Barça’yı kurtaran İrlandalı…

Günümüzde futbolun en büyüğü Barça, 1999’dan bu yana La Liga’yı sekiz sezonda şampiyon bitirmiş, dört sezonda da Şampiyonlar Ligi’ni kazanmışlar. Ancak hikâyenin bir de başı var; dara düşüp kulübün kapısına kilit vurulma noktasına geldikleri siyah beyaz zamanları anlatalım bilmeyenlere, kurtarıcıları İrlandalı’yı yâd edelim…

Temmuz 1936… İspanya iç savaşı patlak vermiş, tarihin 2. Dünya Savaşı’nın provası olarak yazıldığı kara zamanlarda ülke kana bulanmıştır. Haliyle ülkede futbol askıya alınmış, La Liga perdelerini indirmiştir. Sadece Cumhuriyet yanlısı kulüplerin Akdeniz Ligi’nde mücadele etmesine izin verildiği zamanlarda kulüpler parasızlıktan iflasın eşiğine gelmiş, başta Barcelona olmak üzere birçok kulübün kapısına kilit vurulmak üzeredir…

1937 senesinin ilk aylarında, Barça’nın kaderi Manuel Mas Serrano adında Meksikalı bir işadamının kulübe yaptığı teklifle değişir. Mas Serrano, Barça’nın Meksika’da oynayacağı gösteri maçları karşılığında kulübe 15 bin dolar ödeyeceğini, ulaşım ve konaklama dahil tüm masrafların tarafından karşılanacağının teminatını verir. 14 gün sürecek Meksika turnesinde takımın kafilesinde 16 futbolcu yer alacak, dört kişilik teknik heyet futbolculara eşlik edecektir. O dört kişinin içinde Teknik Direktör Patrick O’Connell ve yardımcısı Ángel Mur da vardır. Barça’yı parasal açıdan düzlüğe çıkaran bu teklif sonrasında takım Club América, Atlante F.C. Necaxa ve Meksika Milli Takımı karşısında sahaya çıkar...

Turnenin sonunda kulüp finansal açıdan rahatlamış, ancak futbolcuların Meksika’ya iltica etmelerinin akabinde Teknik Direktör O’Connell sadece dört futbolcuyla İspanya’ya dönmüştür. 1937-1938 sezonunda Cumhuriyetçilerin katıldığı Akdeniz Ligi de sayıca azalmış, ikinci bir Akdeniz Ligi düzenlemek imkânsız duruma gelmiştir. O’Connell’in girişimleri sonucu düzenlenen Katalan Ligi Barça’nın yok olmanın eşiğinden dönmesine vesile olur. Önemli futbolcularını kaybetmiş olmasına rağmen takım La Liga’dan çok önce, 1929 senesinde kurulmuş olan Katalan Ligi şampiyonluğunu kazanır. Sonraları bu lig General Franco’nun gazabına uğrayacak, futbol tarihini yazan kitaplarda unutulmuş bir lig olarak yerini alacaktır…

***

Takvim yaprakları 8 Mart 1887’yi gösterirken İrlanda’nın günümüzde 86 bin nüfusa sahip Westmeath kasabasında dünyaya gelmiş Patrick Joseph O’Connell. Dublin’de geçen çocukluk yıllarında merak salmış futbola. İlk profesyonel sözleşmesini 1909 senesinde Belfast Celtic kulübüyle imzalamış. Profesyonel dedikse, günümüzdeki gibi futbolcuların çuval dolusu paralar karşılığında oynadığı zamanlar gibi değil, sadece karın tokluğuna. Futbol sertliğe dayalı kurallarla oynandığı, yere sağlam basanın, ayakta kalanın kazandığı zamanlarda iyi bir savunmacı olarak nam salmış.

İlerleyen zamanlarda Sheffield Wednesday, takım arkadaşı Peter Warren ile birlikte iki futbolcuyu o günün parası 50 sterlin karşılığında kadrosuna katmış. Ancak yeni takımına uyum sağlamayınca üç sezon sonra Hull City’e satılmış. Burada çok başarılı maçlar çıkaran ve kırık kolla tamamladığı bir maçtan sonra kupa kaldıran futbolcuyu Manchester United tam bin sterlin ödeyerek transfer etmiş. Bu transferden üç ay sonra, 1. Dünya Savaşı’nın patlak vermesiyle futbol kesintiye uğrasa da, 1915 senesinin Nisan ayında oynanan bir maç futbolcunun kaderini değiştirmiş.

Kümede kalmak için deplasmanda Liverpool’u yenmesi gereken United hiç beklenmedik sonuçla sahadan 2-0 galip ayrılarak kümede kalmayı başarmış. United’ın küme düşmesine kesin gözüyle bakılırken, o maçtan sonra küme düşen takımlar Chelsea ve Tottenham Hotspurs olmuş. Ancak bu sonucu hayli şaibeli bulan İngiltere Futbol Federasyonu’nun açtığı soruşturma sonucunda United takımından üç, Liverpool’dan dört futbolcu şikeye karıştıkları gerekçesiyle futboldan ömür boyu men edilmiş. Suçlu bulunanlar arasında O’Connell yokmuş ama skor 1-0 iken kullandığı penaltının neredeyse taca gitmiş olması şüpheleri üzerine çekmiş. Kimilerine göre şikeci, kimilerine göre şikeyi bilen ama içinde yer almayan futbolcu o maç sonrasında kendisine kulüp bulmakta zorlanınca bir süre Londra’da bir mühimmat fabrikasında çalışmış. Futbol kariyerini İskoçya’da Dumbarton takımında sonlandırdıktan sonra eşini ve dört çocuğunu terk eden futbolcudan uzun zaman haber alınamamış. Çok zaman sonra hayatta olduğu, bulunduğu coğrafyaya dair ipuçları ailesine gönderdiği mektuplardan ortaya çıkmış. İçi İspanyol paraları ile dolu zarfların üzerinde Santander’den geldiği yazıyormuş.

1922 senesinde Racing Santander’in teknik direktörlüğüne getirilen, 1929 senesine kadar takımda beş şampiyonluk yaşayan O’Connell ülkede “Don Patricio” lakabı ile nam salmış, kendi topraklarında yakalayamadığı başarıyı çok uzaklarda yaşamış. 1931-1935 arasında Real Betis’i çalıştıran teknik adam 1932 senesinde 2. Lig’den çıkardığı takımla 1935 senesinde kulübün La Liga’daki yegâne şampiyonluğunu görmüş. O dönemde Betis’in Halkla İlişkiler Sorumlusu Julio Jimenez Heras, “O bu kulübün makûs kaderini değiştirdi” demiş İrlandalı’yı yâd ederek.

1959 senesinde, 71 yaşında kardeşinin evinde, bir çatı katında yoksulluk içinde zatürreeden ölen O’Connell’in mezarı Batı Londra’nın St Mary’s Katolik mezarlığındadır. Ve şimdilerde Johan Cruyff, Oliver Kahn, Martin O’Neill ve Luis Figo’nun ortak girişimiyle Barça’yı kurtaran adam için bir anıt mezar yapılması amacıyla kampanya başlatmıştır…

Barça’yı kurtaran adam, Patrick Joseph O’Connell