Başkanlığa “evet” de hepsi devam etsin!

Yaşadığın doğa bir kişiye yakın şirketlere bir gecede peşkeş çekilsin, akan suyun pet şişelere doldurulup satılsın, birisinin dostları kazansın.

Tüm ülke kararnamelerle betona çevrilsin ama sen buna rağmen başını sokacak bir ev alabilmek için 30 sene kredi ödemeye devam et.

Bir kişi her gün kürsüye çıkıp birilerine bağırıp çağırsın. Ondan güç alan küçük yandaşları da bağırmaya çalışsın. Seninle ters düştüğünde seni de azarlayıp hapse tıksın.

Madenlerde, inşaatlarda denetimsizlik sürsün. Birileri zengin müteahhit olacak diye halkın yoksul çocukları ölsün.
Ülke yönetimi çeşitli tarikatlara cemaatlere pay edilsin. O tarikatların içinden darbeci, katil vs. çıksın Başkan ise bundan sorumlu olmasın.

Eğitim sistemi birilerinin kafasına göre değiştirilmeye devam etsin, bilim dışı mantıkla çocuğun dünya sonunculuğuna demir atsın.

Halife olma hayali ile Ortadoğu’da oyun kurmak istensin, oyunun sonunda başladıkları yere geri dönsünler. Arada da 300 bin insan ölsün.

Beslenen cihatçıların içinden kimileri ılımlı olmaktan vazgeçiversin. Sonra o ılımlı olmayanlar gelip bizim ülkemizi bombalasın.
Ülke etnik kimliklere ayrılsın. Önce kafaya göre “çözüm” densin eleştirenlere ulusalcı densin, sonra “savaş” densin eleştirenlere terörist densin.

İnsanların yediğine, içtiğine, inancına, saygı duyduğuna, her şeye yine müdahale edilsin. Kendi kafalarına göre bir yaşam uygulamasına devam edilsin.

Devlet olanakları ile tüm medya birilerine bağlanmaya devam etsin. Sonra da o birilerinin sürekli övgüleri izlensin.
Ülkede giden yanlışlara dikkat çekebilecek üç beş gazeteci kalsın. Onlar da her gün paralı trollerin küfrüne maruz kalsın.
Baştakiler kafalarına göre interneti kesmeye devam etsin. Ülkede kötü bir şeyler olduğunu internetin yavaşlığına göre öğrenirsin.

Siyasi partilere yine operasyonlar çekilsin. Ya vekilleri hapse atılsın ya da başkanları rant karşılığı iktidara bağlansın.
Dolar bir kuruş indiğinde hükümetin başarısı densin, 1 lira yükseldiğinde “mihraklar” densin. Asgari ücretle ev kirası bile ödenemesin.

ABD’ye göbekten bağımlı olunsun ama bağımlı değilmiş gibi yapılsın. Rusya’yla kavga edilip küfredilsin bir yıl sonra barışılsın, bu sefer de “ne oluyor” diyenlere küfredilsin.

Sadece bir buçuk yılda 32 bombalı saldırı gerçekleşsin. 363’ü sivil 460 kişi can verirken, 2 binden fazla insan yaralansın, bir kişi bile istifa etmesin.

Bu yaşadığımız hayatın sürmesini istiyorsan, AKP’ye de, başkanlığa da, her türlü teklife de “evet” dersin.