Baroların genel kurullarının 300 kişiyle sınırlandırılmasına Kütahya Baro Başkanı Avukat Ahmet Atam tepki gösterdi. Atam getirilen sınırlamanın bilimsel dayanaktan yoksun ve akılla alay etmek olduğunu söyledi.

Barolara çifte standart uygulanıyor

Berkay SAĞOL

Covid-19 salgını gerekçesiyle daha önce iki kez ertelenen baro genel kurullarının Mart ayı sonunda yapılması beklenirken, genel kurullara 300 kişilik ve her bir katılımcı için 8 metrekare alan gibi kısıtlamalar getirildi. Kütahya Baro Başkanı Avukat Ahmet Atam daha önce 2 kez ertelenen genel kurullar için bu şekilde bir kısıtlama getirilmesine tepki gösterdi.

Tüm siyasi partilerin sözde tedbir alarak yaptıkları tıklım tıklım dolu kongrelerini takip ettiklerini söyleyen Atam, "Açık olan alış veriş merkezleri ve her gün binlerce kişinin bir arada bulunmak zorunda kaldığı adliyelere baktığımızda, genel kurulumuzu yapmamız için ileri sürülen bu gerekçenin samimiyetten yoksun olduğunu, bilimsel ve hukuksal bir dayanağı olmayan çifte standart bir durumla karşı karşıya olduğumuz gerçeğini ortaya koymaktadır. Bilim Kurulunca alındığı iddia olunan tavsiye kararları gerçekten sadece Barolar ve STK’ları kapsayıp siyasi partileri kapsamamakta mıdır? Eğer öyleyse Pandemi Bilim Kurulu’nca alınan bu kararlar hangi bilimsel veriye dayandırılmıştır? Bize getirilen kısıtlamalar siyasi partilerin kongrelerinde aranmazken bizim genel kurullarımızın 300 kişi ile sınırlandırılması, her bir katılımcı için 8 metrekarelik bir alan sağlanması şartı; bilimsel dayanaktan yoksun, en hafif tabiri ile aklımızla alay etmektir" dedi.

Kütahya Barosu'na 448 avukatın kayıtlı olduğunu ve genel kurula katılmamanın yasal yaptırımları olduğunu belirten Atam, "Şu an için Baroların Genel Kurul yapması önündeki engellemeler kaldırılmış gibi gösterilse de, Yüksek Seçim Kurulunun örnek kararları, Genel Kurul ve seçim gününün sokağa çıkma kısıtlamasının olmadığı bir günde yapılması yönündedir. Pazar günü dışında seçimlerin yapılabilmesi mevzuat gereğince mümkün değildir. Yani, her ne kadar engellemeler kaldırılmış gibi gösterilse de fiili imkansızlık yaratılmakta, sandık önümüzden alınmaktadır. Genel Kurulların önündeki engel kalkmış gibi gösterilse de; bizimde içinde bulunduğumuz bir çok baro için, hala genel kurul ve seçim yapamadığımız gerçeği göz önüne alındığında hiçte inandırıcı değildir" diye konuştu.

Uygulanan çifte standardın karşısında olduklarını vurgulayan Atam, "Demokratik bir hakkını kullanıp hala sandığa gitmesinin önüne değişik şekillerde engel konulmasına karşıyız. Bugün idari kararlarla, Yüksek Seçim Kurulu kararlarıyla veya İl Hıfzıssıhha Kurulu kararlarıyla avukatların genel kurula gidememesi, sandığa gidememesi, seçimlerinin bir şekilde engellenmesi; ileride, Devletin başka kurum ve kuruluşlarına da sirayet etme tehlikesini doğurabilir. İstenmeyen bir kötü örnek teşkil edebilir. Bununda farkında olunmalıdır. İçinde bulunulan belirsizliğe gerekirse yasal bir düzenleme ile son verilmelidir.Baro Genel Kurulları önündeki engellerin kaldırılması demokrasinin bir gereğidir" ifadelerini kullandı.