Basmane Çukuru tartışmaları büyüyor: Kamuoyu ve yargısal denetim süreci başlatıldı
Avukatlar Senih Özay ve Murat Fatih Ülkü, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın “Basmane Çukuru” önerisinin İzmir’in tarihi ve kent dokusuna uygun olmadığını belirterek, kamuoyu ve yargısal denetim sürecini başlattıklarını açıkladı.

İzmir’in Konak ilçesinde yer alan ve kamuoyunda “Basmane Çukuru” olarak bilinen alan, yeniden tartışmaların odağı oldu. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın, Büyükşehir Belediyesi’nin ana hizmet binasının TMSF tarafından bedelsiz olarak yeniden inşa edilmesi karşılığında, “Basmane Çukuru”ndaki belediye hisselerinin TMSF’ye devri önerisi, kentin geleceği açısından tepki topladı.
Avukatlar Senih Özay ve Murat Fatih Ülkü, bu önerinin kent bileşenlerinin görüşleri alınmadan açıklandığını ve İzmir halkının haklarına zarar vereceğini savunarak, sürecin denetlenmesi için harekete geçtiklerini duyurdu.
Avukatlar Özay ve Ülkü, yaptıkları açıklamada, “Basmane Çukuru”nun yalnızca ekonomik değer taşıyan bir alan olmadığını, aynı zamanda İzmir’in tarihi ve Kültürpark ile bütünleşik yapısının bir parçası olduğunu vurguladı. “Bu alanın kent dokusuna uygun ve bütüncül bir yaklaşımla planlanması gerekirken, Cemil Tugay’ın önerisi kent halkının, meslek örgütlerinin ve sivil toplumun görüşleri alınmadan duyurulmuştur” ifadelerini kullanan Özay ve Ülkü, önerinin kent yararına olmadığını belirtti.
1997’DEN BUGÜNE ÇÖZÜMSÜZLÜK
“Basmane Çukuru” tartışmalarının 1997’ye kadar uzandığını hatırlatan avukatlar, bu sürecin İzmir’deki tüm belediye başkanlarının kişisel yaklaşımları nedeniyle çözümsüz kaldığını dile getirdi. Bu alan, İzmir’in tarihi meydanı Basmane’nin bir parçasıdır ve kent kimliğinin ayrılmaz bir öğesidir. Ancak bugüne kadar kent bileşenlerinin görüşleri dikkate alınmadan planlama yapılmaya çalışılmıştır” diyerek kent yararının göz ardı edilmesine tepki gösterdiler.
Avukatlar Özay ve Ülkü, Cemil Tugay’ın açıklamalarını hem kamuoyu hem de yargı nezdinde denetlenmesi için İzmir Büyükşehir Belediyesi ve TMSF’ye resmi başvuruda bulunduklarını açıkladı. Özay ve Ülkü, bu başvurunun aynı zamanda İzmir halkını ve ilgili meslek örgütlerini harekete geçirmeyi amaçladığını ifade etti.
HİÇBİR BİLGİ PAYLAŞILMADI
Öte yandan Kültürpark Platformu konu hakkında yaptığı açıklamada, şunları belirtti: “İzmir’in kent gündeminde yıllardır ‘Basmane Çukuru’ olarak bilinen ve bugün doldurularak kapatılmış olan alan, İzmir kent gündemine bu kez de ‘takas’ gibi akla hayale sığmayacak bir şekilde oturdu. Turizm, ticaret, otel, ofis ve konut gibi birçok kullanımı içinde barındıran, çeşitli kule projeleri basında yer alırken ne bizlerin ne akademik meslek odalarının ne de kentli ile hiçbir bilgi paylaşılmadı. Her şey kapalı kapılar arkasında sürüyor. İlk günden bu yana talebimiz olan parkın korunarak yaşatılması ve ‘Basmane Çukuru’ bölgesinin, en üst düzeyde kamu yararı gözetilerek, tekrar kamuya kazandırılmasına ilişkin talebimiz devam ediyor. Sayın Başkan’a ve takas önerisini onaylayan Meclis üyelerine; ‘sermayenin açgözlü, yağmacı şirketlerine; meşruluğu tartışmalı, altyapısı olmayan, kentin silueti ve tarihi değerlerine vereceği zararları bariz olan; AVM-iş merkezi–konut–otel gibi unsurları içeren, böyle bir yapıyı, belediye binasının yapılması karşılığında onaylamayı içinize nasıl sindirebiliyorsunuz?’ diye sormak istiyoruz.”