Suruç Katliamı davasında tüm taleplerin reddedilip tek sanığa ceza verilerek dosyanın kapatılmak istenmesine tepki büyük. Katliamda oğlunu yitiren Feti Aydın, “Karar belleğimizde bir yara” derken yaralanan Seven ise mahkemede adaleti göremediklerini söyledi.

Belleğimizde bir yara, Suruç

DİLAN ESEN

Urfa’nın Suruç ilçesinde 20 Temmuz 2015’te 33 kişinin katledildiği, onlarca kişinin yaralandığı IŞİD tarafından geçekleştirilen katliamın davasında çıkan karara tepki büyük. Suruç Katliamı davası, duruşma salonuna getirilmeyen yalnızca tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS ile bağlanan Yakup Şahin’e verilen 34 kez ağırlaştırılmış müebbet, 70 kez 27 yıl hapis ve 10 yıl hapis ile 40 bin TL para cezalarıyla kapatıldı. Katliamda yaşamını yitirenlerin yakınları ile yaralılar ve avukatlar, karara itiraz edecek. Ancak davadan çıkan tek sonuç bu değil. Aynı zamanda mahkeme Avukat Sezin Uçar, katliamdan yaralı kurtulan Koray Türkay, Şahin Tümüklü, Çağla Seven ve saldırıda yaşamını yitiren Çağdaş Aydın’ın babası Feti Aydın hakkında yaptıkları savunmalar nedeniyle ‘tehdit’ suçlamasıyla Urfa Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.


Urfa 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 5 Mayıs 2017’de başlayan davada, avukat ve ailelerin talepleri neredeyse her seferinde reddedildi. Kararla birlikte de adalet arayanlar cezalandırılırken asıl failler ortaya çıkarılmamış oldu. Ayrıca aileler ve yaralılar, Hilvan Kapalı Cezaevi Kampüsü’nde önceki gün gerçekleştirilen 21’nci duruşmada, mahkeme salonuna giren jandarmayla birlikte yargılamanın ‘silahlar altında’ yürütüldüğünü hatırlattı.

27 yaşındaki Çağdaş Aydın 6 yıl önce Suruç’ta IŞİD tarafından katledilenlerden biri. Babası Feti Aydın da saldırıda yaralanan 104 kişinin arasındaydı. Baba Aydın, 6 yıl ve 21 duruşmadır oğlu için binlerce kilometre yol kat ederek Urfa’ya gidiyor. Yıllar boyunca karşılaştıkları muamelelerden bahseden Aydın, “Duruşmalar boyunca panzerlerle, TOMA’larla, dipçiklerle karşı karşıya geldik. Mahkemeyi kapatabilirler ama bu insanların zihninde iz bırakan bir yara. Bizim belleğimizde bir yara. Er ya da geç katiller hesap verecek, rahat rahat uyuyamayacaklar” dedi.

bellegimizde-bir-yara-suruc-935642-1.
Feti Aydın - Yaşamını yitiren Çağdaş Aydın’ın babası



Katliamın sanki tek sorumlusu oymuş gibi Yakup Şahin’in üzerine bırakılıp kapatılmak istendiğini ifade eden Aydın, “Buna benzer cezalandırmalar Cumartesi Annelerinde, Ankara Katliamı’nda, Roboski’de, tren kazalarında yaşandı. Üstünü kapatmaya çalışıyorlar. Ama biz yan yana gelmek zorundayız. Bizim taleplerimiz aynı. Suruç Katliamı’nda önlem alınsaydı diğer katliamlar ortaya çıkmayacaktı. Yeni yeni katliamların önünü almak için mücadele ediyoruz” diye konuştu.

KARARTMAK İSTEDİLER

Adil yargılama yapılmadığı gibi bir de haklarında soruşturma başlatıldığını dile getiren baba Aydın, şunları söyledi: “Mahkemeyi de bu şekilde bitirdiler. Bu talimatla yürütülen bir tiyatroydu. Karartılmasını istedikleri için… Bizim çocuklarımız kendi canlarını ortaya koydular. Yıkılan bir kenti yeniden yapmak için, çocuklar için kendi canlarını ortaya koydular. Biz de onların yapmak istediklerini, hayallerini yarım bırakmayacağız. İdeallerinin takipçisi olacağız. Katillerden er ya da geç hesap soracağız.”

bellegimizde-bir-yara-suruc-935643-1.
Çağla Seven - Suruç Katliamı yaralısı



Saldırıdan ağır yaralı kurtulan Çağla Seven ise sözlerine şöyle başladı: “Karar duruşmasında IŞİD’li biriyle bizim isimlerimiz alt alta yazıldı. Vicdana sığacak bir şey değil. Katliamda yaralanan insanlar ile katili aynı karara koymak çok zedeleyici. En başından beri kötüydü ama sanki biz suçluymuşuz gibi silahlar altında bir yargılama yapıldı. Sanığı dahi getirmemeleri, boş sanık sandalyeleri, cezaevi kampüsüne gelmemiz… Tüm bunlarla 21 duruşmada çektiklerimiz karar duruşmasında cisimleşmiş oldu. Sonunda da biz kabahatli olduk.”

Seven, “Biz katli vacip olarak algılandığımızı mahkeme kararlarında görüyoruz” dedi ve ekledi: “Mahkemelerin böyle olduğu bir yerde bu kararı zaten biliyorduk ama umudumuzu bırakmamaya çalıştık. Mahkeme de kalabalıktı, desteği hissettik. Kendimizi anlatmak istiyoruz ne demek söz vermiyorsunuz, dediğimiz için mahkemeye hakaret ettiğimiz söylendi ve etrafımızı jandarma çevirdi. İnanın mahkeme heyetini göremedik. Bir avukat ‘Kafamı çevirdiğimde silah kafama çarpıyor’ dedi. Bu kadar acılı olmalarına rağmen kötü hiçbir şey yapmadılar, seslerini bile yükseltmediler. Adaleti göremedik. Utanç verici bir tabloydu.”

Duruşmalara sargılarıyla beraber geldiğini söyleyen Seven, “Biz yargının bu kadar sessiz kalacağına inanmak istemedik. Adalet ve hakikat hakkımız gasp edilirken konuşmak ve anlatmaktan hakikati talep etmekten başka elimizden gelen şey yok” diye konuştu.

***

Mahkeme iradesizliğini gösterdi

Suruç Katliamı davası avukatlarından Sezin Uçar, taleplerinin hiçbirinin kabul edilmediğini anımsatarak şöyle konuştu: “Mahkeme sadece sanıklardan Yakup Şahin hakkında mahkûmiyet kararı vererek aslında katliamın bağlantılarını ortaya çıkarma konusundaki isteksizliğini ve iradesizliğini bir kez daha göstermiş oldu. İlhami Bali ve Deniz Büyükçelebi ile ilgili de tefrik kararı verildi. Suruç Katliamı yaralıları Koray Türkay, Çağla Seven, Şahin Tümüklü ve katliamda oğlunu yitiren Feti Aydın ve benim hakkımda hem geçen hem de bu duruşmada söylediklerimiz için hakaret ve tehdit suçlamasıyla suç duyurusunda bulunuldu. Bu davanın bu şekilde sonuçlandırılmak istenmesi katliamın hem siyasi sorumluları hem de katliamın diğer bağlantılarına sirayet ettirmek istenmemesinin de bir gerekçesi. Dönemin başbakanı olan Ahmet Davutoğlu, bu davayla ilgili açıklamalarda bulundu. Ama bizim Davutoğlu’nun duruşma salonuna getirilmesi ve tanık olarak dinlenmesi talebimiz reddedildi.

bellegimizde-bir-yara-suruc-935644-1.
Avukat Sezin Uçar


Yargılama aşamasında ortaya çıkan pek çok delil oldu. Abdullah Ömer Aslan’ın sanık olarak yargılanması, Yakup Şahin’in duruşma salonuna bizzat getirilmesi, yargılamanın bir hapishane kampüsünde değil de bir mahkeme salonunda görülmesini talep etmiştik. Bunların hiçbirisi kabul edilmedi. Sadece Yakup Şahin’in katliamı işlemiş olduğu düşünülmüş oldu. Bugün pek çok yaralının ve katliamda yitirilenlerin yakınlarının söylediği gibi böyle bir karar bekliyorduk. Ama sadece mahkeme salonlarında adalet arayan bir anlayışa sahip değiliz. Adalet mücadelesi bu mahkemeyle başlamadı bu mahkemenin verdiği kararla da bitmeyecek.”

***

Bütün failler yargılanmalı

Suruç Katliamı davası kararına tepki gösteren HDP Dersim İl Örgütü, “Asıl failler açığa çıkarılıp, yargılanıncaya kadar davanın peşini bırakmayacağız” diyerek açıklama yaptı. Dersim İl Eşbaşkanı Nurşat Yeşil, Suruç Katliamı Davası’nın tek kişinin yargılanıp cezalandırılmasının kendileri için sürpriz olmadığını söyledi. Türkiye’de yaşanan bütün katliam davaların sistemi aklayacak bir şekilde sonuçlandığına dikkat çeken Yeşil, “Arkasındaki bağlantıların, bunlara yol gösterenlerin, bunları örgütleyenleri ve bunların arkasındaki örgüt bağlantısını mutlaka ortaya çıkarılması gerekiyor. Bu konuda kolaylaştırıcı olan tüm devlet görevlilerinin ortaya çıkarılıp ve hepsinin mutlaka yargılanması gerekiyor” dedi.