Baro ve fişleme inadı hastalık riskini artırdı
TBMM Başkanlığı’nın, çok sayıda biriminde koronavirüse yakalanan personel bulunmasına karşın çalışmaları 20 Temmuz’a kadar sürdürmesi bekleniyor. TBMM personeli, iktidarın baro düzenlemesi ve fişleme inadı yüzünden hastalık riskiyle çalıştıklarını söyledi
Hüseyin Şimşek
Resmi verilere göre 19 personelinde koronavirüs tespit edilen TBMM’de bu sayının her geçen gün arttığını ve gerçek sayının 80’i aştığını iddia eden çalışanlar, Meclis’in çalışmalarına ara vermesini istedi. TBMM İçtüzüğü’ne göre 1 Temmuz’da yasama çalışmalarına ara vermesi gereken Meclis, gündemindeki tartışmalı yasal düzenlemeleri tamamlamak için hastalık riskine karşın fazla mesai yapacak.
TBMM Başkanlığı, son vakaların ardından ana bina, halkla ilişkiler binası, grup başkanlıklarının olduğu katlar ve kulislerdeki tüm çay ocaklarını kapattı. Meclis Hastanesi’nde antikor testlerinin sadece milletvekillerine yapılması kararını da iptal eden ve personele test yaptıran TBMM Başkanlığı, üyeler lokantası dışındaki tüm lokantaları da kapattı. “Şirket personeli” statüsünde çalışanların önemli bir kısmını izne gönderen TBMM Başkanlığı’nın bir ay boyunca bu şekilde hizmet vereceği bildirildi. TBMM’nin gündeminde bulunan yargı paketi ve güvenlik soruşturması düzenlemesinin ardından önümüzdeki hafta baroların yapısını değiştirecek teklifin de sunulacağı ve bu teklif yasalaştıktan sonra Meclis’in çalışmalarına ara vereceği kaydedildi.
PERSONEL KORKUYOR
Kendilerinin ve ailelerinin can güvenliği olmadığını bildiren çok sayıda TBMM personeli, AKP’nin güvenlik soruşturması ve baroların yapısını değiştirme inadı yüzünden hastalık tehlikesi ile karşı karşıya olduklarını söyledi. TBMM Halkla İlişkiler Binası’nda görev yapan bir personel, çok sayıda çalışma arkadaşı adına BirGün’e yaptığı açıklamada, “Tüm ülkede 10 vaka varken TBMM’yi tatil ettiler. Şimdi sadece Meclis’te resmi rakamlara göre 19 kişi, tüm ülkede 200 bine yakın kişi hasta ama bu şartlarda çalışmaya devam ediyoruz” dedi.
20 BİN AİLE RİSK ALTINDA
TBMM’de çalışan 5 bin personelin risk altında olduğunu söyleyen personel, “Sadece biz değil ortalama 20 bin aile yüreği ağzında bekliyor. Burada bir kağıda 20, 25 kişi dokunuyor, imza atıyor. Çalışma alanı oldukça dar. Herkes iç içe. Ne yapacağımızı şaşırmış durumdayız. Pozitif çıkan arkadaşlarımız karantinaya alınmıyor, evlerine gönderilip orada karantinada kalmaları isteniyor. Bu şartlar altında çalışmamızın tek nedeni, ‘Ara verme’ kararının alınmamasıdır” diye konuştu.