Denizlerden soframıza gelen balığın içinde ne olduğunu araştıran Ekosfer Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Özgür Gürbüz, balıkların birçoğunda ağır metale rastlandığını belirtti.

Balıklarda arsenik oranı yüksek

Yaren ÇOLAK

Ekosfer Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Özgür Gürbüz, “Denizden soframıza gelen balığın içinde ne var?” sorusuna yanıt aradı. 5 balık konservesini ve 9 farklı deniz balığını laboratuvara gönderen Gürbüz, arsenik, civa, kurşun, ve kadmiyum değerlerini kamuoyuyla paylaştı. Birçok balıkta ağır metala rastlanırken, arsenik değerleri de sınırın üstünde çıktı.

Verileri değerlendiren Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala, ağır metal oranının sınır değerin altında olmasının balığın sağlıklı olduğu anlamına gelmediğinin altını çizdi. Prof. Dr. Pala, “Sınır değer, tüketilmemesi sıkıntısıyla karşılaşmamak için konulmuş değerlerdir. Aslında sınır değere yakın ama onun biraz altında olması onun sağlıklı olduğu anlamına gelmiyor.


Gıdaların hiçbirisinde ağır metalin olmaması tercih edilir. Ancak Türkiye’de ağır metal düzeyleri ciddi düzeyde. Arsenik düzeyi ise çok ciddi oranda yüksek. Bunu kamunun yakından izlemesi lazım. Yurttaşın gerçekten sağlıklı olduğunu bildiği ürünü tüketmesi gerekir” şeklinde konuştu.

YÜKSEK DERECELİ İZLEME PROGRAMI ŞART

Değerlin sürekli ölçülmesi ve izlenmesi gerektiğini belirten İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Dr. Şafak Ulusoy ise “Risk içermiyor dememiz için yüksek dereceli izleme programıyla sürekli takip ediliyor olması lazım. Ancak ciddi bir izleme programımız yok” dedi. Birçok balıkta ağır metale rastlanması nedeniyle ‘Ne sıklıkla balık yemeliyiz?’ sorusuna yanıt veren Dr. Ulusoy, “Ton balığı için haftada iki büyük kutu üzerine çıkılmamalı. Kabuklu balıklar ise çok daha ciddi risk taşıyor. Bu nedenle de genellikle ayda iki porsiyonu geçmeyin diyebiliyoruz” ifadelerini kullandı.