Faruk Şen Hoca boş durmuyor gerçekten. Şu sıralar pek bir sorun yaşadığımız Avrupa Birliği’ne ilişkin olarak Türkiye halkının ne düşündüğünü araştırmış TAVAK aracılığıyla. Ulaştığı sonuçları, sağ olsun benimle de paylaştı Şen Hoca. Bu hafta köşeyi bu araştırmanın sonuçlarına ayırayım istedim. İlginç bulabilirsiniz.

TAVAK tarafından bu yıl 7.'si yapılan "Türk Halkının AB’ye Bakışı Araştırması"nın saha çalışması 12-19 Kasım 2017 tarihleri arasında İstanbul, Ankara, İzmir, Diyarbakır, Kayseri, Artvin, Bursa ve Antalya kentlerinde gerçekleştirilmiş. Araştırmada Türkiye'de yaşayanların yaklaşık 3'te 1'inin, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) üye olacağına inandığı aktarılıyor.

Cati metoduna göre yapılan araştırma çerçevesinde, Türklerin 2017 yılındaki gelişmeler ve Merkel’in AB ve Türkiye’ye yönelik açıklamalarının AB'ye üyelik noktasında inancı biraz azaltmış olduğu ortaya çıkmış. Öte yandan Türk halkının neredeyse yarısı AB’ye üye olacağına inanmıyor. 1282 kişiye sorulan sorular kapsamında Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğinde en büyük engeli Almanya oluşturuyor. Yüzde 54,2’lik bir oranla yarıdan fazla Türk kitlesi Almanya’nın karşıt görüşünü görüyor. Fransa’da 19,3’lük bir suçlama var. Fransa’da Macron’un son aylarda Türkiye’ye yönelik olarak Angela Merkel ile ters düşmesi, Fransa’ya olan tepkiyi azaltmış durumda. Kıbrıs ve Yunanistan birbirlerine yakın bir oranda Türkiye’nin önünü kesen ülkeler olarak görülürken, Avusturya’nın öne çıktığı ve 8,1’lik bir oranla Türkiye’nin tam üyeliğinin önleyecek ülkeler arasında yer aldığı görülüyor.

Avrupa Birliği konusunda hükümetin çalışmalarını yeterli görmeyenler anketin 4’te 5’ini aşan bir konumda. AB'ye üye olması durumunda bunun Türkiye’ye sağlayacağı katkıların başında serbest dolaşım hakkı geliyor. 5’te 2’lik bir kitle serbest dolaşımı öne çıkarıyor. Türk halkı hala AB’de serbest dolaşım hakkının verilmesini istiyor. Türkiye’nin AB’ye ekonomik olarak ihtiyacı olduğunu düşünenlerin oranı 62,4 bu oldukça yüksek bir oran. İhtiyacı yok diyenler neredeyse 4’te 1’lik kitleyi oluşturuyor. Türkler, AB’ye ne açıdan katkı sağlayabilir sorusunun cevabı ise savunma ve nüfus olarak veriliyor.

Türkiye’nin üyeliğine sıcak bakan ülkeler arasında Akdeniz ülkeleri ilk planda Türkiyelilere göre. İspanya, İtalya, Yunanistan, Hırvatistan gibi ülkelerden Türk halkının beklentisi yüksek. Fakat yüzde 40’lık bir oran hiç birinin Türkiye’nin tam üyeliğine sıcak bakmadığına inanıyor. En az sıcak bakanlar arasında sırasıyla Kuzey Avrupa ülkeleri (13,2) Akdeniz Ülkeleri (22,4) Doğu Avrupa Ülkeleri (16,2) Orta Avrupa Ülkeleri (9,8) 6 da Almanya gibi Orta Avrupa ülkeleri tanımlanıyor. Onlarda da yüzde 8’e yakın bir oran var.

Başkanlık sistemini Türkiye’nin AB yolunda engel olarak görenler, araştırmaya katılanların yüzde 76’sını oluşturuyor. AB’ye üye olunamamasının nedenleri arasında demokratik yetersizlik ilk sırada yer alıyor. Bunu Kürt sorunu takip ediyor. Ardından da Avrupa ülkelerinde yaygın olduğuna inanılan Türk karşıtlığı ve İslamafobi gerekçeleri sıralanıyor.

Türkiye’nin AB yolunda Almanya ile ilişkilerin düzeltilip, düzeltilmemesi sorusuna da araştırmaya katılanların 3’te 2’si düzeltilmesi yönünde oy kullanmış araştırmada. Geleneksel olarak Türkiye’nin AB’ye cumhuriyetin kuruluşunun 100. yılında üye olması kamuoyunda tartışılıyordu. Buna inananların oranı yüzde 36,3, inanmayanların ise yarıdan fazla.

Son olarak “AB Türkiye’nin bugünkü gündeminde ne kadar önemlidir “ sorusuna yaklaşık yüzde 70’lil bir oranla “fazla önemli değil” yanıtının verildiği görülüyor.

Araştırma sonuçları aslında ciddi bir kafa karışıklığının olduğunu da ortaya koymuş bence. Araştırmaya katılanlar adeta ne AB ile ne de AB’siz demişler gibi. Kafalar gerçekten de karışık, bunda herhalde AB’nin gerçekte ne olduğunun tam olarak anlaşılamamasının da payı olmalı. Yeni bir sömürgeleştirme biçimi mi, bir Hristiyan birliği mi, ekonomik olmaktan çok siyasal bir birlik mi gibi sorulara Şen Hoca yeni araştırmayla cevap arasa ne iyi eder.

Belki yapar da öğreniriz biz de halkımızın ne düşündüğünü.