Baskı ve tehditlere boyun eğmeyiz
MHP, Sinan Ateş cinayetine ilişkin değerlendirmelerde bulunan gazeteci, siyasetçi, akademisyenlerin yer aldığı 154 kişiden şikâyetçi oldu. Basın meslek örgütleri herkesi ortak tavır almaya çağırdı.
Politika Servisi
Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş cinayetiyle bağlantısı ortaya çıkan MHP, gazetecileri, siyasetçileri, akademisyenleri ve hukukçuları hedef aldı. MHP, Sinan Ateş cinayetine ilişkin değerlendirmelerde bulunan gazeteci, siyasetçi, akademisyen ve hukukçuların yer aldığı 154 kişiden şikayetçi oldu. 154 kişilik listede BirGün Yayın Koordinatörü Yaşar Aydın, BirGün Ankara Temsilcisi Nurcan Gökdemir, BirGün yazarları Timur Soykan, İlhan Cihaner, Güven Gürkan Öztan ve Fikri Sağlar da yer aldı. MHP ayrıca CHP Genel Başkanı Özgür Özel, SOL Parti MYK Üyesi Alper Taş, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu'nun da bulunduğu çok sayıda siyasetçiyi şikayet etti.
Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu’nun dünkü yazısında şikayet dilekçesindeki detaylar yer aldı. Terkoğlu yazısında, "Sinan Ateş cinayeti duruşmalarının başlamasıyla, tetikçiler, ağız birliğiyle, 'Arkadaşları vurdu' savunması yaptı. MHP’ye yakın medya ise tetikçileri savunarak, 'Asıl hedef MHP' tezini işledi. Aynı gün, MHP avukatları da mahkemeye bir dilekçe sundu. MHP’nin 'suçtan zarar gören’ olduğunu ifade ettiler" ifadelerini kullandı.
SUSMAYACAĞIZ
MHP’nin şikayeti kamuoyunun tepkisini çekerken, konuya ilişkin değerlendirme yapan BirGün Ankara Temsilcisi Nurcan Gökdemir, “Siyasi bir suikast olduğuna ilişkin güçlü delillerin birbiri ardına gündemi geldiği, ülkedeki siyaseti, ittifakın yol haritasını şekillendirici niteliğinin genel kabul gördüğü bu cinayeti görmezden gelmenin gazetecilik tanımına sığabileceği düşünülemez. ‘Adli suç’ parantezine sokularak gözlerden kaçırılmak istenilen bu cinayetle ilgili tek amacı gazetecilik görevinin gereğini yapmak olanlara yönelik şikayet dilekçesinde yer alan iftiralar suç konusu yapılmalıdır” dedi. “Bu ülkede yargı tüm yurttaşlarının haklarını korumakla mükelleftir” ifadelerini kullanan Gökdemir sözlerini şöyle sürdürdü: “Bölücü, liberal, Marksist, FETÖ’cü yapıların elemanları, sistematik ve istikrarlı bir şekilde, küresel çeşitli güçlerle ittifak içinde ve siyasi meşreplerine de uygun paylaşım, haber ve yazılarla MHP’ye iftira etmektedir’ suçlamasıyla yapılan şikayete yargının hakettiği yanıtı verip vermeyeceğini bilmiyoruz. Ama bu şikayet ciddiye alınıp da ifade verme zorunluluğu ile karşı karşıya kalırsak söyleyeceğimiz bellidir “Biz sadece gazetecilik yaptık, yapmaya devam edeceğiz.”
DİSK’e bağlı Basın-İş Sendikası Genel Başkanı Turgut Dedeoğlu ise şöyle konuştu: “Kemal Türkler bundan 44 yıl önce bugün öldürüldü. Kemal Türkler’in ve işçi sınıfının katillerine baktığımızda bugün gazeteci arkadaşlarımızı tehdit edenlerin aynı kirli fikirlere sahip olanlar olduğunu görüyoruz. Kemal Türkler’i öldüren zihniyetle ve bugün arkadaşlarımızı tehdit eden zihniyet arasında hiçbir fark yok. Bu aynı karanlık fikrin devamı, aynı siyasi partinin devamı. Hukuki olarak bu kişiler cezalandırılmıyor, davalar zaman aşımıyla kapatılıyor, failler bulunamıyor veya davalar düşürülüyor. Suçlular için bu bir ödül gibi görünüyor ve ülkemizde adeta teşvik ediliyorlar. 1908’den bugüne kadar öldürülen 100’ün üzerinde gazetecinin çoğunun katilleri yakalanmamış, ceza bile almamışlar. Biz DİSK Basın İş Sendikası olarak, Türkiye Gazeteciler Sendikası, Çağdaş Gazeteciler Derneği ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’ne mesleğimize ve meslektaşlarımıza karşı yapılan bu tür tehdit ve saldırılara karşı ortak tavır almayı ve mücadeleyi büyütme çağrısı yapıyoruz.”
ISRARLA SAVUNACAĞIZ
Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Gökhan Durmuş da konuyla ilgili görüşlerini şu şekilde dile getirdi: “Sinan Ateş cinayetinin ardından MHP’lilerin gazetecilere yönelik basın ve ifade özgürlüğü karşıtı saldırıları devam ediyor. Ülkü Ocakları Başkan Yardımcısı’nın geçtiğimiz haftalarda Sinan Ateş cinayeti davasını takip eden gazetecilere yönelik tehditlerinin ve hedef göstermesinin ardından bugün de parti merkezinin bir grup gazeteci ve siyasetçi hakkında şikayette bulunduğu ortaya çıktı. Sinan Ateş davasına ‘suçtan zarar gören’ olarak katılma talebinde bulunan MHP, başvuru dilekçesinde aralarında sendika üyelerimizin de bulunduğu 63 gazetecinin ismini vererek mahkemeye çağrılmasını istedi. Dilekçede gazeteciler hedef gösterildi. Bir cinayet davasının takip edilmesini, mahkeme salonunda verilen ifadelerin, kurulan cümlelerin haberleştirilmesini hazmedemeyen bir anlayış söz konusu. Bu anlayışlara karşı ısrarla basın özgürlüğünü savunmaya, meslektaşlarımızda dayanışma içerisinde olmaya devam edeceğiz.”
∗∗∗
SANIKLARIN SÖYLEDİKLERİNİ BİLİRKİŞİ RAPORU YALANLADI
Sinan Ateş cinayeti davasında tutuklu sanıklardan "Ben hayatım boyunca da kimseyi bir suça sevk etmedim" savunması yapan Ülkü Ocakları Genel Merkez Yöneticisi Tolgahan Demirbaş’ın yine tutuklu sanıklardan Emre Yüksel’e, bir kişinin darbedildiği anlara ait görüntüleri gönderdiği ortaya çıktı.
Ankara'da uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybeden eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin davada suça azmettirmeden dolayı kasten öldürme suçlamasıyla ağırlaştırılmış hapis cezası istenen Ülkü Ocakları Genel Merkez Yöneticisi Tolgahan Demirbaş’ın yine tutuklu Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Emre Yüksel’e darbedilmiş bir kişinin fotoğrafını gönderdiği ve darpla ilgili görüntülerin bilirkişi raporuna girdiği ortaya çıktı.
Duruşmada "Ben hayatım boyunca da kimseyi bir suça sevk etmedim. Sayın Başkanım ben yüksek lisans mezunu, iki yabancı dil bilen, tecrübeli bir öğretmen ve eğitimciyim" diye savunma yapan Demirbaş'ın 12 Haziran 2022 tarihinde Ülkü Ocakları Genel Merkez Yöneticisi Tolgahan Demirbaş’ın dönemin Ülkü Ocakları Genel Başkanı Emre Yüksel’e darbedilmiş bir şahsın görüntülerini yolladığı tespit edildi. Söz konusu görüntüler bilirkişi raporuna girdi.