Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) için geri sayım başladı. 2 buçuk milyona yakın öğrenci cumartesi ve pazar günü üniversitelere girmek için yarışacak. Milyonlarca gencin geleceği için dönüm noktası olan sınavlar, öğrenciler kadar ailelerde de heyecan ve kaygı yaratıyor. BirGün’e bilgilendirmede bulunan Uzman Pedagog Belgin Temur, sınavlara gereğinden çok anlam yüklendiğinin altını çizdi. Temur, öğrencilerin hayatını etkileyen […]

Başarısızlığın sebebi ailelerin yoğun kaygısı

Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) için geri sayım başladı. 2 buçuk milyona yakın öğrenci cumartesi ve pazar günü üniversitelere girmek için yarışacak.

Milyonlarca gencin geleceği için dönüm noktası olan sınavlar, öğrenciler kadar ailelerde de heyecan ve kaygı yaratıyor.

BirGün’e bilgilendirmede bulunan Uzman Pedagog Belgin Temur, sınavlara gereğinden çok anlam yüklendiğinin altını çizdi.

Temur, öğrencilerin hayatını etkileyen sınavların, yoğun kaygı yarattığını ifade ederek, “Kaygı zihinsel olarak bizi belli bir duruma hazırlar, planlama yapmamıza yardımcı olur, motive eder, performansımızı arttırır ve zamanı etkin kullanmamızı sağlar. Ancak kaygı belli bir düzeyin üzerine çıktığında bireyin başarısını olumsuz yönde etkiler” dedi.

Ölüm-kalım meselesi değil

Anne babalara tavsiyelerde bulunan Temur, kaygıların bulaşıcı olduğunu ve çocuğa yansıtılmaması gerektiğini aktardı.

Sınav sonucu ile aşırı meşgul olunmamasını söylen Temur, ailelere şu önerilerde bulundu:

• Beden diliniz ve sesinizin tonu her zaman söylediklerinizden daha etkili. Ağzınızdan çıkan ile bedeninizin söylediği çelişiyorsa çocuğunuz daha çok beden dilinizden etkilenecek.

• ‘Kazanmak zorundasın, geleceğin buna bağlı, şu kadar net yapmalısın’ türünden zorunluluk içeren ifadeler kaygının artmasına neden olur.

• Çocuğa sürekli ders çalışması gerektiğini hatırlatmak, çocuğun kendisi için değil ailesi için çalışması gerektiğini düşünmesine sebep olur ve böylece daha yoğun kaygı hisseder. Zaten çocuğunuzun bu sınava dek sorumluluğu kazanmış olması gerekir ve bu durumda bu tip uyarılara ihtiyacı yok. Bazen de aşırı uyarı alan çocuklar ailelerine tepki olarak çalışmayı aksatabilirler.

• Gereğinden fazla fedakârlık yapmanız ve bunu her fırsatta dile getirmeniz, sadece çocuğunuzun kaygısının artmasına neden olur. Ailelerinin bu fedakârlığının karşılığını veremeyeceği endişesi çocuklar için en rahatsız edici endişe sebeplerinden biri.

• Bazı anne babalar çocuklarının motivasyonunu artırmak için; ‘böyle gidersen asla kazanamazsın’, ‘bu şekilde sınav kazanılmaz’, ‘bu kadar az çalışarak kazanamazsın’, ‘bu kafayla gidersen zor kazanırsın’ gibi sözler söylerler. Ancak bu tam tersine çocukların motivasyonunu olumsuz etkiler.

• Yapılan en büyük hatalardan biri de çocukları başka çocuklarla kıyaslar. En zararlı tutumlardan biri budur.

• Anne baba, öğrenciye sınavın bir ölüm-kalım meselesi olmadığını, yararlanılması gereken bir fırsat olduğunu, bu fırsat kaçırılsa bile hayatta başka fırsatların onu beklediğini, anlatmalı.