CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, Balıkesir İl Mera Komisyonu’nun, 17 günlük tam kapanmanın ilk gününde acele toplanarak 100 bin metrekarelik mera alanını maden şirketine tahsis etmesine tepki göstererek, “20 günde ne değişti de 100 bin metrekarelik mera hayvan sahiplerinin elinden alınıp maden şirketine verildi? Bu ne yaman çelişkidir” dedi.

Balıkesir'de 100 bin metrekarelik mera alanı maden şirketine verildi

BİRGÜN EGE

Balıkesir İl Mera Komisyonu, 17 günlük tam kapanmanın ilk gününde acele toplanarak 100 bin metrekarelik mera alanını maden şirketine verdi. Karaayıt ve Bulutçeşme köylerinde bulunan mera alanları Bilfer Madencilik tarafından işletilen demir zenginleştirme tesisine atık deposu yapılması için tahsis edildi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, Balıkesir’de mera alanlarının giderek azaldığını belirterek, hayatını hayvancılıkla, tarımla kazanan insanlarının ekmeğine, sağlığına yapılan bu müdahalelerin yanlış tarım, çevre ve madencilik politikalarının ürünü olduğunu söyledi.

Akın, “Ne değişti de 20 gün sonra ‘mahallelinin hayvan varlığı bakımından mera varlıklarının yetersiz olduğu’ kararından vazgeçildi. 20 günde yeni meralar mı ortaya çıktı? Yoksa kararları değiştirecek başka gelişmeler mi oldu? Bunların ilgili bakanlıklar tarağından denetlenip sorgulanması lazım. Bu kararın peşini bırakmayacağız. Hakkaniyetli bir karar alınana kadar takipçisi olacağız” diye konuştu.

balisekir-de-100-bin-metrekarelik-mera-alani-maden-sirketine-verildi-871713-1.

“ÇEVRE KATLİAMLARINA KARŞIYIZ”

Ahmet Akın, Mera Kanununun “Mera, yaylak ve kışlaklar; özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, sınırları daraltılamaz” hükümlerini hatırlatarak, “Kimse bizim madenciliğe, yatırımlara karşı olduğumuzu aklına getirmesin. Biz, madenciliğe karşı değiliz. Ancak kurnazlıkla yapılan halkın gelirinden, doğanın zenginliğinden çalınanlara, talana, çevreyi umursamadan yok eden zihniyete karşıyız. Türkiye’de madencilik sektöründe uygulanan yanlış politikalar nedeniyle doğa ve çevre zenginliğimiz adeta talan edilmekte, insan sağlığı tehdit altında kalmaktadır. Bu yıkımın sebebi sürdürülebilirlikten uzak, sadece ticari ve kayırmacı anlayış üzerine kurulmuş enerji ve madencilik politikalarıdır” diye konuştu.