Google Play Store
App Store

Patronların ‘İş beğenmemekle’ suçladığı gençlerin kanuna aykırı biçimde çalıştırıldıkları ortaya çıktı. İstanbul Ticaret Odası’nın raporuna göre üniversite mezunu işçiler haftada 60 saat çalışmaya mecbur bırakılıyor.

‘Beğenilmeyen’ işte 60 saat

Melisa AY

BirGün’ün manşetten gördüğü Cumhurbaşkanlığı verilerine göre Türkiye’de genç işsizliği neredeyse her ay artarken iş bulabilen üniversite mezunlarının önemli bir kısmı ise ilk işlerinde asgari ücretle çalışıyor.

Buna karşın düşük ücretler ve uzun çalışma saatleri ile güvencesiz koşullarda çalışmaya mecbur bırakılan gençler, işverenler tarafından ‘iş beğenmemek’le suçlanmaya devam ediyor.

İstanbul Ticaret Odası Stratejik Araştırmalar Merkezi (İTOSAM), işverenlerle görüşerek hazırladığı istihdam raporunu yayınladı. Rapor için yapılan anketlerde çalışma koşulları bir kez daha gözler önüne serildi.

Raporda mavi yakalı mesleklerdeki açık iş payının yüksekliğine vurgu yapıldı ve “İş beğenmeme olgusu bu mesleklerde yaşanıyor” denildi. İTOSAM’ın anketine katılan bir işveren, “Üniversite mezunları iş beğenmiyor” derken, imalat sektöründeki bir işveren de ‘ağır iş koşullarını beğenmeyen’ işçileri şikayet etti. Mavi yakalılar için, “İşi ağır bulmalarından dolayı ‘üç-beş gün’ çalıştıktan sonra işi bırakıp gidiyorlar” diyen işveren, işçilerin kalması için ‘iyi ücret vermeyi dahi’ denediklerini anlattı, “Usta kaynakçı, 10 yıllık bankacıdan daha yüksek maaş alıyor” dedi. Hizmet sektöründeki bir işveren de, işçileri ‘işi öğrenip kaçmak’la suçladı.

KÖLELİK ŞARTLARI

Buna karşın raporda yer alan veriler dahi işverenleri yalanladı. İşverenlerin istihdam açığından büyük ölçüde sorumlu tuttuğu işçilerin neredeyse yarısının uzun mesai saatleri boyunca çalıştığı raporla gözler önüne serildi. Mikro, küçük ve büyük ölçekli işletmelerde çalışanların neredeyse yarısı, işverene göre dahi uzun mesai sürelerinde çalışıyor. Orta ölçekli işletmelerin de yüzde 58’inde çalışma süreleri uzun. Uzun çalışma sürelerine işveren gerekçeleri ise yapılan işin bunu gerektirmesi, yoğunluk, personel eksikliği, rekabet ve işgücü maliyetinin yüksek olması.

İşçilerin çalıştırıldığı mesai sürelerindeki aşırılık da dikkat çekici. Neredeyse her ölçekte işçiler, kölelik şartlarında çalışmaya zorlanıyor. Büyük ölçekli firmaların ezici çoğunluğunda haftalık çalışma süresi 40-59 saat. Küçük ve orta ölçekli firmalarda da durum benzer. Mikro ölçekli firmalarda, haftada 55 saat ve üzeri çalışma da dikkat çekici boyutta. 250 ve üzeri çalışanın bulunduğu büyük ölçekli firmalarda işçilerin yüzde 44,7’si ise aşırı çalışıyor. İşverenler arasında, çalışanların haftada 70 saate kadar çalıştığını anlatan dahi bulunuyor.

Raporun sonuçları, işçilere ‘rekabetçi maaş’ uygulamasının sınırlı olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Asgari ücretin ortalama ücret haline gelmesinin yanı sıra, işverenlerin kendi sektörü içindeki benzer maaş standardını uyguladığı anlaşılıyor. ‘İşten kaçıyor’ denen işçiler, neredeyse her işyerinde benzer maaşlarla istihdam ediliyor.

KADINA İŞ DE YOK EĞİTİM DE

Raporda, ne istihdamda ne de eğitimde (NİNE) olan 15-24 ve 25-34 yaşları arasındaki gençlere ilişkin veriler de dikkat çekici. 15-24 yaş arasındaki erkeklerde NİNE oranı yüzde 17 iken aynı yaş grubu kadınlarda bu oran yüzde 33,7. 25-34 yaş arasındaki erkeklerde NİNE oranının 15,2’ye gerilediği görülüyor. 25-34 yaş grubundaki kadınların yüzde 52,7’si ise ne istihdam ediliyor, ne de eğitim görüyor.