Fenerbahçe’nin şampiyonluğu gençlere cesaret verir. Milli Eğitim Bakanlığı, Eğitsel Oyun ve Hareket dersi ve yeni bir müfredatla çocukların erken yaşta sporla tanışmasını sağlamalı

Başarı için spor eğitimi nasıl olmalıdır?

SERBAY MANSUROĞLU @serbaymansur

Fenerbahçe’nin Euroleage Şampiyonluğu beraberinde ‘neden bizde gençler altyapıdan yetişmiyor ve sporcu eğitimimiz neden başarısız’ sorularını beraberinde getirdi. Akademisyen, Spor Uzmanı ve gazetemizin yazarı Müslüm Gülhan, Fenerbahçe’nin kazandığı Euroleage Basketbol şampiyonluğunun çok değerli olduğunu belirterek “Bu şampiyonluğun Türkiye’deki altyapı ve Türk oyuncular üzerinden tartışılması doğru değil. Türkiye’de gençlerin önünü açmaktan sorumlu olan takımın antrenörü Željko Obradovic değildir. Ve bence bu başarı gençlere umut ve cesaret verecektir. Ancak yeterli olmaz” ifadelerini kullanıyor.

Hedef kadrolaşma olunca başarı gelmiyor
Gençlerdeki başarısızlığın şampiyonluktan bağımsız tartışılabileceğini belirten Gülhan, “Obradovic, oyuncunun nereli olduğundan çok oyuncunun kendi prensiplerine uygun oynamasına bakıyor. Bu ülkenin gençlerini kazanmak, sportif başarılara imza atmak en başta ülkenin genel spor politikaları içerisinde olmalıdır. Kulüpler altyapılarını kaliteli ve yıldız adayı oyuncu yetiştirme üzerine kurgulamalıdır. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın politik hedefler ve amaçlar üzerinden büyük sorumluluğu vardır. Ancak Bakanlığın bu politikaları üretmekle ilgili kaygıları yok. Siyasi hedeflerine uygun kadrolaşmayı her şeyin önüne koyuyor” ifadelerini kullanıyor.
Gülhan “Bence Gençlik ve Spor Müdürlüğü lağvedilmeli. Artık tüm kimliğini kaybetmiş ve tamamen siyasallaşmış bir kurumun zarar vermekten başka bir etkisi olamaz” diye belirtiyor.

Çocuklar sporla geç tanışıyor
Gülhan, ikinci sorumlu olarak Milli Eğitim Bakanlığı’na işaret ediyor. “Ne okul öncesiyle ilgili, ne de ilk 4 sene içerisinde Beden Eğitimi dersi ile ilgili müfredat yok” diyerek eleştirilerini sıralayan Gülhan şu ifadeleri kullanıyor: “Öğrenciler okulda sporla beden eğitimi dersinde 5’inci sınıfta yani ancak 10-11 yaşında tanışıyor ve çocuklar temel eğitimi almadan doğrudan branşa yönlendiriliyor. Oysa çocuk okula başlar başlamaz sporla tanışmalı, jimnastik, yüzme ve atletizm branşının temel öğelerini oyun formatı içerisinde ders olarak almalıdır. Sporlarla bedenini şekillendirmesine olanak tanınmalı ve 10-12 yaşından sonra bir branşa yönlendirilmelidir. 13-14 yaşlarına kadar çocukların yaptığı branş çalışmaları ve müsabakaları sadece analiz edilmeli, puan cetveli olan müsabakalardan uzak tutulmalıdır.

‘Eğitsel Oyun ve Hareket’ dersi olmalı
“Beden Eğitimi dersinin içeriği ve ismi değiştirilmeli: Eğitsel Oyun ve Hareket olarak yeni bir müfredat oluşturulmalıdır” diyen Gülhan önerilerini şu şekilde sayıyor: “Müfredatın içeriği spor temel eğitim devresine uygun şekilde hazırlanmalı ve buna uygun eğitimciler yetiştirilmelidir. BESYO ya da Fakültelerin içeriği buna göre alan ihtisaslaşmasına olanak sağlamalıdır. Bu müfredat okul öncesi yani 5-6 yaşından itibaren 8-10 yaşa kadar uygulanmalıdır. 8-10 yaş itibariyle branş yetenek tespitinden sonra branş temel eğitim çalışmalarına geçilmelidir. Okullarda artık derslere pedagojik formasyona sahip BESYO ve fakülte mezunu alan antrenörleri girmelidir. Bu adımlar atılmadan başarı olmaz.”

MEB, gençleri ciddiye almaktan uzaktır
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in soru önergesine Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz imzalı gelen yanıtla okullardaki beden eğitimi öğretmeni eksiği ve spor salonu eksiği ortaya çıkmıştı. Gürer, gazetemize yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: Beden eğitimi öğretmenlerinin atanmaması okullardan başlayarak sporda başarısızlığı getiriyor. Beden eğitimi öğretmenleri madde bağımlılığından şiddete kadar panzehir olarak gençleri topluma kazandırıyor ve buradan başarıya giden yolu açıyordu. Ancak son yıllarda beden eğitimi derslerinin sayısı azaltılırken din derslerinin sayısı artırıldı. Beden eğitimi öğretmeni yok, ders sayısı azaltılmış ve okulların önemli bir kısmında spor salonu yok. Bu çocuklar sporla nerede tanışacak. En ücra ilçelere halısaha yapılıyor ama ortada spor eğitmeni yok, çocuk kendi kendine spor yapmaya kalkıyor, bu defa dizi sakatlanıyor müdahale edecek bir sağlık görevlisi yok. Böyle bir ortamda başarı gelir mi gelmez. Bakanlık ve hükümet bu konuda gençleri ciddiye almaktan uzaktır. Bu nedenle ben sordum, bilinen gerçek ortaya çıktı, şimdi buna karşı dikkat çekiyoruz.