Google Play Store
App Store

İsrailli yetkililer, rehinelerin İsrail’e teslim edilmesini sağlayacak ateşkes teklifini reddederken savaşı sürdürmeyi tercih etti. Bu karar skandal niteliği taşıyor fakat ana akım medya yaşananları haberleştirmemeyi tercih ediyor. Takip ettiğiniz mecraya bağlı olarak halkın geri kalanından bambaşka bir dünyada yaşıyor olabilirsiniz.

Basında Gazze suskunluğu
ABD medyası Gazze'de yaşanan gerçekleri gizlemeyi sürdürürken toplumdaki hareketlilik giderek artıyor. (Fotoğraf: DepoPhotos)

Branko MarcetIc 

İsrail beklenen Refah saldırısını başlattı. Güney Gazze’deki bu şehirde 1,4 milyon Filistinli yaşıyor ve nüfusun büyük çoğunluğunu kadın ve çocuklar oluşturuyor. Şehir bir buçuk yıldır kuşatma altındaydı. İsrail’in saldırısı, Katar ve Mısır’ın ortaya koyduğu ateşkes önerisinin peşinen reddedilmesinden saatler sonra başladı. Halbuki Hamas ateşkes koşullarını kabul ettiğini duyurmuştu.

Ateşkes, çatışmaların durdurulması karşılığında rehinelerin İsrail’e teslim edilmesini öngörüyordu fakat İsrailli yetkililer ateşkes koşullarının “taleplerini karşılamaktan uzak olduğunu” söylediler.

Bu açıklamadan iki gün önce, Başbakan Binyamin Netanyahu gayri resmi bir açıklama ile basına konuşmuş ve “İsrail’in rehinelerin bırakılması koşuluyla ateşkes yapmayı asla kabul etmeyeceğini” söylemişti. Şimdiyse açıkça “Anlaşma olsa da olmasa da Refah’a gireceklerini” söyledi. Reuters’a konuşan ABD’li bir yetkili ise İsraillilerin “Hamas ile yapılan görüşmelere iyi niyetle girmediklerini” ifade etti.

Açıkça ifade edelim: İsrailli rehinelerin serbest kalmasını sağlayacak bir anlaşma masaya getirildi, Hamas anlaşmayı kabul etti fakat İsrailliler karşı çıktı çünkü ülkenin liderleri Hamas’ın tamamen yok edilmediği herhangi bir ateşkes senaryosuna kapalılar.

O halde ABD medyasının olan biteni nasıl haberleştirdiğine bakalım. Haberleri gündelik olarak takip edenlerin büyük çoğunluğunun yalnızca manşetleri okuduğunu da akılda tutarak, birçok insanın olan bitenden haberdar olmadığını söyleyebiliriz.

ABD basınının önde gelen yayın organlarını okuyanlar, bir tür ateşkes anlaşmasının masaya getirildiğini fakat anlaşma koşullarının bir şekilde uygun görülmediğini gördüler. “Anlaşmalar böyledir ve her zaman başarıya ulaşamazlar” diye düşündüler. Refah’a saldıran İsrail’in aslında ateşkes sağlama çabasını sürdürdüğü izlenimine kapıldılar.

ABD’li haber kuruluşlarının gerçekleri aktarmak için örnek alabileceği bir manşet istiyorsanız, İsrail gazetesi Haaretz’in Netanyahu’nun 4 Mayıs’ta ateşkes anlaşmasını isim vermeden yalanlamasına ilişkin haberine bakabilirsiniz: “Hamas Gazze’de Ateşkes Anlaşmasını Kabul Etti; İsrailli Yetkililer Savaşın Sona Erme Olasılığını Reddediyor.”

‘ÇARESİZ İZLEYİCİ’ 

Fakat ABD’de manşetleri incelediğimizde yalnızca bir gazetenin “gerçekleri eksiksiz aktarmaya” yaklaştığını görüyoruz. USA Today gazetesinin manşeti şöyleydi: “Hamas Ateşkes Tasarısını Kabul Edeceğini Söylüyor; İsrail İstilaya Hazırlanıyor.” Kusursuz sayılmaz, fakat gerçekleri adil şekilde aktarmaya yakın.

Diğer üç büyük gazetenin manşetleri ise aynı açıklıkta değildi. Washington Post, İsrail’in “Refah istilasına doğru ilerlediğini, bir yandan olası ateşkes görüşmelerini sürdürdüğünü” yazdı. Atılan manşet, İsrail’in aktif biçimde ateşkes sağlamaya çalıştığı yönünde asılsız bir izlenim oluşturuyor, İsrail’in peşinde olduğu “ateşkes” senaryosunun ardında İsrail’in savaşı sürdürmek istemesinden ötürü derinden bir çelişki olduğunu ise ifade etmiyor.

Atılan manşet, ateşkes koşullarını ve rehinelerin serbest bırakılmasını reddedenin İsrail olduğuna değinmiyor. Halbuki haberin kendisine bakıldığında, İsrail’in yalnızca “geçici ateşkes” peşinde olduğu ve sonrasında yine savaşı sürdürme arzusunda olduğu anlaşılıyor.

New York Times’ın manşeti ise şuydu: “Beyaz Saray Gazze Barış Görüşmelerini Ayakta Tutmaya Çalışıyor.”

Alt başlıkta ise şu cümle yer alıyor: “Atılan adımlar, Başkan Biden ve ekibi Gazze’yi perişan eden savaşı sonlandırmaya çalışırken, durumun ne kadar değişken olduğunu gösteriyor.” Bu üslup, gazetenin son birkaç yıldır benimsediği tavır ile tutarlı vaziyette. Gazeteye bakılırsa, evrende rastgele meydana gelen olaylar karşısında ABD yalnızca çaresiz bir izleyici konumunda.

Yapılan haberde Hamas “ateşkes planını kabul etti” gözlemi yapılıyor ve “İsrail, taleplerinin karşılanmadığını söyledi” deniyor. Görünüşe göre bu durum karşısında bir yorum getirmemiz mümkün değil ve yaşananları “tökezleyen barış görüşmeleri sürecinde yaşanan son perde” olarak algılamanın ötesine geçemiyoruz. Yaşanan bu tür kazaların ve şanssızlıkların hiçbir sorumlusu yok.

Fakat Wall Street Journal’ın duruşu bilhassa çarpıcı: “Refah üzerine yaşanan ABD-İsrail görüş ayrılığı derinleşiyor.” “Ateşkes mümkün görünmüyor.” Mümkün görünmüyor, çünkü böyle şeyler olur.

MECRAYA GÖRE DÜNYA 

Televizyondaki haberlerde durum daha da kötü. CNN içlerinde en iyisiydi - attığı manşette “Ateşkes anlaşması beklentileri karşılamadı” deniyor. “Milis örgütü Hamas ateşkes koşullarını kabul etti, fakat İsrail taleplerinin karşılanmaktan uzak olduğunu söyledi” ifadelerini kullanıyor. Haberi izleyen kişinin “İsrail’in taleplerinin imkansız olduğunu” anlaması mümkün değil.

Fox ve MSNBC gibi yayın organları ise halkı olan biten hakkında bilgilendirme gerekliliği bile görmüyorlar. MSNBC sayfanın kenarına iliştirilmiş bir haberde “Hamas rehine ve mahkum takası öngören ateşkes koşullarını kabul etti” deniyor.

MSNBC’nin kapak sayfasının geneline baktığınızda, görülmekte olan Donald Trump davasından ve eski başkan etrafında dönen türlü skandallardan başka bir hadise yok sanırsınız. MSNBC’nin manşet haberlerinin tek konusu Donald Trump gibi görünüyor. Buna tek istisna, Met Gala’da ünlülerin giydiği kıyafetler ve pandemi sonrasında “ukalalık eden işçilere” dair demeç veren bir CEO.

Fakat zirveye oturanın Fox Haber olduğunu söylemek gerek.

Fox’un da başlıca gündemi Donald Trump davasıydı. Fakat buna eşlik eden, Muhafazakârlara hitap eden çeşitli haberler vardı: Bill Maher olası bir Trump zaferine ne tepki vereceğinden bahsediyor, CNN muhabirlerinden biri Trump destekçileriyle yediği akşam yemeğinin şokundan söz ediyor, New York polisi Filistin yanlısı “çeteler” ile çarpışıyordu. Kapak sayfasında ateşkes sürecinin esamesi okunmuyordu. İsrail’i Apartheid ve soykırım ile suçlayan Müslüman Boston meclis üyesine dair eski bir haber, “Yahudi düşmanı söylem” olarak duyuruluyordu.

Sayfanın en altında ise “İsrail’in Refah’ta Hamas’a yönelik ‘nokta atışı’ saldırılara” başladığı yazılıydı.

İsrail’in başlattığı savaşta şunu gördük: Haberleri takip ettiğiniz mecraya bağlı olarak, halkın geri kalanından bambaşka bir dünyada yaşıyor olabilirsiniz. Savaş, en kanlı evresine girmiş olabilir ve İsrailli liderler ABD tarafından mecbur bırakılmadıkça katliamı durdurmayacaklarının mesajını veriyorlar. Bu esnada ana akım medya, halkı bilgilendirmekten dahi aciz kalıyor.

Çeviren: Fatih Kıyman

Kaynak: Jacobin