Google Play Store
App Store

Türkiye Barolar Birliği, Adana ve İzmir Baroları, Gülşen'in ifadelerinin tutuklama gerekçesi olamayacağını belirterek serbest bırakılması çağrısı yaptı.

Barolardan Sanatçı Gülşen'in tutuklanmasına tepki: Karar hukuka aykırı
Fotoğraf: İHA

Sanatçı Gülşen'in imam hatiplilere yönelik sözleri nedeniyle hedef gösterilmesinin ardından tutuklanmasına yönelik tepkiler devam ederken Türkiye Barolar Birliği, Adana ve İzmir Baroları, Gülşen'in tutuklama kararlarının, Sulh Ceza Hakimliği tarafından cezalandırma aracı olarak kullanıldığını belirterek, kanunda yazılı şartlara uyulmaksızın keyfi ve orantısız şekilde uygulanan tutuklama tedbirinden geri dönülmesi açıklaması yaptı.

TBB: ORANTISIZ UYGULANAN TUTUKLAMA TEDBİRİ BAĞIMSIZ YARGIYA DUYULAN GÜVENİ ZEDELER

Türkiye Barolar Birliği (TBB) tarafından yapılan yazılı açıklamada Sanatçı Gülşen'in tutuklanmasının, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığıyla tutuklama tedbirinin amacı dışında kullanımı konusunda kaygı verici bir aşamada olunduğunu gözler önüne serdiği belirtilerek, "Kullanılan ifadelerin suç teşkil edip etmediği ya da ifade özgürlüğü hakkı kapsamında kalıp kalmadığı, bağımsız yargının adil yargılanma hakkına uymak suretiyle vereceği kararla belirlenecektir. Ne var ki, esasen bir koruma tedbiri olan ve şartları Ceza Muhakemeleri Kanunu’nda sıkı bir şekilde düzenlenen tutuklama müessesesi, daha evvel defalarca görüldüğü üzere, söz konusu olayda da Sulh Ceza Hakimliği tarafından bir cezalandırma aracı olarak kullanılmaktadır." denildi. TBB, "Kanunda yazılı şartlara uyulmaksızın keyfi ve orantısız şekilde uygulanan tutuklama tedbirinin kişi güvenliği ve özgürlüğü hakkının ihlali anlamını taşıdığının altını tekrar çizerek bu hukuksuz uygulamadan ivedilikle dönülmeli" dedi.

ADANA BAROSU: KARAR HUKUKA AYKIRI

Adana Barosu Başkanı Av. Semih Gökayaz da açıklamasında tutuklamanın hukuken kabul edilemez olduğunu belirterek "Tutuklamaya esas alınan sözler toplumda infial yaratmazken, verilen tutuklama kararı toplumda infial yaratmıştır. Hukuk sistemimizde her şey tersine dönmüştür. Zira hukuk düzeninde siyasilerin etkisi ve baskısıyla yargının harekete geçip tutuklama kararı vermesi, yargının, iktidarın tamamen etkisiyle ve siyasi amaçları doğrusunda hareket ettiğini göstermektedir. Gülşen tarafından sarf edildiği iddia edilen sözler tutuklama gerekçesi olamaz. Gerek Anayasamıza gerekse Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine göre düşünceleri açıklama hürriyeti güvence altına alınmıştır. Diyelim ki sanatçı Gülşen, kendisine isnat edilen suçtan ceza alsa bile cezaevinde infazı mümkün değilken, tutuklamanın bir intikam aracına dönüştüğü bu kararla bir kez daha anlaşılmıştır. Diğer yandan ulusal ve uluslararası yargısal içtihatlarımıza göre açıklanan düşünce, sarsıcı olsa dahi cebir ve şiddeti övmediği veya bunlara tahrik etmediği sürece düşünce açıklamaları ifade özgürlüğü kapsamında yer almaktadır" ifadelerini kullandı.

İZMİR BAROSU: YANINDAYIZ

İzmir Barosu da yaptığı açıklamada Gülşen’in "Elimi de kolumu da bağla hadi. Bir odaya bir ömür hapset hadi. Becerebilirsen zaptet hadi" şarkısının sözlerini paylaşarak “Baskılar, yasaklar, cezalarla, toplumun kutuplaştırılmasına; sanatın her alanına yapılan müdahalelere, yasaklara, zorbalara, bu hukuk garabeti kararı verenlere karşı İzmir Barosu, Gülşen'in yanındadır” dedi.

***

NE OLMUŞTU?

Kıyafetleri üzerinden gerici çevrelerce sık sık hedef alınan şarkıcı Gülşen, nisan ayında verdiği bir konserde sarf ettiği sözlerin sosyal medyaya düşmesinin ardından yeniden hedef gösterilmişti. Görüntülerde Gülşen’in bir kişi hakkında, “İmam hatipte okumuş daha önce kendisi, sapıklığı oradan geliyor” dediği duyuluyor.

Gülşen hakkında “mevcutlu olarak ifadeye getirilmesi” kararı verilmişti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Gülşen'in ifadeleri üzerine soruşturma başlatmış, Gülşen'in kolluk görevlilerince mevcutlu bir şekilde Cumhuriyet Başsavcılığı'nda hazır edilmesi talimatı vermişti.

Talimat üzerine gözaltına alınan Gülşen, savcılık işlemlerinin ardından Nöbetçi İstanbul Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildi. Nöbetçi İstanbul Sulh Ceza Hakimliğince, Gülşen'in "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik" suçundan tutuklanmasına karar verildi.

Gülşen, ifadeleri nedeniyle iktidar sözcüleri tarafından da 'nefret suçu' işlemekle suçlanmıştı. AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş ve Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Twitter hesaplarından yaptıkları açıklamalarla Gülşen’i hedef almıştı.