Google Play Store
App Store

Yenidoğan davasının 7’nci oturumunda tutuksuz yargılanan başhekim Prof. Dr. Fetin Rüştü Yıldız ifade verdi. Fırat Sarı’yla iş birliğini itiraf eden Yıldız, yüzde 20 oranında anlaştıklarını ve 364 bin TL verdiklerini kabul etti.

Başhekimden işbirliği itirafı
Davayı onlarca avukat takip ediyor. (Fotoğraf: ANKA)

Haber Merkezi

İstanbul’da bebekleri anlaşmalı özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ederek, haksız kazanç sağlamak ve kusurlu davranışlarda bulunarak ölümlerine neden olmak suçundan yargılanan 22’si tutuklu 47 sanığın yargılanmasına dün devam edildi. Bir tane bile kamu görevlisinin yargılanmadığı davanın yedinci oturumunda tutuksuz sanıkların savunmaları alındı.

İlk olarak sanık yenidoğan yoğun bakım hemşiresi Ecem Koç savunma yaptı. Halime bebeğin ölümünden sorumlu tutulduğunu söyleyen sanık Koç, “Anne karnında oksijensiz kalmış bir bebekti. 55 gün kadar tüm çabalarımızla baktık. Eksiğimiz olduğunu düşünmüyorum. Kötü bir bebekti doktorların umudu yoktu buna rağmen elimizden gelen her şeyi yaptık. Aniden ölen bir bebek değildi. Zaten kötü duruma gelmişti. Son birkaç gün de daha kötüydü. Doktor olmadığı için hemşireler olarak müdahale ettik. Birinin de doktora haber vermesi gerekiyordu. O da ben oldum” dedi.

KAMERA ÇALIŞMIYORDU

Tutuksuz sanık hemşire Serenay Şenkalaycı ise Kerem bebeğin ölümü ile ilgili, “Bebeğin doğumuna bizzat katıldım. Bebek kötü doğdu. Akabinde bebeği yoğun bakıma aldık. Doktorum tarafından bana söylenen her şeyi uyguladım. İlker Gönen’i aradığımda bebeğe 45 dakika canlandırma yapılmış ve sonuna gelmiş. 20 dakika daha müdahale etmemizi ve bunu kayıt altına almamızı istedi. Kadın doğum uzmanı alana geldi ‘Hâlâ bebeğe müdahale ediyor musunuz’ dedi. Raporlar gerçeği yansıtmamaktadır. Ben bebek için elimden geleni yaptım” dedi. Mahkeme başkanı’nın “Yoğun bakımda kamera var mıydı?” sorusuna Şenkalaycı, “Yoğun bakımda kamera vardı ama kayıt yoktu” yanıtını verdi.

Eski Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun sahibi olduğu Avcılar Hospital’in Başhekim’i ve AKP Milletvekili aday adayı Fetin Rüştü Yıldız da Fırat Sarı’yla yaptıkları iş birliğini itiraf etti. Sarı ile yüzde 20 oranında anlaştıklarını söyleyen Yıldız, 364 bin TL verdiklerini kabul etti. Mahkeme Başkanının “Anlaşmanız neyi kapsıyordu?" sorusuna Yıldız, "Sadece hastaların daha iyi hizmet almasına yönelik danışmanlık hizmeti üzerinedir. Zaman zaman Fırat Sarı ile personel konusunda önerisini sormuşuzdur. Maaşları hastane olarak biz ödüyorduk" yanıtını verdi. "Ciro artışlarıyla ilgili Fırat Sarı ile görüşmeniz oldu mu?" sorusu ise Yıldız, "Hayır olmadı. Sektörde hasta sayısı azaldığı zaman, ‘hizmette mi sorun var hastalar memnun değil mi’ gibi konuşmalar geçer. Fırat Sarı’ya cirodan yüzde 35 pay veriyorduk, SGK’ye fatura edilince bu ödeme yüzde 20 oluyordu" dedi.

∗∗

BAKANLIK NEYİ KORUYOR?

Kocaeli’de erken doğum sonrası 72 gün boyunca Özel Gebze Yüzyıl Hastanesi’nin yeni doğan bakım ünitesinde kalan bebek Ediz Yekta’nın ölümü nedeniyle yapılan suç duyurusunun ardından Sağlık Bakanlığı soruşturma izni vermedi. Aynı hastane hakkında savcılığa çok sayıda suç duyurusunda bulunulduğu ancak Sağlık Bakanlığı’nın soruşturma izni talebine henüz yanıt vermediği belirtildi. Öte yandan aile daha önce yenidoğan davasına katılmak için dilekçe de vermişti.

∗∗

SILA BEBEK İÇİN 2 AYRI İDDİANAME

Tekirdağ’da istismara maruz bırakılması ve darp edilmesi sonucu kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden 2 yaşındaki Sıla bebeğin ölümüyle ilgili 5 şüpheli hakkında iki ayrı iddianame hazırlandı. İddianamede anne Bakiye Yeniçeri için "ihmali davranışla kasten insan öldürme", "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme", "aile hukukundan doğan yükümlülüğün ihlali" suçlarından toplam 67 yıl hapis cezası talep edildi.

Suça sürüklenen çocuklardan K.A.’nın babası Kani A. hakkında "çocuğun cinsel istismarı", "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından toplam 28 yıl 6 ay, anne Bakiye Yeniçeri’nin birlikte yaşadığı Sanlı Ö. hakkında da "suçu bildirmeme, gizleme" suçundan 1 yıl 6 ay hapis istendi. Suça sürüklenen çocuklardan G.K. için 66 yıl, K.A. hakkında ise 48 yıl ile ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.