Bekir Bozdağ’a Kavurmacı tahliyesi üstüne mektup

ŞAFAK PAVEY
CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ

Sayın Bakan, size bu mektubu kapı arkasıyla kapı önünde başka davrandığınız için kamuya açık yazıyorum (En azından iktidarınızın birkaç dakikasını demokrasinin en temiz kuralı şeffaflığa ayırmanız size bile iyi gelebilir). Nezdinizde seçkin olduğu anlaşılan tutuklulardan Ömer Faruk Kavurmacı’nın tahliyesi bana çok sıkıntılı bir tutuklu için umut verdi.

Türkiye sizinle pek çok felaketi ilk kez yaşadı. Yandaşını bahtiyar, seçmenini tarumar eden bir hükümetle de ilk kez karşılaştı. Elitist vekilleriniz, yardım çığlıklarına asla cevap vermediklerinden ne ironiktir ki; size oy veren seçmenler uğradıkları her haksızlıkta CHP vekillerine ulaşıp, tarifsiz dertlerine çare arıyorlar..

Sonsuz iktidar sıtmasına tutulmuş vekilleriniz, düşman Almanya’nın Mercedesleri ve sayısız korumalarıyla, garibanların varlığından bihaber her biri matruşkadan çıkan küçük Erdoğan’lar olarak devlet ikbalini tıksırıncaya kadar kullanırlarken, biz cezaevlerinde, hastanelerde, matem barakalarındayız..

Yakından biliyorsunuz ki; vekillerinizden en görünmezi bile, CHP vekillerinin tarumar ettiğiniz insanlar için yaptıklarının binde birini yapsaydı, içinden bir propaganda masalı çıkararak dolaşırdı. Bizim ahlak anlayışımız; sizlerin büyüsüyle sarhoş dolaştığınız assolist sendromuna uymuyor.

Şu günlerde büyük kâbusunuz, eski ortağınız Gülen’in taraftarı olmak; gizli kapaklı pazarlıklarınızdan ötürü bakanlarınız, vekilleriniz, belediye başkanlarınız ve yüksek bürokratlarınız nezdinde adeta bir avantajken; sadece taraftarlık şüphesi ya da ihbarı bile yoksul insanlar için cehenneme düşmekle eş anlamlıdır.

Ailesinin başvurması sonucu, verdiğiniz izinle 28 Mart 2017 tarihinde Sakarya Cezaevi’nde engelli tutuklu öğretmen Hasan Eltutan’ı ziyaret ettim.

Hasan Eltutan yüzde 45 engelli ve fiziksel sorunları günlük hayatında hayli zorluk yaratan bir tutukludur.

Eltutan, sendika üyesi olduğu için 15 Temmuz sonrasında önce 672 sayılı KHK ile engelli KPSS’si ile atandığı öğretmenlik mesleğinden ihraç ediliyor. (Yazarken yazdığımın trajikomik olduğunu zar zor fark ediyorum. Bizi normal olmayan durumlara o kadar alıştırmışsınız ki ben bile sendika üyeliğinden ihracın demokrasiye aykırılığını birkaç saniyeliğine unutuyorum)

Hasan Eltutan öğretmenlik lisansı iptal edildiğinden özel öğretmenlik yapamadığından ve şu anda 9 aylık hamile olan eşi de işsiz olduğundan eş dost desteği ile ayakta kalmaya çalıştı.

Eltutan Kasım 2016 tarihinde gözaltına alındı ve adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.

25 Ocak tarihinden itibaren Sakarya 2. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından tutuklandı.

Kaçma şüphesi ya da delilleri karartma şüphesi olmayan sanıklar özellikle engellilerle ilgili şartlar sunulamadığında adli kontrol şartı ile tutuksuz yargılanabilmeliler. Ve böylece yoğun insan hakları ihlali olabilecek alanlarda hak çiğnenme ihtimali ortadan kalkacaktır.

Duş alırken ayakta kalabilme imkânı olmayan;

Protez bakımı ve kullanımı son derece özel hassasiyet içermekteyken bir koğuşta herkesin gözü önünde bunu yapmaya mecbur kalan;

İhtiyaç olan protez gereksinmelerine ulaşması son derece uzun bir sürece tabi iken Hasan Eltutan’ın içinde bulunduğu durum dışında; zaten zor olan hayatına ek eziyetler yükleyen ağır bir hak ihlali durumudur.

Tamamen rastlantı olarak Sakarya Cezaevi görevlileri kimi insanlık hasletlerini unutmadıkları için, Eltutan kısmi olarak kimi zorluklarıyla baş edebiliyor (Rastlantı diyorum, çünkü dolaştığım cezaevlerinde insanlık hasletleriyle ömründe hiç karşılaşmamış nicelerini de gördüm).

Toplam olarak baktığımızda kaçma şüphesi sadece bulunmamakla kalmayıp, imkânı da olmayan bu tutuklunun şartlarının çok ağır olduğunu anlamamak mümkün değildir.

Özel ihtiyaç sahibi insanların, Kavurmacı örneğinde görüldüğü üzere adli kontrol şartıyla yargılanmaları ne hukuka bir engel teşkil eder ne de devleti zaafa uğratır. Sadece hayatları darmadağın olmuş ailelerin zor günleri atlatmasına destek olur. Bunu dikkate alacağınızı umuyorum.

Hasan Eltutan ve benzeri engelli tutukluların durumlarını Ömer Faruk Kavurmacı’nın durumu ile karşılaştırarak tutuksuz yargılamalarını sağlamanız adalete bir umut kırıntısı verebilir. Ne dersiniz?