Eski CIA danışmanı Henri Barkey Osman Kavala'nın kendisiyle görüştüğü iddialarına yönelik açıklamalarda bulundu. Barkey, söz konusu iddiaları yalanladı

Barkey'den Osman Kavala ile görüştüğü iddialarına yanıt

Henri Barkey, Gezi Parkı Davası'nda verilen beraat ve tahliye kararı sonrasında '15 Temmuz darbe soruşturması' kapsamında, 'şüpheli kendisi ile görüştüğü, PKK irtibatlı kişilerle iletişim kurduğu ve darbe teşebbüsünün karar sürecine katıldığı' iddialarıyla tekrar tutuklanan Osman Kavala ile ilgili açıklamalarda bulundu.

DW Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Henri Barkey, Osman Kavala ile telefonda bir kez bile görüşmediklerini söyledi.

Kendisi ile görüştüğü suçlaması yöneltilen Kavala ile ilgili soruları cevaplandıran Barkey'in yanıtladığı bazı soru ve cevaplar şu şekilde:

Osman Kavala'yı tanıyor musunuz?

"Tanıyorum."

Ne kadar yakınsınız? Sık sık görüşür müydünüz?

"Aslında yakınlığımız, dostluğumuz yok. Kavala benim kız kardeşimin arkadaşı, onun sayesinde tanıdım. Onun dışındaysa birkaç toplantıda karşılaşmışlığımız ve ayaküstü sohbet etmişliğimiz var. Bugüne dek hiçbir proje için de bir araya gelmedik."

İstanbul'a gittiğinizde Osman Kavala ile görüştünüz mü?

"Karaköy Lokantası’nı çok severim. Pazartesi akşamı (18 Temmuz 2016) oraya yemeğe gittiğimde Osman ve arkadaşlarını gördüm. Beni görünce kalktı ve ayaküstü 4-5 dakika sohbet ettik. Sonra yerine oturdu, ben de yemek yiyeceğim arkadaşlarımın yanına geçtim."

-Osman Kavala ile sohbetiniz sırasında üç gece önceki darbe teşebbüsü hakkında herhangi bir şey konuştunuz mu? Kavala'nın darbeye dair bir yorumu oldu mu?

"Dün kiminle konuştuğumu bile hatırlamıyorum, üç buçuk yıl önceki ayaküstü karşılaşmada ne konuştuğumu hatırlayamam ki."

Soruşturma dosyasında Osman Kavala'nın aynı dönemde Diyarbakır'da olduğu yazılı. Diyarbakır'da kendisiyle görüştünüz mü?

"Osman ile hiçbir alakam yoktu. Bunların hepsi uydurma. Diyarbakır'a gitmek suçmuş gibi yazıp çiziyorlar. "

Osman Kavala'nın İstanbul'daki ofisine gittiğiniz de iddia ediliyor. Ofisine gittiniz mi?

"Osman'ın ofisinin yerini bile bilmiyorum. Tamamen uydurma. Muhtemelen telefon sinyallerimiz birbirine yakın yerlerdeydi."

15 Temmuz 2016'dan bu yana hakkınızdaki iddialara ve yakalama kararına karşı herhangi bir hukuki adım atmadınız. Osman Kavala'nın tutuklanmasıyla ilgili bir şey yapacak mısınız?

"Bir makale yazmayı düşünüyorum."

Makale yeterli mi? Uzaktan da olsa savcılığa ifade vermeyi düşünmüyor musunuz?

"Eğer Türkiye'de savcılık benimle görüşmek istiyorsa buyursun görüşsün. Size anlattıklarımın aynısını anlatırım. Fakat bana inanmayacaklar. Üç buçuk yıldır beni suçluyorlar ama dosyaya adımı bile yanlış yazıyorlar. Onu bile yüzlerine, gözlerine bulaştırdılar. Osman ile eşinin telefonu üzerinden 93 saat görüştüğümü iddia eden bir savcılık, ciddi bir savcılık değildir. Ben eşimle bile o kadar uzun telefonda konuşmadım. Kaldı ki Osman'ın eşini tanımıyorum bile ben. Hatta Osman Kavala ile bir kez bile telefonda görüşmedim. Osman'ı içeride tutmak için uyduruyorlar. Osman'ın en büyük şanssızlığı benim o gün Karaköy Lokantası'na gitmiş olmam."

KAVALA DA İDDİALARIN DAHA ÖNCE ÇÜRÜTÜLDÜĞÜNÜ AÇIKLAMIŞTI

Gezi Davası'nın devam ettiği dönemde Kavala'nın avukatları bir açıklama yaparak, Osman Kavala ile Barkey'in görüştüğü iddilarını yalanlamıştı. Açıklamada, "Söz konusu haberlerde adı geçen kişiyle Osman Kavala’nın yoğun bir telefon trafiği ve görüşmelerinin olduğuna dair ifadeler doğru değildir. Zira Osman Kavala’ya yöneltilen iddialar telefon görüşmelerine ait değildir, aynı baz istasyonlarında oldukları tespit edilen HTS kayıtlarına aittir" ifadelerine yer verilmişti.

Son olarak avukatları aracılığıyla bir basın açıklaması yayınlayan Kavala'da söz kosusu iddiaları reddetmişti. Kavala açıklamasında şu ifadeleri kullanmıştı:

"Her ne kadar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının gereğini yerine getirmeyip tutukluluğumu sürdürmesi ciddi bir hak ihlali olduysa da İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği beraat kararları olumlu yönde bir adımdır.

"Ben, Gezi Davası’ndaki temelsiz kurgunun, hukuksuzlukların, tutuklama uygulamasının, yargıdaki sorunların anlaşılmasına katkıda bulunacağını ve böylelikle onarıcı bir etki sağlayacağını ümit ediyordum.

“Ancak maalesef Cumhurbaşkanı’nın müdahalesi bu imkanı engelledi, bunun arkasından ilkinden çok daha hukuksuz biçimde ve mantıksız bir suçlamayla yeniden tutuklandım. İki buçuk yıl önce bana yöneltilen bu suçlamanın tek dayanağı olan Henri Barkey ile yoğun irtibatım olduğu iddiası Emniyetten gelen iletişim kayıtlarıyla uzun zaman önce çürütülmüştü.

Benim 15 Temmuz darbe girişiminin planlayıcısı olduğum iddiası, Gezi Protestolarını planladığım ve organize ettiğim iddiasından çok daha mantıksızdır ve yoğun bir art niyeti göstermektedir.

Maruz kaldığım bu yeni hukuksuzluğun uzun sürmeyeceğini, yargıya verdiği zararın kalıcı olmayacağını ümit ediyorum."