Başakşehir dona kaldı

Şampiyonluk yarışında liderin en yakın takipçisi Başakşehir, Süper Lig'de 32. haftanın açılış maçında Avrupa hayalleri kuran Sivasspor'u konuk etti. Siz organizasyonu ne kadar iyi yaparsanız yapın, takımınız şampiyonluk yarışında da olsa, zemini olmayan bir projenin tribün desteği alması Cumhurbaşkanı çağrı yapsa da mümkün olmuyor. Başakşehir’in yerinde olsa stadyumu şenlik yerine çevirecek taraftara sahip, Samsunspor, Eskişehirspor, Adana Demirspor, Kocaelispor, Karşıyaka, Sakarya ve daha nice kulüp olduğunu düşününce hem sporsever hem de taraftar olarak üzülüyor insan...

Başakşehir, önemli eksikleri olmasına rağmen kayda değer bir kadroyla sahaya çıkmasına yetecek kadro derinliğine sahip. Sivasspor da ise Samet Aybaba önemli oyuncularını yanında oturtup ihtiyaca göre hamle yapmayı tercih etmişti.

Maç beklendiği gibi başladı. Başakşehir topa hakim olan ve oyun kurmaya çalışan taraftı. Sivasspor ise takım olarak topun gerisinde kalıp, kaptığı toplarla hızlı atağa çıkarak rakibini dengesiz yakalamayı planlıyordu.

İlk çeyrek sona ererken Başakşehir aradığı golü Rijad Bajic ile buldu. Visca’nın kısa pasıyla ceza sahası içinde sağ çaprazda topla buluşan Elia, Başakşehir formasıyla ilk defa ilk 11’de sahaya çıkan Bajic’e kariyerinin en rahat gollerinden birini attırıyordu.

27’de İrfancan Kahveci’nin sol kanattan yaptığı etkili ortada bomboş durumdaki Visca doğru vuruşu yapabilmiş olsa Başakşehir için maç o dakikada bitebilirdi.

Skor avantajını elde eden Başakşehir’in oyunun temposunu istediği gibi kontrol etmeye başlamıştı. 34’te Zoro Cyriac’ın sakatlanmasıyla Samet Aybaba zorunlu olarak Kone’yi oyuna almasıyla eğrisi doğrusuna denk geliyordu. Sivasspor pozisyon üretemese de artık rakip ceza sahası çevresinde daha çok gözükür olmuştu. Üstüne Mossoro’nun birer dakika arayla sarı kart görüp oyundan ihraç edilmesi ibreyi Sivasspor lehine çeviriyordu.

İkinci devreye Samet Aybaba Robinho hamlesini yaparak başladı. Hakan Arslan’ın yerine oyuna giren Brezilyalı yıldız maçın kaderini değiştiren oyuncu olacaktı.

İkinci yarının başlamasıyla roller değişmiş, topa sahip olan taraf artık Sivasspor, takım olarak topun arkasında duran ise Başakşehir olmuştu.

İkinci yarının ilk çeyreğinde sağlı sollu ataklar geliştiren Sivasspor, ilk kez köşe vuruşu kullanıyor ve maç boyunca ilk kez pozisyonlar yakalıyordu. Bu dakikaları gole yemeden atlatmayı başaran Başakşehir, 60’dan sonra rakip yarı alanda top tutmaya başlasa da artık etkili ataklar gerçekleştiremiyordu.

70’de Abdullah Avcı oyuna ilk müdahalesini yapıp Bajic’in yerine Arda Turan’ı alarak santraforsuz bir oyun düzenine geçiyordu. Bu değişiklikle pas yapma kalitesi yükselen Başakşehir, Sivasspor’un tamamen baskı kurmasının önüne geçiyordu.

77’de Abdullah Avcı Elia’nın yerine Kerim Frei’ı hemen ardından da Samet Aybaba Bifouma’nın yerine Mert Hakan Yandaş’ı oyuna alıyordu.

Maçın sonu yaklaştıkça Sivasspor’un da baskısı artıyordu. Robinho gayretli oyununun ödülünü futbol tanrıları veriyor ve uzatma dakikalarında sol çizgiden orta yapmaya çalışan Robinho’nun içeriğe kestiği topu Volkan Babacan içeri alıyordu. Son saniyelerde Arda Turan maçın yan hakemine Bilal Meşe muamelesi yapmaya kalkışında doğrudan kırmızı kart görerek sezon sonuna kadar futbolseverleri onu izleme işkencesinden kurtarıyordu.

1-1’lik skor Başakşehir’e hem şampiyonluk hem de Şampiyonlar Ligi yolunda ağır darbe vururken, Sivaslıların son iki hafaya Avrupa hayali kurarak girmesini sağlıyordu.