Başbakan Yardımcısı Işık: Yüzde 50 artı 1 kolay ulaşılacak bir rakam değil

Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, AKP Antalya Kepez İlçe Teşkilatının Turgut Özal Spor Salonunda düzenlenen 4. Olağan İlçe Kongresine katıldı.

Kongreye, AKP Antalya İl Başkanı Rıza Sümer ile AKP Antalya milletvekilleri, ilçe parti başkanları, delegeler ve üyeler katıldı. Burada konuşmalar yapan her iki bakan ile Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, kongre süreciyle ve 2019 seçimleriyle alakalı açıklamalarda bulundu.

Yılmaz: “Bu sistem demokrasiye daha çok uygun”

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, 21. yüzyılın Türkiye yüzyılı olacağını, yine Türkiye’nin 80 milyona değil, dünyadaki mazlumlara hitap ettiğini söyledi. Cumhurbaşkanlığı sistemiyle birlikte daha demokratik bir sisteme geçildiğini ifade eden Yılmaz, “Bu ülkeyi yüzde 34’le yönetmek mi daha demokratik? Yoksa yüzde 50 ile mi daha demokratik? Hangisi milli iradeye, demokrasiye daha uygun? Milletten ne kadar çok oy alırsan o millete ve demokrasiye daha çok uygun. Dolayısıyla bu sistem demokrasiye daha çok uygun” diye konuştu.

“Bu gelen sistemin adı millet hükümeti”

Yeni gelen sistemin adını ‘millet hükümeti’ olarak tanımlayan Bakan Yılmaz, “Eğer hükümeti parlamento kurarsa parlamenter hükümet, ama millet kurarsa bunun adı millet hükümeti olur. Sabah gidip oy vereceksiniz akşam evinize gittiğinizde hükümeti kimin kurduğunu bileceksiniz. Niçin? Çünkü bunu millet kurdu. Milletin yaptığına kusur bulunur mu? Dolayısıyla millet ne karar verirse başımız gözümüz üstüne diyeceğiz. Millet hükümeti hayırlı uğurlu olsun” ifadelerini kullandı.

“Eşit hizmet yapıyoruz”

AKP'nin her kesime eşit hizmet verdiğini söyleyen Yılmaz, “Bizim Hakkari’de tek bir milletvekilimiz yok ama havaalanı yaptık, bizim Şırnak’ta bir milletvekilimiz yok ama Cizre’ye havaalanı yaptık. Biz Iğdır’a havaalanı yaptığımızda da orada havaalanımız yoktu. Dolayısıyla biz hizmet götürürken 80 milyonu kardeş bildik, hiç ayrı gayrı bakmadık. İnşallah bundan sonra da 80 milyona hizmet edeceğiz” dedi.

“Önümüzdeki yıl 134 milyar dolar bütçe ayırdık”

Çağdaş uygarlık seviyesine çıkmak için eğitimin önemine de değinen Bakan Yılmaz, “Eğitime önem verirseniz her şeye önem vermişsiniz demektir. Ancak eğitimi ihmal edersiniz her şeyi ihmal etmişsiniz demektir. Bütçemizin en çok payını eğitime ayırdık. 1980’li yıllarda milli gelirden eğitime yüzde 2,1 ayrılıyordu. 90’lı yıllarda yüzde 2,4 ayrılıyordu. Biz geldiğimiz de 2,8 ayrılıyordu, Şimdi 5,8’den fazla ayırıyoruz. Biz 1,2 ayırırken Almanya 5,8 ayırıyordu. Almanya’nın 4’te 1’ini ayırıyorlardı. Ne yaptınız bu kaynaklarla? Sadece 2002’deki 11 milyardı. Bütçenin yüzde 10’una tekabül ediyordu. Önümüzdeki yıl ne kadar? 134 milyar. Bütçenin yüzde 18’ine tekabül ediyor” şeklinde konuştu.

“Öğrencilerin yüzde 99’u memnun”

Bugüne kadar 300 bine yakın derslik yaptıklarını aktaran Yılmaz, derslik başına düşen öğrenci sayısında 36’dan 24’e, öğretmen başına düşen öğrenci sayısını ise 28’den 17’ye düşürdüklerini ifade etti. Bu durumdan öğrencilerin oldukça memnun olduğunu iddia eden Yılmaz, “Öğrencilerin yüzde 99’u memnun” dedi.
Türkiye’nin milli gelirde de yükselişte olduğunu söyleyen Yılmaz, “Türkiye çok daha iyi bir yere gidiyor. 2002 yılında bizim milli gelirimiz 236 milyar dolardı, İsveç’in milli geliri 301 milyardı, şimdi ise 660 milyar dolar. İsviçre’nin 264 milyar dolardı şimdi 511 milyar dolar. Hollanda’nın 467 milyar dolardı şimdi 761 milyar dolar. Türkiye’nin ne kadardı? 236 milyar dolardı şimdi ise 863 milyar dolar. Sorun şu, Allah için 2002’de İsveç’in, İsviçre’nin, Hollanda’nın gerisindesiniz. 15 yılda onlar da çalıştı biz de çalıştık. Onlarda üretti biz de ürettik. Şimdi milli gelirde onların gerisindeyken şimdi 2 katı ilerisine geçtik. Altın bulmadık, petrol bulmadık, doğalgaz bulmadık, o halde bizi diğer ülkelerin önüne geçiren nedir? Beşeri sermayemizdir. İnsanımızın yeteneği, kapasitesidir. İnsanı nitelikli yapan da nedir? Eğitimdir. Nüfusunuz eğitim varsa güçtür, eğer eğitim yoksa yüktür” ifadelerini kullandı.

Işık: “Teşkilatlar bizim için birer okuldur”

Son olarak kürsüye çıkan Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, AKP'nin Türk siyasetine çok fazla yenilik getirdiğini söyledi. Işık, “Eğer AK Parti bu kadar güçlü teşkilatlara sahip olmasaydı ne olurdu? İktidara geldik, daha ilk günlerden itibaren bir takım vesayet odakları başladılar biz AK Parti’yi nasıl iktidardan götürürüz. 2003’deki kamuoyuna çoğu yansıyan sıkıntıyı yaşadık. Ama bu teşkilatlar, halkla iktidar arasında öyle köprüler kurdu ki 2004’deki yüzde 34 olan oy oranımızı yüzde 42’ye çıkardık. Danıştay saldırısını tezgahladılar ve o saldırıdan sonra hükümeti düşürme planları yaptılar. Ve en son bir e-muhtıra yayınladılar. Ne oldu, o güne kadar her muhtıra yiyen şapkasını alıp giderken, ilk defa hükümet kardeşim senin işin vatanı savunmak, senin işin siyasete müdahale etmek değildir dedi. Ve ne oldu, seçim kararı alındı, madem sen beni engellemeye çalışıyorsan, işin doğrusu milletin emanetini millete iade etmektir dedi ve seçim kararı alındı. O seçim döneminde Antalya’nın da nasıl çalıştığını iyi biliyoruz ve Türkiye’de yüzde 46,5 oya geldik. Partimize kapatma davası açtılar. Her türlü vesayeti Türkiye Cumhuriyeti’nde denemek istediler. Eğer bütün bu vesayetler boşa çıkarıldıysa bunda halkımızın feraseti ve basireti halkımızla iktidarımız arasında çok güçlü köprüler kuran teşkilatımızın çok büyük faydası var. Teşkilatlar bizim için birer okuldur. Siyasetin okulu vardır ama teorisi öğretilir, pratiği teşkilatlarda öğrenilir” diye konuştu.

“Yüzde 50 artı 1 kolay ulaşılacak bir rakam değil”

16 Nisan referandumuyla Türkiye’nin işini kolaylaştırdıklarını ancak kendi işlerini zorlaştırdıklarını ifade eden Işık, “Sandıkta hükümetin belirlenmesi, istikrar sorununu kalıcı olarak çözdük. Ama yüzde 50 artı 1 de öyle kolay erişilebilecek bir rakam, sonuç değil. Onun için önümüzdeki dönem daha çok çalışacağız, mücadele edeceğiz ve birlik beraberlik içerisinde önce yerel seçimleri ardından da cumhurbaşkanlığı seçimlerini yüzümüzün akıyla bitireceğiz. Sizlere güveniyoruz” dedi.

(İHA)