırları dışında tarımsal yatırım yapan ülkelerin, bu yatırımlarını mevcut tarım ve gıda ürünleri ihtiyacı için değil gelecekte dünya gıda piyasasında söz sahibi olmak için gerçekleştirdikleri açıkça anlaşılmaktadır.

'YATIRIMCILARIN YANINDA OLACAĞIZ'

Türkiye'nin tecrübesine ve üretkenliğine sonuna kadar güvenen ve tarımsal yatırımlara ihtiyaç duyan ülkeler, Türkiye'ye bizzat kendileri yatırım teklifinde bulunmaktadırlar. Nüfusu 2050'li yıllarda 100 milyonun üzerine çıkması beklenen Türkiye'nin, 2053 vizyonunun da bir gereği olarak tarımsal üretimini artırması aklın ve bilimin bir gereğidir.

Bundan önce olduğu gibi bundan sonra da Bakanlığımız, hem yurt içinde hem de yurt dışında tarımsal alanda yatırım yapan yatırımcılarımızın yanında olmaya devam edecektir. Bakanlığımızın vizyonu yurt dışında tarımsal üretim yapmak için Türk yatırımcısını teşvik etmek ve onlara avantaj sağlamaktır. Bakanlığımızın görevi yatırımcılarımıza yabancı ülkelerdeki tarımsal yatırım imkânları hakkında bütün yönleriyle bilgi vermektir. Ayrıca yatırımcılarımızın haklarını koruyacak şekilde hukuki bir zemin oluşturmaktır. Bu bağlamda Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına yurt dışında arazi kiralanması söz konusu da değildir.

Bakanlık olarak pandemi süreci başta olmak üzere alın terini büyük emeklerle toprağa dökerek insanımızın karnını doyuran çiftçilerimizin her zaman yanında olduk, sonuna kadar da yanlarında olacağımızı saygılarımızla kamuoyuna duyururuz."

BAKAN KİRİŞÇİ VENEZUELA MERALARINA İMRENMİŞTİ

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi, tarımsal toprak ve iklim koşullarını değerlendirmek için gittiği Venezuela'da, Venezuela Halkın Gücü Üretken Tarım ve Araziler Bakanı Wilmar Castro Soteldo'ya imrenerek "Siz bu merayla hayvancılıkta dünyada bir numara olmalısınız. Biz hayvancılık yapıyoruz, hayvanlarımıza sanki pizzacıdan pizza, burgerciden burger ısmarlar gibi dışardan yem alıp öyle yediriyoruz" demişti.

Kirişçi'nin bu sözlerine çok sayıda siyasi ve sosyal medya kullanıcısı tepki göstermişti.