CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun Mersin'deki polisevine yönelik düzenlenen saldırıyı gerçekleştirenlere ilişkin açıklamasına tepki gösterdi. Başarır, "Sen şehit tabutunun önüne çıktın. O iki küçük çocuğun gözünün içine bakarak yalan söyledin be adam. Hiç utanmadın mı?" ifadelerini kullandı.

Başarır: İçişleri Bakanı şehit tabutunun önüne geçip yalan söyledi

CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, PKK'nin askeri kanadı HPG'nin üstlendiği Mersin'in Mezitli ilçesi Tece Mahallesi'nde bulunan polisevine yönelik düzenlenen saldırıya ilişkin konuştu.

HPG'nin saldırıyı gerçekleştirenleri İçişleri Bakanlığı'ndan farklı olarak açıklamasına rağmen CHP'nin hedef alınmasına tepki gösteren Başarır, Halk TV'de yayınlanan 'Sansürsüz' programında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya seslenerek "Sen şehit tabutunun önüne çıktın. O iki küçük çocuğun gözünün içine bakarak yalan söyledin be adam. Hiç utanmadın mı?" dedi.

Programda gazeteci Barış Pehlivan'ın kendisine yönelttiği "İçişleri Bakanlığı polisimizi şehit eden teröristlerin kimliklerini açıkladı mı şu ana kadar?" sorusu üzerine Başarır, pazartesi günüden bu yana çirkin bir tiyatro yaşandığını söyleyerek şunları kaydetti:

"İki tanesini açıklamadı. Ne yaptılar biliyor musunuz? O teröristin, ilk gün resmi ile birlikte açıklanan kadın teröriste yönelik açıklamalarından sonra PKK bir gazetede bir şeyler paylaştı. Tabii ki hiç birimiz bunlara itibar etmedik. Çünkü benim için Türkiye Cumhuriyeti'nin Emniyet Genel Müdürlüğünün, İçişleri Bakanı'nın söylediği önemlidir. Doğru olan bu değil mi?

İki kişi dedi, isim verdi, resim verdi. Soylu o isimleri doğruladı. Ciddiyetsizliğe bakın, dün başka bir yerde başka bir konuşma yaparken araya da bunu sıkıştırıp bu olayın gerçeğini anlattı.

İki kişiye borcun var Süleyman Soylu... 9 yaşındaki Ahmet'e çocuğa borcun var. Ben o çocuğu gördüm. Unutmak istiyorum dedim, ben bunu yaşayamıyorum dedim. Bana sarıldı. Kızı Melis'e borcum var. Sen şehit tabutunun önüne çıktın. O iki küçük çocuğun gözünün içine bakarak yalan söyledin be adam ya... Bu ülkenin İçişleri Bakanı 9 ve 6 yaşındaki iki çocuğun gözlerine bakarak yalan söyledi. Hiç utanmadı mı? Ben hala kendime gelemedim. Çünkü ben o 2 çocukla bir saat vakit geçirdim. Ve ben bu olayı rapor eden partinin milletvekiliyim öyle mi? Benim bu iki çocuğa borcum var. Bu işin aslını gerçeğini biz ortaya çıkartacağız"

NE OLMUŞTU?

Mersin'in merkez Mezitli ilçesi Tece Mahallesi'ndeki polis evine saldırı düzenlenmişti. Saldırıda Sedat Gezer isimli polis hayatını kaybetmiş, 1 polis ise yaralanmıştı.

İçişleri Bakanlığı, saldırıyı gerçekleştirenlerin PKK'li olduğunu ve 2 kişiden birinin, Dilşah Ercan olduğunu duyurmuştu.

Saldırıyı üstlenen PKK'nin askeri kanadı HPG ise saldırıyı gerçekleştirenleri Dilara Ürper ve Emel Feremez Hisen olarak açıklamıştı.

Dilşah Ercan'ın CHP'nin 2012 yılındaki "Tutuklu Gazeteciler" raporunda yer alması, iktidar kanadı tarafından gündem haline getirilmişti.

Bu eleştirilere yanıt veren Özgür Özel, şunları kaydetmişti:

“Gazeteciyim deyip bunu ispat edenlere mektup yazmışız. 2012'de buna gelen cevaplardan birini alıyorlar. 2012'de Mehmet Baransu'ya ne diyordunuz? Baştacı bir gazetecinizdi, şimdi terörist. Ekrem Dumanlı, firari terörist. Türkçe Olimpiyatları'nda ayırdığı koltuğa oturuyordunuz. Örneğin Zekeriya Öz, o tarihin en önemli savcısı bugün terörist. Yüksek Askeri Şura üyesi olarak en yüksek rütbeli darbeci Akın Öztürk bugün terörist. Mehmet Dişli, kardeşi yurtdışında Türkiye'yi temsil ediyor halen daha ama Hulusi Akar'ın en yakını o gece darbeci şimdi terörist. Sonra Erdoğan çıkacak, 'Rabbim milletim beni affetsin' deyip bu pisliklerden kurtulacak sonra siz 188 gazeteci ismi içinde adı geçmiş CHP'den 11 yıl önceki raporun hesabını soracaksınız öyle mi? Terbiyesizliğin, hadsizliğin hesabı yok!”