Konut kiraları gündemin en acil çözüm bekleyen sorunuyken iktidar cephesinden gelen tek adım yok. Büyük kentlerin merkezinde yaşayanlar şehrin çeperlerine doğru göçe başlarken onların boşalttığı yerlere ya yabancılar ya da yeni zenginler yerleşiyor.

Barınma kaosu büyüdü

Nisa KÜÇÜK/ Tolga UĞUR/ Berkay SAĞOL

Barınma krizi giderken derinleşmesine rağmen ne bu krizin nedenlerine ne de meseleye dair neler yapılacağına ilişkin bir politika üretiliyor. 20 yıl boyunca inşaat ve emlak sektörü odaklı bir ekonomik büyüme modeli benimseyen iktidar döneminde konut kiraları ve bedelleri olağanüstü artışa geçmiş durumda. Sokaklarda ve sosyal medyada milyonlarca insan aynı anda konut kira bedellerinin ne kadar pahalı olduğundan yakınır hale geldi. İlk kez yaklaşık iki yıllık aranın ardından kampüslerine dönmeye hazırlanan üniversite öğrencilerinin karşı karşıya kaldığı fahiş kira artışları gelir ile yarışır hâle geldi.

Konut fiyatlarını artıran etkenlerden birisi olarak artan bina inşaat maliyetleri gösteriliyor. Maliyet artışının en önemli sebebi ise kurdaki yükseliş. Maliyetler nedeniyle konutta üretimin azalması arz sorunlarının yaşanmasına ve fiyatların artmasına bir gerekçe olarak ortaya atılıyor. Ancak TÜİK’in Yapı İzin İstatistikleri’ne göre 2021 yılında yapı ruhsatı verilen daire sayısı yüzde 27,8 ve yapı kullanım izni verilen daire sayısı da yüzde 4,4 artmış durumda. Başka bir ifadeyle konut arzında yaşanan yavaşlama fiyatların artmasının tek nedeni olamaz.

ÇOK SERBEST PİYASA

En büyük neden ise serbest piyasa… Kira konusuna serbest piyasa eşitsizliği daha da derinleştiriyor, toplumsal bir şaşkınlığa neden oluyor. Bazı kentsel bölgelerde neredeyse kullanılmaz hale gelmiş olan konutlar kiralık konut piyasasına aktarılıyor. Yatırım amacıyla birden fazla konut sahibi olan mülk sahiplerinin kamusal bir düzenlemeye veya kısıtlamayla karşılaşmadan istediği fiyatlar ile piyasayı yönlendirebiliyor.

Gelinen noktada ise bazı bölgelerde konut fiyatları 3 katına çıkarken ilk kez konut fiyatlarındaki artış dolar kurundaki artışın önüne dahi önüne geçti.

ÜÇ BÜYÜK KENT ZİRVEDE

İngiltere merkezli Knight Frank’ın 150 şehirdeki 12 aylık konut fiyat artışlarını incelediği raporunda, konut fiyatlarının en hızlı arttığı üç il İstanbul, İzmir ve Ankara oldu. 2021 yılının son çeyreğini kapsayan rapora göre, 150 şehrin 12 aylık konut fiyat artış ortalaması yüzde 11 olurken, İstanbul’da konut fiyatları yüzde 63,2, İzmir’de yüzde 58,5 ve Ankara’da yüzde 55,9 oldu. Bu üç büyük kentten emlakçılarla konut piyasasında yaşanan son durumu konuştuk. Ortaya çıkan tablo ise barınma krizinin çok daha ciddi boyutlara ulaşacağını gösterdi.

ANKARA
FİYATLAR GÖÇE ZORLUYOR

Artan kiraların işçi semtlerine de yansımasıyla kiraları karşılayamayan yurttaşlar kentin uzak semtlerine taşınmaya mecbur bırakılıyor. Ankara Keçiören’de 26 yıldır emlakçılık yapan Erdal Taştan, semtteki kiraların astronomik bir şekilde arttığını söyledi. Semti eski yıllarda çoğunlukla asgari ücretle geçinen işçi ailelerin tercih ettiğini kaydeden Taştan, “Kira artışları burada yaşayan yurttaşın maaşına kıyasla dengesiz arttı. Mecbur kaldıkları için daha uygun kiraların olduğu şehir merkezine çok uzak yerlere taşınan insanlar var, köylerine dönmeyi düşünenler bile var. Şehir Hastanesi’nin yapılmasıyla semtte memurlar çoğaldı” diye konuştu.

İlçede bir yıl içinde kiraların yüzde 100’ün üzerinde arttığını kaydeden Taştan, şunları anlattı: “Kiracılar evlerinden çıkmak istemiyor ama ev sahipleri ‘Tadilat yapacağım’ gibi bahanelerle kiracıları evden çıkarıyor. Kiracılar bir sonraki kira dönemi için yüzde 30’lara kadar yapılacak zamma razı olabiliyor ancak ev sahipleri yüzde 30’luk zamlara bile razı olmuyor. Çünkü evi, yeni kiracıya daha yüksek bir fiyata kiralamak istiyor. Şu an 1+1’ler bin 500 TL’den başlıyor. Elimde insanın içinde yaşaması çok zor olan bir daire var ve bu evin aylık fiyatı bin 200 TL.”

Mamak İlçesi’nde emlakçılık yapan Özgür Han da kiraların iki yıldır çok hızlı yükseldiği dile getirdi: "Geçen sene 3+1 bir dairenin kirası ortalama bin TL’den başlıyordu şimdi ise aynı evler 2 bin TL’den başlıyor. Kira artışlarını karşılayamayanlar da çoğunlukla Boğaziçi, Akşemsettin gibi şehir merkezine uzak mahallelere yöneliyor."

Batıkent’te 25 yıldır emlakçılık yapan Ali Fidan, yapılan projelerle ilçenin dokusunun değiştiğini, fiyatların ise kontrolsüz bir şekilde arttığını söyledi. Fidan, şöyle konuştu:

"Eski yıllarda bölgede, ekonomik geliri daha düşük olan insanlar yaşardı şimdi ise bölge orta üst sınıfın tercih ettiği bir yer haline geldi. Elvankent’e, Sincan’a taşınan insanlar var. Geçen sene 3+1 ev kiraları ortalama bin 200 TL’den başlıyordu şimdi ise aynı evler 2 bin 500 TL’den başlıyor ve üst sınırı yok. Ayrıca şu anda ciddi bir kiralık ev sıkıntı var. Her yıl bu dönemde elimizde en az 10- 15 kiralık ev olurdu şimdi bir tane bile kiralık yok. Çünkü insanlar evlerden çıkmak istemiyor."

İSTANBUL
EV BULMAK İMKANSIZLAŞTI

İstanbul’da eskiden kiraların nispeten uygun olduğu Kağıthane, Sultangazi, Zeytinburnu ve Ümraniye’de bile kiralar katlandı. Yeni bir eve taşınmak adeta küçük bir servete mal olurken, eski kiracılar ise 12 aylık TÜFE ortalamasının mevcut enflasyonun çok altında olduğunu düşünen ev sahipleriyle kiralara yapılacak zamda anlaşamıyor. Kağıthane’de Sultan Selim Mahallesi’ndeki Değirmencioğlu Emlak’ın sahibi Kemal Delibaş, metroya yakın evlerin kirasının 5 bin lira civarında olduğunu belirterek, şunları söyledi: ‘’Son 4 aydır piyasada denge yok. Bir ev sahibi yüksek oranda zam yapıyor, sonra diğeri duyuyor ve o da yapıyor.1+1 evler bin 500, 2+1 evler ise 2 bin 500 liradan başlıyor. Metroya yakın evlerde ise fiyatlar daha da yüksek. Metroya 15-20 dakikalık yürüme mesafesindeki yerlerde kiralar 4 bin lira seviyesinde. Daha da yakın yerlerde ise 5 bin lira bandında. Bu durum daha ne kadar sürer bilmiyorum ama insanların alım gücü daha da azalacak gibi. İstanbul’u terk etmeyi düşünen kiracılar bile var’’ dedi. Sultangazi’ye bağlı Gazi Mahallesi’ndeki Şahin Emlak’tan Alişan Şahin, kira fiyatları nedeniyle ev sahibi ve kiracılar arasındaki anlaşmazlıkların arttığını hatırlatarak, ‘2+1 evler 3000-3500 aralığında şu anda. Ev sahibi ile kiracılar arasındaki sorunlar çoğaldı. Kiralık daire vermekte bile zorlanıyoruz. Ne yazık ki gidişat çok kötü’’ ifadelerini kullandı.

İstanbul’un en kalabalık ilçelerinden olan Zeytinburnu’nda da durum farksız. İlçede faaliyet gösteren Garantim Emlak’tan bir yetkili şunları söyledi: ‘’1999 depremi sonrası yapılan 2+1 binaların kira ücretleri 4 bin 500, 5 bin lira seviyesine kadar çıkabiliyor. Depremden önce yapılan, eski 2+1 evlerin bile kiraları 3 bin 500 – 4 bin lira seviyesinde. 4 aydır konut piyasası böyle. Bugün 4 bine verilen bir evi bir gün sonra 4 bin 250, hatta 4 bin 500’e bile kiralayabiliyorsunuz.’’ Kiralık konutlardaki fiyat artışının yüksek olduğu bir diğer ilçe ise Ümraniye. Emlakçı Cem Abay, fiyatların hem enflasyon hem de Ataşehir’deki finans merkezi nedeniyle hızlı bir şekilde arttığını belirterek, ‘’Geçen gün 1+1 evi 2 bin TL’ye verdim. Enflasyonun yükselmeye başladığı geçen yılın sonundan beri fiyatlar artıyor. Bir diğer yandan, Ataşehir’deki finans merkezi nedeniyle talep canlı, herkes ev arıyor’’ ifadelerini kullandı.

Kadıköy’de yaşayan Çiğdem Ç.: ‘’Yaklaşık 2 yıl önce İstanbul’a taşındım. 1+1 ev kiram 2 bin 800 liraydı. Ev sahibim daha bir yıl dolmadan kirayı 7 bin 500 liraya çıkarmak istedi. En son geçtiğimiz hafta ev sahibim ‘ben oturacağım’ dedi. Ev sahibim daireleri olan zengin, Türkiye’de bile yaşamayan biri.’’

Kağıthane’de oturan A..Y: ‘’Evim eski bir 2+1. 2 bin lira kira verirken, ev sahibim şimdi 3 bin 500 lira istiyor. TÜFE ortalamasına göre zam yapması gerektiğini söylediğimde ‘diğer evler şu kadara’ kiralanıyor diyor.’’

İZMİR
ASGARİ ÜCRETİN ÜSTÜNDE BEDEL

Çeşitli firmaların yaptığı araştırmalara göre İzmir’de yıllık kira artışı yüzde 78 olarak görülürken, bazı semtlerde kira zamları yüzde 100’ü geçmiş durumda.

İzmir’de eskiden kiraların görece uygun olduğu Buca, Konak ve Karşıyaka’nın bazı mahallelerinde bile kiralarda yüzde 80’e varan artış yaşandı.

Üniversite öğrencilerinin yaşadığı Üçyol semtinde içi bakımsız olan evlerin kiraları bile 2 bin TL’nin üstüne çıkmış durumda. İzmir’in Konak ilçesi Kahramanlar Mahallesi’ndeki Uğur Emlak’tan bir yetkili, “Geçen yıl bu fiyatlara ev kiralayacağımızı söyleseler biz inanmazdık. Geçen yıl en fazla 1500 TL’ye kiralayacağımız doğalgazı olmayan, içi bakımsız 2+1 eski bir evi iki gün önce 3 bin TL’ye kiraladık” dedi.

Karşıyaka’da merkezdeki mahallelerinin kiraları önceki yıllardan beri yüksek olmasına rağmen, artık dar gelirli insanların yaşadığı mahallelerdeki evlerin kiralarında durum benzer bir noktaya geldi.

Emlakçı Oktay Terzi, “Karşıyaka’nın merkezinde bir asgari ücret miktarına kiralık ev bulmak neredeyse imkansız. İnsanlar kenar mahallelere göç etmeye başladı ama bundan birkaç yıl öncesine kadar işçilerin ve dar gelirli insanların yaşadığı mahallelerde de kiralar iç açıcı değil” diye konuştu.

Terzi sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Ben 30 yıllık emlakçıyım kendim şu anda ev bulamıyorum. Oturduğum eve 4 bin TL’den fazla kira ödüyorum ve şu anda evimden çıkacağım.”

Buca’da emlakçılık yapan Hamza T. ise, “Eskiden dar gelirli insanların ev kiralamak için baktığı ilk ilçe Buca olurdu. Burada her mahallede rahatça ev bulunabilirdi ama o günler artık geçti ve bu yalnızca 6 ay gibi bir sürede oldu. Ev sahipleri kiracılarına TÜFE oranından daha fazla zam yapmak istiyor ve çeşitli bahanelerle onları evlerden çıkarmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.

Buca’da yaşayan bir yurttaş: “Pandemiden önce bir kişi ‘2 bin TL’ye ev kiraladım’ deyince herkes çok pahalı, lüks gözüyle bakıyordu. Bu fiyat aralığındaki evler o zaman 3+1 ve doğalgazlıydı. Şimdi 2 bin TL civarında bulduğumuz evler ya kot ya merkeze uzak ya da ısınma problemi var.”

Karşıyaka’da yeni ev arayan bir kişi: “Ev sahibim ‘ekonomik kriz bizi de etkiliyor ve ihtiyacım var’ diyerek evi satma kararı aldı. Mevcut koşulda evler hem merkezden uzak hem de kiralar oldukça yüksek, aidatlar da cabası. Ev ararken uygunluğuna bakıyorum ısıtmalı aramak lüks.”