Bayram olana kadar mücadeleye devam

Bugün 24 Temmuz Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü. Sansürün kaldırılışının yıldönümü olan bugünde hâlâ basın özgürlüğü tehdit altında. 134 gazetecinin cezaevinde olduğu Türkiye aynı zamanda dünya basın özgürlüğü sıralamasında 157. sırada yer alıyor.

111 yıl önce kaldırılan sansür AKP iktidarı döneminde Türkiye’de sansür memurları yerine patronlar tarafından uygulanıyor. Türkiye Gazeteciler Sendikası, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Basın İş 24 Temmuz’un tekrar bayram olduğu güne kadar mücadele edeceklerini açıkladı.

Kazanan Türkiye olacak

TGS’den yapılan açıklamada “Unutulmamalı ki hükümet/patron sansürü kaldırılınca, gazeteciler üzerindeki baskılar son bulunca, cezaevlerindeki meslektaşlarımız özgür kalınca, medya dördüncü kuvvet olarak işlevini yine yerine getirebilince kazanan tüm Türkiye olacaktır. Gazeteciler haklarına, toplum haberine sahip çıktığında 24 Temmuz bayram olacaktır” ifadeleri kullanıldı.

Dayanışma içinde olacağız

TGC Yönetim Kurulu’nun yaptığı açıklamada ise “24 Temmuz’un 1971 yılından bu yana Basın Bayramı olarak kutlanılmasından vazgeçilmiştir. Gazetecilerin düşünceleri ve haberleri nedeniyle hedef gösterilmediği, işten atılmadığı, gözaltına alınmadığı, tutuklanmadığı bir Türkiye’de 24 Temmuz’u bayram olarak yaşamayı diliyoruz. Bu zor koşullarda fedakarca çalışmayı sürdüren meslektaşlarımızla 24 Temmuz Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü’nde dayanışma içinde olduğumuzu duyuruyoruz. Gazetecilerin düşünceleri ve haberleri nedeniyle hedef gösterilmediği, işten atılmadığı, gözaltına alınmadığı, tutuklanmadığı bir Türkiye istiyoruz” dendi

Direniş tarihe geçti

Basın İş Genel Başkanı Faruk Eren ise bugünün anlamını yitirdiğini söyleyerek şu ifadeleri kullandı: ”Türkiye’de bir ifade özgürlüğünün olduğunu da söyleyemiyorum. Her gün gazetecilerinin hakkının yendiğini söyleyebilirim. Çok sayıda gazeteci arkadaşımız şu anda cezaevinde. Gazeteciler hakkında sayısız dava bulunuyor. Artık iş öyle bir hale geldi ki iktidara mikrofon uzatmak bile işten atılma nedeni saylıyor. Gazetecilik mesleği çok ağır bir süreçten geçiyor. Gazeteciler fişleniyor, tehdit ediliyor, yargılanıyor ve cezaevine atılıyor. Tek iyi şey bizim için şudur: Tüm bu baskılara rağmen gerçek gazeteciler haber yapmaya ve kamuoyuna gerçekleri duyurmaya devam ediyor. Aslında Türkiye’de gazetecilik mesleğinin tüm bu baskılara rağmen onurlu bir direnişi de bulunuyor. Bu direniş şimdiden tarihe geçmiş durumdadır. Bir gün her şey güzel olacak.”