Google Play Store
App Store

İstanbul Barosu başkanı ve 11 yönetim kurulu üyesinin görevine son verilmesinin ardından dün Olağanüstü Genel Kurul toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan Kaboğlu, mücadeleden vazgeçmeyeceklerini söyledi.

Baskılara biat etmeyeceğiz
İstanbul Barosu kurulu Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleşti. (Fotoğraf: BirGün)

Ebru ÇELİK

İstanbul Barosu, Prof. İbrahim Kaboğlu ile 10 Yönetim Kurulu üyesinin görevlerine son verilmesi ve seçim yapılması talebiyle İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan davanın ardından dün Olağanüstü Genel Kurul toplantısı gerçekleşti. Haliç Kongre Merkezinde yapılan toplantıya, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, Türkiye’nin dört bir yerinden baro başkanı ile avukatları, siyasi parti temsilcileri ve dünyanın çeşitli ülkelerinden çok sayıda hukuk temsilcisi de katıldı.

Kongrede konuşan İstanbul Barosu Başkanı Prof. İbrahim Kaboğlu, "Türkiye’de 2 aydır yargı mensuplarının aracılığıyla savunma nasıl çökertilir diye prova yapılıyor. 11 üyeli yönetim kurulu eksiktir, delil üretilerek özgürlüğünden alıkonulmuştur" dedi.

Kaboğlu şöyle konuştu: “Tıpkı İstanbul Barosu’na dönük olarak yürütülen operasyonlarda olduğu gibi aynı gün İstanbul Savcılığı, Adalet Bakanlığı, İstanbul Adliyesi üç ayrı dosya açabiliyor, imza atabiliyor. Bu kadar hızlı ise yargı, Türkiye’de en çok ihlal edilen hak, neden adil yargılanma hakkıdır? Fikirleri nedeniyle hukuku savunanlar, farklı siyaset savunanlar, farklı dünya görüşünde olanlar için adalet bu şekilde işletilirse bu adalet değil; adaletsizliktir, adaletin çökertilmesidir. Biz eğer savunma hakkını, hak ve özgürlükleri çok daha güçlü biçimde savunursak, anayasal kazanımlarımızı, siyasal kazanımlarımızı daha çok savunursak örgütsel, kurumsal, anayasal kurumlar olarak demokratik hukuk devletinin 2017’de bozulan dengelerini hep birlikte inşa edebiliriz. Genel kurulumuzun, Türkiye’nin demokratik hukuk devleti, insan haklarına dayanan laik ve demokratik cumhuriyet hedefine katkıda bulunmasını içten dilerim.”

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, yaptığı konuşmada, "Hukuksuz suç duyurularıyla, cunta döneminde dahi işletilmemiş görevden alma hükümleriyle cübbemizi iliklememiz isteniyor ya da bekleniyor ise şunu tekrar ifade edelim. İktidarların sağladığı güce tapmayız, zulme ve baskıya boyun eğmeyiz, biat etmeyiz. Eğilmeyiz, bükülmeyiz çünkü gücümüzü erkten değil; haktan, halktan ve hukuktan alırız. Hak bildiğimizi söylemekten asla vazgeçmeyiz. Çünkü biliyoruz ki, biz susarsak, savunma susarsa adalet susar" ifadelerini kullandı. Salonda "Hak, hukuk, adalet", "Savunma susmadu, susturulamaz" sloganları atıldı.

Milletvekilliği düşürülen eski Hatay Milletvekili Can Atalay'ı da hatırlatan konuşmacılar,  Atalay'ın Olağanüstü Genel Kurul çağrısına ilişkin “Her dönem yasaları, hak ve özgürlükleri savunma yolunda zorluklarla, baskılarla karşılaşsa da her birini demokrasiden yana duruşuyla atlatan baromuz ve meslektaşlarımız bu günleri de birlik ve dayanışmayla atlatacaktır” mesajını da aktardı.