Batı’nın oyun alanı Lübnan’da maceracılığın sonu

Tom Fowdy

Lübnan krizde. Beyrut'ta yeni bir kanlı iç savaş endişesini körükleyen kriz, Hizbullah veya İran'ın hatasından çok ülkenin zayıf ve bölünmüş olmasını isteyen Batılı güçlerin ve İsrail'in hatası. Batı medyası, Hizbullah'ın Lübnan'ın problemlerinden özellikle sorumlu olduğunu ve ülkedeki demokrasiyi tehdit ettiğini iddia ediyor. ABD ve Avrupa Birliği'nin (AB) yaptırımlar uyguladığı bu ülkede İran bağlantılı grup ortadan kaldırılırsa Akdeniz ülkesinde her şeyin süt liman olacağı ileri sürülüyor. Ancak bu bakış, hikayenin bir kısmını bile yansıtmıyor. Ülkede şu anda bir savaş olmasa da saldırının kasıtlı bir müdahale olduğu, manipülasyonların mükemmel bir şekilde kurgulandığı açık.

Lübnan'ın bugün korkunç bir durumda olduğunu ve neden ciddi istikrarsızlıklar yaşadığını açıklayamayan bir "iyiye karşı kötü" propagandasıyla karşı karşıyayız. Sömürge geçmişine sahip siyasi modelin ülkenin nihai yıkımından sorumlu olduğu bu şekilde gizleniyor. Lübnan, Sykes-Picot antlaşması sonrası Doğu Akdeniz'de bağımlı bir devlet oluşturmaya çalışan Fransızlar tarafından oluşturulan evcil bir sömürge projesiydi. Bir harita üzerinde sınırları çizmek için Londra ile birlikte çalıştılar, burada ticari çıkarlarını güvence altına alacak kukla hükümetler kurdular.

Ancak sonuçta parlamentoda mezheplere bölünen sistem doğası gereği istikrarsızlık doğurdu. Yaratılan bu mezhepsel gerilim ülkeyi, 1975 ile 1990 yılları arasında 15 yıllık bir iç savaşa sürükledi ve bir başkasına daha neden olabilir. ABD, Fransa ve İsrail'in Lübnan'da, Hizbullah'ın siyasi etkisini bastırmak için ortak bir çabası var. Dünya halklarının, Batılı devletleri ve İsrail'i "terörizm" ile mücadele ediyor gibi gösteren hikayenin aksine, Lübnan'ı gerçekte olduğu gibi görmesi gerekiyor. Ülkede yaşananlar Lübnan'ı oyun alanına çeviren Batı'nın hataları ve maceracılığının bir sonucu.


Russia Today'den çeviren: BirGün Çeviri Kolektifi