TMMOB Antalya İKK’nin hazırladığı rapora göre Antalya’nın İbradı ilçesi maden ocaklarının tehdidi altında. Doğal bitki örtüsüyle ve bitki çeşitliliğiyle öne çıkan bölge, toza ve kirliliğe teslim edilmiş durumda.

Başka İbradı yok sahip çıkmalıyız

Gökay BAŞCAN

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Antalya İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Antalya’nın İbradı ilçesinde faaliyet gösteren mermer ocaklarının çevresel etkilerini ortaya çıkaran bir rapor yayımladı.

İbradı Yardımlaşma Derneği’nin verdiği bilgilere göre, bölgede 38 maden ocağı ruhsatı bulunuyor. Bunların yaklaşık 8- 10 tanesi aktif ya da pasif şekilde faaliyette. Ruhsatlandırılan alanlar İbradı ilçesi Başbadem Mevkiinden başlayıp Söğütbeli’ne kadar devam eden bölgede bulunuyor. Son olarak bölgede Aytap Madencilik ve Naya Mermer Sanayi Madencilik şirketleri tarafından bölgede mermer ocağı kurulması planlanıyor. Açılması planlanan mermer ocaklarının ruhsat alanlarının çoğu ormanlık alanlarda bulunuyor.

TMMOB Antalya İKK tarafından hazırlanılan raporda, maden ocaklarının bölgeye verdiği zarara ve bölgenin özelliklerine değinildi. Yaşam alanları tehdit altında olan bölge halkı geçimini ormancılık, bağcılık ve hayvancılıkla sağlamakta.

KORUNMASI GEREKEN ALAN

Mermer ocaklarının işletilmesi planlanan bölge, Doğal Hayatı Koruma Derneği (WWF) tarafından ‘Avrupa Ormanları’nın Sıcak Noktaları’ olarak tanımlanan Türkiye’deki dokuz sıcak noktadan birisi.

İKK’nin raporunda Naya Mermer ocak işletme sahasında yoğun bir şekilde sedir ağaçları bulunduğu belirtildi. Raporda şu ifadelere yer verildi: “ÇED Alanında 3 bin 521 adet ağaç tespit edilmiştir. Raporda proje alanında kesilecek ağaç türleri ve sayıları Antalya Orman Bölge Müdürlüğü uzmanları nezaretinde belirlenecek olup kesin ağaç sayısı, kesim aşamasında belli olacaktır” ifadesi yer almakta olup, daha ne kadar ağaç kesileceği belli değildir.”

FAUNA ZARAR GÖRECEK

Raporun sonuç bölümünde ise İbradı ve çevresinin yapılması planlanan mermer ocaklarıyla daha çok tahribata uğrayacağı ve yaşayan faunanın doğrudan zarar göreceği ifade edildi. Kazı çalışmalarının yanı sıra atık depolama ve taşıma faaliyetleri de doğal bitki örtüsünün bozulmasını tetikleyen diğer faktörler olduğu belirtilen raporda, “Dünyada ve Türkiye’de doğal ve kültürel değerleri açısından benzeri olmayan özel alanlardan biridir. Ülkemizdeki ilk ve tek mağara milli parkı olan Altınbeşik mağarası, asırlık sedir ormanları, soğanlı yumrulu geofitleri de içinde barındıran biyolojik zenginliği, doğal su kaynakları ve düğmeli evleri, yüz yıllardır devam eden somut ve somut olmayan kültürel mirası ve taşı toprağı ile paha biçilemez değerdedir. Bu coğrafyanın taşına, toprağına, canlısına, insanına binlerce yılın inançla ve inatla kaydettiği paha biçilmez değerleri bütünüyle korumak ve sürdürmek bu topraklarda yaşayan ve bu ülkenin vatandaşı olan her bir bireyin görevi ve insanlık borcudur. Unutulmayalım ki başka İbradı yok” ifadelerine yer verildi.