Bergama köylüleri Ovacık Altın Madeni'nin işletilmesini durduran mahkeme kararlarının

Bergama köylüleri Ovacık Altın Madeni'nin işletilmesini durduran mahkeme kararlarının uygulanmadığı gerekçesiyle İstanbul Beyoğlu'nda çıplak eylem yaptı. Küresel saldırıyla karşı karşıya kaldıklarını belirten topluluk önce aldatmacayla topraklarının ellerinden alındığını, şimdi de aynı yöntemle yargının aldatılmaya çalışıldığını iddia etti.

 

"Toprağımızı vermeyeceğiz", "Halkız, haklıyız kazanacağız", "Zehirlenmek istemiyoruz, yaşamak istiyoruz", "Siyanürlü şirket Bergama'yı terk et", "Türkiye Afrika olmayacak" şeklinde slogan atan köylüler, zaman zaman eylemlerini oturarak sürdürdü.

 

Bergama köylülerinin sözcüsü Oktay Konyar, yaptığı açıklamada, "Ülkenin bütün değerlerini 'ben yaptım, ben biliyorum' mantığıyla yok ediyorlar. Çevremizi, doğamızı, hatta onurumuzu... Biz bunları kolay kazanmadık ve asla bizi köle yapan, yabancıları ev sahibi yapan anlayışa itiraz ediyoruz" dedi.

Bergama'da antidemokratik uygulamaların devam ettiğini kaydeden Konyar, şunları söyledi:

"Topraklarımız kirletildi. Onurumuz kirletildi. Köylülerle karşı karşıya geldik. Topraklarımızı elimizden alan, bizi yok sayan insanlar ev sahibi oldu, biz ırgat olduk. Asla bunları kabul etmiyoruz. Yargı kararlarıyla madeni işleten şirketi kapattık. Madenin işletilmesini durdurduk. Ama yargı kararlarının arkasından dolanmasını çok iyi biliyorlar. Bizi aldatarak, nasıl topraklarımızı almışlarsa, şimdi aynı yöntemi yargıda uygulamaya çalışıyorlar. Buna izin vermeyeceğiz. Bu nedenle Bergama'da ve Türkiye'de hukukun üstünlüğünün sağlanmasını, yargı kararlarının herkese eşit olarak uygulanmasını istiyoruz. Bergama'da yargı kararları tam uygulanıncaya kadar biz mücadelemizi sürdüreceğiz."

Küresel saldırının yalnız topraklarını değil, onurlarını da "götürdüğünü", yaylaların, koyların, ormanların teker teker yok edildiğini dile getiren Konyar, "Biz bütün Türkiye'ye mesaj veriyoruz. Demokratik tepkimizi suç işlemeden yerine getiriyoruz. Biz duyarlı yurttaşlarız. Orada yaşıyoruz. O topraklar bizim. Orada doğduk. Şimdi diyoruz ki; yeter. İsyan ediyoruz. Bize bırakılanları çocuklarımıza bırakmak istiyoruz" diye konuştu.

 

"SULARIMIZ KİRLENDİ, SEBZE MEYVE OLMUYOR"

Köylülerden Şahsine Dikmenoğlu da, işçilerin şu anda madende çalıştığını ve bu konuda kandırıldıklarını belirterek, "Devlet neden köylülerine sahip çıkmıyor, ilgilenmiyor? Köylüler olmazsa şehirliler aç kalır. Para da altın da yenmez. Kimse altınla gömülmüyor, pamuktan yapılmış kefenle gömülüyor. Sularımız kirlendi. Sebze, meyve, pamuk olmuyor. Zeytin ağaçları kuruyor. Olan ürünler de hastalıklı" dedi.

Açıklamanın ardından tekrar geriye doğru yürümeye başlayan grup, güvenlik kuvvetlerinin uyarısı üzerine elbiselerinin bulunduğu noktaya kadar ilerleyerek eylemlerini bitirdi.

 

YARGI KARARLARI AÇIK

Bergama köylülerinin sözcüsü Oktay Konyar, altın madeni işletmesine ilişkin yargı kararlarının açık olduğunu belirterek şöyle dedi: "Mahkeme kararlarını aşmak amacıyla çıkartılan ve kamuoyundan gizlenen 29 Mart 2002 ve P 2002/4 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı Danıştay 6. Dairesinin 23 Haziran 2004 gün ve 2002/2618 esas sayılı kararı ile durduruldu. Ayrıca, Sağlık Bakanlığı'nın deneme izni hakkında, İzmir 3. İdare Mahkemesi'nin 27 Mayıs 2004 tarihli 2003/1151 E. 2004/750K. sayılı kararı ile iptal kararı verildi. Ama buna rağmen hala madenin işletmeye açılması için şirket yetkilileri yoğun çabalarına devam ediyor. Oradaki madende çalışan işçi kardeşlerimiz şirketin çıkarları için kalkan gibi kullanılıyor. Kendisini hukuk devleti olarak tanımlayan Türkiye Cumhuriyeti'nin yetkililerine de burdan sesleniyoruz. Mahkeme kararı çok açıktır: Siyanür liçi yöntemiyle altın madeni işletmesi hukuka aykırıdır"