Balyoz'da gerekçeli karar: Dört ayda darbe planı hazırlamak mantıklı değil

Sanıklarının tümüne beraat kararı verilen Balyoz ana davası'nda gerekçeli kararı açıklandı. AKP'nin 202 yılında göreve geldiğine vurgu yapılan kararda, "Bu kadar kısa sürede darbe planı hazırlanması mantıklı bulunmamıştır" denildi. Kararda ayrıca bavullarla gelen belgeleri haberleştiren Taraf muhabiri Mehmet Baransu'nun teslim ettiği 11 ve 17 nolu CD'lerin sahteliğinin kesin olarak saptandığı ve diğer tüm dijital delillerin de sahte olduğundan şüphenildiği ifade edildi.

Kararda, "Aleyhine darbe girişiminde bulunulduğu iddia edilen hükümet 2002 yılı kasım ayında yapılan seçimle ilk kez iktidara gelmiştir. Seminerin yapıldığı tarih itibarıyla hükümet henüz dört aydır görevde olup, dört ay gibi kısa bir sürede hükümetin icraatlarını göstermesi ve bu icraatlardan rahatsız olunarak darbe planı hazırlanması da mantıklı bulunmamıştır" ifadesine yer verildi.

Balyoz darbe planını belgelerini yayınladığı için tutuklanan Baransu, tutuklu bulunduğu Metris Cezaevi'nden 'zindandan kamuoyuna' başlıklı mektup yazmış ve belgeleri yayımladığı dönem ve sonrasında hükümete verdiği destekten dolayı pişman olduğunu söylemişti.

'HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA UYGUN DEĞİL'
Sanıkların seminer düzenleyerek kendi aleyhlerine kanıt oluşturmalarının mantıksızlığına vurgu yapılan kararda, Kararda ayrıca, "İllegal faaliyet gösterdiği iddia edilen sanıkların, gizli olarak bir araya gelip görüşme imkanları varken, kendileri dışında pek çok kişinin katıldığı bir seminer düzenlemeleri, düzenlenen bu seminerde darbe planlarından söz etmeleri, üstelik de 'gizlilik ve güvenlik' kuralına tamamen aykırı olarak seminer konuşmalarını aleyhlerine delil oluşturacak şekilde kayda alıp saklamaları, hayatın olağan akışına uygun bulunmamıştır" denildi.

230 sanığın yargılanmasın zemin hazırlayan delillerle ilgili olarak sa kararda şu ifadelere yer verildi; "Delilleri Yargılamanın yenilenmesi aşamasında elde edilen deliller doğrultusunda gazeteci tarafından teslim edilen 11 ve 17 nolu CD'lerin sahte olarak oluşturulduğu kesin olarak tespit edilmiş, mahkumiyet hükmüne esas alınan diğer tüm dijital delillerin de sahte olarak oluşturulduğu yönünde kuvvetli şüphe oluşmuştur."

'KESİN VE İNANDIRICI DELİL YOK'
Kararda, şu ifadelere yer verildi; "Türk Silahlı Kuvvetlerinin üst kademelerinde görev yapan, birçok konuda donanımlı olan kişilerin böyle bir illegal yapı oluşturmaları halinde bunu illegal yapıya katılmayan birçok kişinin bulunduğu bir ortamda dile getirmeyecekleri aşikardır. Delillerin değerlendirilmesi sonucu sanıkların yüklenen 'Türkiye Cumhuriyeti İcra Vekilleri Heyetini Cebren Iskat veya Vazife Görmekten Cebren Men Etmeye teşebbüs' suçunu işledikleri yönünde mahkumiyetlerine yetecek, şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı düşünülmüş, sanıklar hakkında verilen mahkumiyet hükümlerinin iptali ile yüklenen suçları işlediklerinin sabit olmaması nedeniyle beraatleri yönünde hüküm kurulması uygun görülmüştür. Donanma Komutanlığı ve Hakan Büyük'ün evinde ele geçirilen dijital delillerin iyi niyetli olmayan kişi veya kişilerce sahte oluşturularak bu yerlere konulmuş olabileceği düşünülmüştür."

Son pişmanlık neye yarar: Mehmet Baransu Metris Cezaevi'nden özür diledi

Balyoz’dan beraat eden Balanlı: Dolmabahçe görüşmesinde düğmeye basıldı

Erdoğan vicdanını 'akladı': Paşaların tutuklanmasına razı değildim

Balyoz davasında 236 sanığın beraatine karar verildi