Ukrayna savaşında dengede durmaya çalışan İsrail’i net tavır almaya zorlayan Zelenski, Netanyahu’yu Kiev’e davet etti. Ulusal güvenliği öncelikli mesele yapan Tel Aviv, Rusya’yı karşısına almamak için ortada duruyor.

Batı ile Rusya arasında sıkışan İsrail'in zorunlu Ukrayna dengesi
İsrail’de seçimi kazanan Netanyahu’nun Rusya Devlet Başkanı Putin ile arası oldukça iyi. (Fotoğraf: AA)

Dış Politika

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, İsrail'de seçimlerden galip çıkan Binyamin Netanyahu'yu Kiev'e davet etti. Netanyahu, görüşmede seçim kampanyasında söz verdiği gibi, göreve geldikten sonra Ukrayna’ya silah desteği verme konusunda ciddi düşüneceğini tekrar etti. Zelenski de Netanyahu'ya Ukrayna ile İsrail'in, iki ülkenin karşı karşıya olduğu güvenlik sınamalarıyla uyumlu düzeyde bir ilişkisi olmasını temenni ettiğini aktardı. Zelenski'nin Netanyahu'dan İsrail silahları istediğini ve kendisini Kiev'e davet ettiğini aktardı.

BATI İLE RUSYA ARASINDA

Ukrayna savaşının başlamasından itibaren Rusya'yı karşısına almamak için tarafsız kalmaya çabalayan, bir dönem arabuluculuğa da soyunan İsrail, stratejik müttefiki ABD, Kiev ve Batı’dan gelen eleştirilere rağmen bu tavrını sürdürüyor. Artık tarafını seçmesi yönünde sadece uluslararası aktörlerden değil ülke içindeki çeşitli kesimlerden gelen baskılara rağmen “denge” politikasından vazgeçmeyen Tel Aviv, Rusya'yı hedef alan açıklamalardan kaçınarak "ateşkes" çağrıları yaparak ortada durmaya çalışıyor.

Dış politika yorumcularına göre Tel Aviv’in ABD’ye rağmen Rusya'yı karşısına alma konusundaki çekinceleri "Suriye'de Moskova ile askeri koordinasyonu bozmak istememesi, ülke güvenliğinin etkilenecek olması ve İsrail’de sayısı yüz binlere ulaşan Yahudi cemaatinin etkisi”nden kaynaklanıyor.

Dış politika yazarı Aydın SelcenDış politika yazarı Aydın Selcen

ÖNCELİK ULUSAL GÜVENLİK

İsrail’in Ukrayna savaşındaki ‘denge’ politikasını değerlendiren dış politika yazarı Aydın Selcen, “İsrail için öncelik kendi ulusal güvenliği. Bu nedenle dış politikası tümüyle akılcılık üzerine kurulu, rasyonel ve realist davranıyorlar. Cumhurbaşkanı Yahudi de olsa Ukrayna’nın işgalinde Rusya’ya karşı açıktan tutum almaları, bu defa Putin’le kurdukları Suriye ve Suriye’deki İran varlığı politikalarını ciddi şekilde etkiler. Kendi varlığına açık ve yakın tehdit olarak gördüğü İran’ı Suriye’de Rusya’nın dengelemesi ve Suriye hava sahasına Rusya hava savunma sistemleri devreye girmeden dilediği gibi Hizbullah ve Devrim Muhafızları unsurlarına harekât düzenleyebilmesi İsrail için Ukrayna’ya arka çıkmaktan çok daha öncelikli. Başka deyişle Suriye üzerinde Rusya ile İsrail arasında sessiz bir uzlaşı var” diyor. Bir diğer etkenin de İsrail’deki Rusya kökenli Yahudi sayısının ve bunların siyasal etkinliğinin çok çarpıcı biçimde artmış olması olduğunu ifade eden Selcen Şunları söyledi: Ne zamanki İran Rusya’ya SİHA ve füze vermeye başladı, İsrail’de de bugüne dek süregelen oldukça edilgen tutumunun değişebileceğine ilişkin belirtiler görülmeye başladı. Ancak bu tutum değişimi belirtisi de önceki hükümetin son dönemindeydi. Artık Netanyahu var ve Netanyahu’nun Putin ile temas sıklığı önceki başbakanlık döneminde Erdoğan’ı aratmıyordu. Tabii edilgen Ukrayna siyasetine yönelik ülke içinde ciddi eleştiriler de yok değil. Bu durumu utanç olarak görenler de var. Ama nihayetinde bu strateji işgalden bu yana pek değişmedi ve Netanyahu’nun dönüşüyle de değişeceğini sanmam.”

Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Karel ValansiKültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Karel Valansi

RUSYA'YI KIZDIRMAK İSTEMEZ

Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Karel Valansi de bu 'taraf olmama' tavrında İsrail’in Rusya gibi bir aktörü karşısına almak istememesinin belirleyici olduğunu söyledi. Valensi, “Rusya Suriye’de savaşın önemli bir aktörü. Tel Aviv, bu ülkenin izin vermesiyle Suriye’deki hedefleri vurabiliyor. İsrail için İran varoluşsal bir tehdit, en temel mesele kendi ulusal güvenliği. Tahran’ın Suriye’de etkin olması demek ulusal güvenliğin tehlikeye girmesi demek. Buna dair Tel Aviv, Moskova ile anlaştı. İsrail’in Rusya ile Ukrayna-Batı arasında bir tercih yapma lüksü yok bu nedenle. Moskova’yı karşısına alırsa Suriye’de sıkışır” diyor.

Zelenski’nin Yahudi kökenine rağmen bu durumun değişmediğini ifade eden Valensi, “Lapid hükümeti de silah vermeye yanaşmadı. Natanyahu da silah veririm demedi, düşüneceğim dedi sadece. Esneklikler yaşanacak olsa da bu köklü bir değişikliğe yol açmaz” dedi. Buna rağmen ülke içinde toplumun bir kesiminin Kiev’den yana daha fazla tavır takınması gerektiğini istediğini belirten Valensi, İran’ın Rusya’ya yönelik silah desteğinin ardından Tel Aviv’inde Kiev’e benzer şekilde destek sunabileceğini kaydetti. Bunun nedeni de İran’ın olduğu her cephede İsrail’in karşı tarafta yer almayı kendi varoluş gereği sayması.