Dünya altıncısı olan basketbol milli takımımızın ülkemize dönüşlerinde karşılanmaları pek muhteşem olmadı. Türkiye'ye dönüşleri sabahın erken saatlerine denk

Dünya altıncısı olan basketbol milli takımımızın ülkemize dönüşlerinde karşılanmaları pek muhteşem olmadı. Türkiye'ye dönüşleri sabahın erken saatlerine denk gelmesi sebebi ile bunun böyle olduğunu düşünmek istiyorum. Daha görkemli bir şekilde karşılanmaları gerekiyordu. Bu büyük başarıyı bir futbol takımımımız kazansa idi kesinlikle büyük bir izdiham yaşanırdı. Basketbola yapılan bu ikinci sınıf muameleden vazgeçsek diyorum. Millilerimiz çok büyük başarılara imza attı. Kendilerinden hiç kimsenin beklemediği güzel bir sonuçla yurda döndüler. Bu başarıları kesinlikle en doğru şekilde değerlendirmemiz gerekiyor.

Havaya girdiğimiz taktirde ilerde çok başımız yanabilir. Milli takımın başındakiler kesinlikle şöyle bir düşüncenin içinde olmasınlar/Bakın bizi ne kadar fazla eleştirdiler biz yine de bildiğimiz yolda yürüdük ve başarılı olduk aynı şekilde devam edersek yine başarılı oluruz'. Şimdi şapkamızı önümüze koyalım ve düşünelim. Biz maçların çoğunu çok iyi mücadele ederek son saniyelerde ve büyük mucizelerle kazandık. Slovenya ve Litvanya maçlarında büyük mucizelerle galibiyete ulaşabildik. Tam tersi bir durum olsaydı takım başarısız olarak değerlendirilecekti. Ama bu kadar mücadele eden ve savunma yapan bir takımı son saniye lerde maç kaybettiği için başarısızlıkla suçla mak da pek adaletli olmazdı. Başarıyı çok iy analiz etmek gerekiyor. Son anlarda elde edi len zaferleri de çok büyük bir başarı imiş gib göstermek "tamam biz çok iyi takımız herşeyi çözdük"diye de düşünmek doğru olmaz.Yan eksiklerimizi tespit etmek ve daha iyiye gitmek için neler yapmamız gerektiğini bilmemiz gerekiyor. Aksi taktirde Avrupa ikinciliği sonrası yaşadığımız felaketleri tekrar yaşarız. Bir kere basketbolümüz Arjantin, İspanyol ve Yunan basketbolünün birkaç gömlek gerisindedir.

Her şeyden önce bunu kabul ediceğiz, eksiklerimizi bileceğiz ve onları yakalamak için çalışmalarımıza hiç ara vermeyeceğiz. Aksi taktirde hem bu rakiplerimizle aramızda olan fark açılır ve geride olan rakiplerimiz de bizi yakalar ve geçerler.

Peki başarı için yapılması gerekenler nelerdir? İlk etapta NBA'de oynayan Hidayet Tür-koğlu ve Mehmet Okur'un takıma bir an önce katılmaları sağlanmalı.Onlar da Dünya Şampiyonasında ortaya konan mücadelenin aynısını saha da vermeliler. Takım olarak en iyi oyuncularımızın olduğu bir kadro ile mücadele etmeliyiz. Türkiye'nin en başarılı 12 basketbolcusu bu kadroda yer almalıdır. Ülke olarak çok başarılı bir basketbol altyapısına sahibiz. Birçok organizasyon ve kulüp basketbol okulları vasıtası ile oyuncu yetiştiriyorlar. Basketbola olan il-giarttıkça eminim ki yetişen kaliteli oyuncularında sayısı artacaktır.

Milli Takım'a çok daha fazla elit sporcu gelecektir. Başarının anahtarı.buradan gelecek oyuncu sayısının artmasıdır. Zaten son yıllarda Avrupa da .altyapı milli takımlarımız başarılı sonuçlara imza atmaktadır. Bu da bizim ilerisi için ümitlenmemize sebep oluyor.