Deprem’den sonra orta hasarlı ve ağır hasarlı bölümleri bulunan İzmir Büyükşehir Belediyesi binası için yıkım kararı verildi. Mimarlar Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu ise hizmet binası için koruma kuruluna başvurdu

"Belediye hizmet binası kültürel mirastır"


BİRGÜN EGE

İzmir’de 30 Ekim 2020’de meydana gelen depremde hasar alan ve ardından boşaltılan İzmir Büyükşehir Belediyesi Ana Hizmet Binası’nın güçlendirmeye uygun olmadığı açıklandı, ardından ise Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, binanın yıkılacağını duyurdu.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne bağlı (TMMOB) Mimarlar Odası İzmir Şubesi, İzmir Mimarlık Merkezi’nde yaptığı açıklamada, söz konusu binanın kültür mirası niteliği taşıdığını belirterek yıkım kararını hatalı bulduklarını söyledi.

Mevzu bahis binanın 1975 yönetmeliğinin gereken şartlarını yerine getirdiğini söyleyen Mimarlar Odası İzmir Şubesi Başkan’ı Dr. İlker Kahraman, “İzmir Büyükşehir Belediyesi Hizmet Binasının Mimari Projeleri 1966 yılında açılan ‘Mimari Proje Yarışması’ sonucu elde edilmiştir. Bina her ne kadar 75 yönetmeliğinden önce yapılmış olsa da 75 yönetmeliğinin tüm şartlarını yerine getirmektedir. Yapıda daha sonra zorunlu hale gelen nervürlü demir kullanılmış, etriye sıklaştırması yapılmıştır. Kültür mirası olarak gördüğümüz bu binanın yıkım kararını hatalı bir karar olarak görüyoruz. Bu görüşümüzü oluşturmamızda etkili olan maddeleri sıralamak isteriz” dedi.

KORUMA KURULUNA BAŞVURU

belediye-hizmet-binasi-kulturel-mirastir-899817-1.

İzmir Büyük Şehir Belediye Hizmet Binası için koruma kuruluna tescil başvurusu yaptıklarını söyleyen Kahraman, “Bina kent belleğinde önemli bir yere sahiptir ve korunması gereken kültür varlığı olarak koruma kuruluna tescil başvuru talebimiz iletilmiştir. Koruma kuruluna başvuru olduğu için yıkımın kararı kurul görüşü gelene kadar uygulanmamalıdır. Koruma kurulunun da bizleri destekleyecek bir karar vereceğini düşünmekteyiz. Binanın yıkılması için gerekli bilimsel raporlar henüz ortada değil” diye konuştu.

Rapor olmadan yorum yapılamayacağını belirten Kahraman, “Yaklaşık 20 hektarlık bir alanın, üzerinde hiçbir bina yapılmadan, çağdaş yorumlara ve kullanımlara uygun açık alan olarak düzenlenmesi sağlanmıştır. Bina yıkılır ise kentin en önemli meydanında sadece merkezi hükümete ait binalar kalacak, yapılması planlandığı söylenilen sembolik bir başkanlık ve meclis binası da yönetim merkezinin yerel yönetim ayağını temsil etmekte yetersiz kalacaktır. Ayrıca sembolik olacağı düşünülen bu binanın hangi tasarım parametreleri ile yapılacağı belirsizdir” ifadelerini kullandı.

Kahraman şunları söyledi: “Binanın zemini kötüdür. Ancak aynı zeminde, hizmet binasının hemen arkasında Cumhurbaşkanlığı kullanımında bir bina, yan tarafta belediyeye ait İZSU binası, az ileride vergi dairesi, Valilik binası, Atatürk Kültür merkezi ve Sabancı Kültür merkezi vardır. Zeminin kötü olması sebebi ile tehlikede olan diğer bina sahiplerine İzmir Büyükşehir Belediyesi uyarı yazısı yazacak mıdır? Bu binalar da aynı sorunla karşı karşıya gelmemekte midir? Belediye örnek olmalı ve hemşerilerine umut vermelidir. Oysa belediye ‘Ben dört az hasarlı bir orta hasarlı bölümü olan binamı yıkıyorum’ demektedir. Orta hasarlı bina sahipleri bir sene içinde binalarını güçlendirmeye çalışırken verilen mesaj biz yıkıyoruz olmaktadır. Oysa belediye yıkmaz, yapar.”