Tarih 4 Eylül…

Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın yükseköğretim kurumlarında barınma ve beslenme hizmeti veren “kamu yararına” çalışan kimi vakıf ve derneklere yapmış olduğu barınma ve beslenme hizmetlerine yönelik resmi gazetede yayınlanan yönetmelikle bir değişiklik yapıldı. 2017’de çıkarılan ve açık bir tarif yapılmayan yönetmelik değiştirildi. Bu yönetmelik kamu kaynaklarının dini yapılara, vakıflara, derneklere kaynak aktarılması için yapılan bir düzenlemeydi. Bu değişikliğe neden ihtiyaç duyulduğu ise çok açıktı. Son seçimlerle birlikte başta İstanbul ve Ankara olmak üzere büyük şehir belediyelerinin değişmesinden ve hemen ardından vakıflarla, derneklerle hayata geçirilen protokollerin sonlandırılmasından kaynaklı dini yapılara kaynak aktarımı kesilmiş oldu.

Günlerdir gençler barınma hakkı için eylemler düzenliyor.

Eğitimde her meselede olduğu gibi barınma hakkı açısından da dinselleştirmeyi ve piyasalaştırmayı esas alan bu hat, bu politik tercih; laiklik mücadelesinin, kamusal eğitim mücadelesinin yaşamın her alanında, en temel hak mücadelelerimiz açısından ne kadar vazgeçilmez olduğunun bir kanıtı olarak yine karşımıza çıkıyor.

Bütçeler politik metinlerdir. Vergilerin kimlerden toplandığı ve nerelere aktarıldığı tercihi politik bir tercihtir. Verginin büyük kısmının emekçilerden toplandığı, bütçenin, kamu kaynaklarının sermayeye ve cemaatlere, tarikatlara aktarıldığı durumda ise öğrenciler ya dini yapılara, ya özel yurtlara mecbur bırakılıyor.
Salgında ev ve yurt sorunu dünyada ve özellikle Avrupa’da da arttı. Özellikle Kuzey ve Batı Avrupa’da kira ve yurt sorunları yüzünden halk sokaklara döküldü. İsveç’te barınma sorunu hükümeti fiilen devirdi. Almanya’da süren kira, barınma eylemleri, Hollanda’nın Groningen kentinde de öğrencilerin barınma hakkı için Akademi Binası’nda eylemler düzenlemesi barınma hakkı konusunda yaşanan krizin ulaştığı boyutun son örnekleri…

Almanya’da 26 Eylül’de yapılacak referandumda Deutsche Wohnen Kurumu’nun üç bine yakın evinin ve diğer özel emlak şirketlerinin sahip olduğu evlerin temel barınma hakkının sağlanabilmesi için kamulaştırılması oylanacak.

Ensar’ da, Aladağ’ da ve ülkenin her yerinde çocuklarımızın yaşamlarının nasıl karartıldığının da, salgın koşullarında gençlerin dini yapılara, özel yurtlara neden mecbur bırakıldığının cevabı da laiklik ve kamusal eğitim mücadelesi noktasında alınan tavırda saklı…

Meclise verilen bir önergede, yapılan bir konuşmada dini yapılara, sermayeye kaynak aktarılmasına karşı çıkmadan, laiklikten, kamusallaştırmadan yana politik tavır almadan yapılan her açıklama, verilen her önerge ise lafügüzaftır.

Ve tavır almama, laiklik, kamusallık mücadelesini dillendirmeme, dini yapıların elindeki yurtların, özel yurtların kamulaştırılması mücadelesini vermeme hali de politik bir tercihtir.