Basın İlan Kurumu, 2019 yılından beri ilan vermediği Evrensel gazetesinin resmi ilan ve reklam yayımlama hakkını tümüyle iptal etti.

Basın İlan Kurumu, Evrensel'in reklam yayımlama hakkını tümüyle iptal etti

Haber Merkezi

Basın İlan Kurumu (BİK), 2019 yılından bu yana 3 yıldır ilan verilmeyen Evrensel gazetesinin resmi ilan ve reklam yayımlama hakkını tümüyle iptal etti.

Alınan son kararla, askıda tutulan bu hak tümüyle iptal edilmiş oldu. BİK Genel Müdürlüğü tarafından Evrensel gazetesine iletilen tebligatta, okurların bayilerden birden fazla gazete satın alması, kurum abonelikleri ve kayıt defterlerinin düzenli tutulmadığı iddiası iptal kararına gerekçe gösterildi.

BİRDEN FAZLA GAZETE ALMAK SUÇ SAYILDI

Evrensel'de yer alan habere göre; BİK, bugün gönderdiği kararında, 19 Temmuz’da bayi denetimleri gerçekleştirildiğini 20 Temmuz’da ise idari denetim yapıldığını ifade etti. Bayi denetim sonuçlarına yer verilen kararda, Emek Partisi'nin (EMEP) 13 farklı il ve ilçe örgütünün aldığı abone gazeteleri ile İstanbul, Ankara, İzmir ve Kocaeli’de farklı bayilere gönderilen gazetelerin birkaç kişi tarafından toplu şekilde alınması, iptale gerekçe sayıldı.

14 ve 16 Eylül 2019 tarihlerinde de bayi denetimi yaptığını söyleyen BİK, Evrensel'in “dört bin adetlik asgari fiili satış şartını yerine getirmediğini” ileri sürerek resmi ilan ve reklam yayımlama hakkını iptal etti.

BİK’in gazetenin ilan alma hakkını elinden aldığı kararın bir diğer gerekçesi ise çeşitli kurumların gazeteye abone olması. EMEP'in il ve ilçe örgütleri ile farklı belediyelerin gazeteye abone olarak aldığı gazeteler, bu kurumlar “son bayi niteliğine haiz olmadığı” gerekçesiyle “usulsüz” ilan edildi. Ayrıca gazete merkezinin ve büroların bulunduğu yerlerdeki bayilerde satılan gazeteler için de “Sürekli satış yapıldığı görüldü” denilerek bu satışların "usulsüz" olduğu öne sürüldü.

Basın İlan Kurumu ayrıca Evrensel'in günlük satış ve iade bilgilerinin de denetimde bulunulan süre içerisinde düzenli şekilde elektronik kayıt defterine işlenmediğini iddia etti.

BİK kararında son olarak şöyle dedi:

"Gazetenin kendisine tebliğ edilen 28 Eylül 2019 tarihinde, 23 Mart 2020 ile 30 Nisan 2022 tarihleri arasında Kurumca mevzuat şartlarının aranmadığı salgın süreci hariç bırakılmak suretiyle altı ay içinde yayınlama hakkı yeniden devam etmediği anlaşıldığından, Günlük Evrensel gazetesinin, Resmi İlan ve Reklamlar ile Bunları Yayınlayacak Süreli Yayınlar Yönetmeliğinin 27. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca resmi ilan ve reklam yayınlama hakkının sona ermesine karar verilmiştir"

SUSMAMIZI İSTİYORLAR BAŞARAMAYACAKLAR

Evrensel Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat şunları söyledi: “BİK özellikle İletişim Başkanlığı’na bağlandıktan sonra AKP’nin politikalarına uyumlu hale getirildi. Kadro yapısı da buna uygun hale getirildi. 2019’da ilan hakkımız engellendikten sonra araya pandemi girdi. Denetimler bugüne ertelendi. BİK çalışanları tıpkı istihbarat elemanı gibi çalıştı. Gazetemizi siyasi partilerin, sendikaların alması bu denetimlerde suç kabul edildi. Sonuçta herkes üyelerine dağıtmak üzere gazeteye abone olabilir. Fakat iktidara yakın medyaya hiçbir denetim yapılmadı. Halbuki onların açıkladığı rakamlarla gerçek satış rakamları arasında ciddi farklar olduğunu biz biliyoruz. Biz bu konuda Meclis araştırması talep ediyoruz ve her gazetenin gerçek satış rakamlarının ortaya çıkmasını istiyoruz. AYM geçen günlerde verdiği kararda BİK’teki yapısal soruna işaret ediyordu. Bu karar da bunun bir parçası. Evrensel’i susturmak ve ekonomik olarak boğmak istiyorlar. Ama tabii biz susmayacağız, yazmaya devam edeceğiz. Ayrıca tüm hukuk yollarına başvuracağız. Okurlardan çok daha güçlü bir destek bekliyoruz.”

BASIN HÂKİMİ GİBİ DAVRANIYOR

Evrensel’in avukatı Devrim Avcı, Anayasa Mahkemesi’nin, BİK tarafından verilen ilan cezalarına dair pilot kararını hatırlattı. Kararda, cezaların açıkça anayasaya aykırı olduğunun vurgulandığını ifade eden Avcı, şunları kaydetti: “Kurumun basın özgürlüğüne müdahale etmiş olması zaten Anayasa Mahkemesi’nin son kararında da açıkça ifade ediliyor. Basın İlan Kurumu, hükümete yakın bir basın mahkemesi, basın savcısı, basın hâkimi gibi davranıyor. Kararlarını öyle alıyor. Bu kadar ‘bizden veya düşman’ yaklaşımı var. Gazetecilerin kartlarının verilmesi, reklamların takibi, kesilen cezalar…’’

BİK’in Evrensel’e adeta hasmane bir tutum içerisinde olduğunu söyleyen Avcı, “Gerek verdiği ilan cezalarıyla, gerekse sürekli takip edip ‘açık aramaya çalışması’ ile BİK, Evrensel gazetesine karşı bence bir husumetle inceleme yapıyor, karar alıyor. Elimize ulaşan kararda bayileri denetlediğini, birden fazla gazete alındığını falan yazmış. İlan ambargosuna karşı Evrensel gazetesi ile dayanışarak gazete almayı suç saymış. Bu bir yanı. Ayrıca bir çifte standart. Mesela Hürriyet gazetesini, Yenişafak’ı ya da Sabah’ı… Yani başka herhangi bir ilan alan gazetenin, tüm Türkiye çapında tek tek bayilerden alındığına, böyle denetlendiğine inanmıyorum. İktidar yanlısı gazetelerin hepsinin tek tek okurlarca alınıp okunduğunu mu düşünmeliyiz? Kamu kurumlarında balya balya gördüğümüz iktidar yanlısı gazetelere benzer bir uygulama yapılıyor mu?” diye sordu. Avcı son olarak şunları söyledi:

“Aslında bu bayilerden birden fazla alınan gazeteler, BİK’in ambargosu nedeniyle başlayan dayanışma kampanyaları kapsamında alınıyor. Yani hem gazete ekonomik olarak sıkboğaz ediliyor hem de okur dayanışması engelleniyor."

AYM 'İHLAL' DEMİŞTİ

Anayasa Mahkemesi; BİK'in Evrensel, BirGün, Cumhuriyet ve Sözcü gazeteleri için aldığı ilan kesme cezalarına dair 10 Ağustos’ta verdiği ihlal kararının gerekçelerinde, basın ve ifade özgürlüğünün ihlal edildiğini, bunun yapısal sorunlardan kaynaklandığını söylemiş ve bunun için Meclise bilgi verilmesine hükmetmişti.

Basın ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine vurgu yapan AYM, ayrıca “Basın İlan Kurumu kararlarının düzenleme amacından öteye giderek artık kimi basın mensupları açısından caydırıcı etki yaratabilecek bir cezalandırma aracına dönüştüğü ve bu durumun sistematik bir soruna neden olduğu gözlenmiştir” demişti.

Anayasa Mahkemesi bu kararla, resmi ilan ve reklam kesme cezalarına ilişkin koşulların çerçevesinin çizilmesi, belirli bir açıklık ve kesinlikte olan ifadelerle kanun maddesinin şekli ve maddi yönden yeniden düzenlenmesi gerektiğini ve BİK’in değerlendirmeleriyle ilgili sistematik sorun olduğunu belirtmişti.