Gezi Parkı protestoları sırasında öldürülen Berkin Elvan’ın soruşturmasıyla ilgili yaptıkları haberler nedeniyle, “Terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” suçlamasıyla yargılanan gazeteciler Canan Coşkun, Can Uğur ve Ali Açar beraat etti.

Berkin Elvan soruşturmasıyla ilgili haberleri nedeniyle yargılanan gazetecilere beraat

HABER MERKEZİ

Gezi Parkı direnişi sırasında Okmeydanı’nda başına polisin attığı gaz fişeğinin isabet etmesinin ardından aylarca komada kaldıktan sonra hayatını kaybeden Berkin Elvan'ın soruşturmasıyla ilgili yaptıkları haber nedeniyle, haklarında “Terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” suçlamasıyla dava açılan gazeteciler Canan Coşkun, Can Uğur ve Ali Açar beraat etti.

Terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” suçlamasıyla yargılanan gazeteciler Coşkun, Uğur ve Açar’ın yargılandığı davanın altıncı duruşması, bugün İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Gazeteci Can Uğur ve avukatı Tolgay Güvercin ile Ali Deniz Ceylan, gazeteci Canan Coşkun ve avukatı Abbas Yalçın, gazeteci Ali Açar ile avukatı Damla Çaltepe duruşma salonunda hazır bulundu.

Savunmaları dinleyen mahkeme heyeti, Canan Coşkun, Can Uğur ve Ali Açar’ın üzerlerine atılı bulunan “Terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” suçundan, “yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması sebebiyle” her üç gazeteci hakkında ayrı ayrı beraat kararı verdi.

NE OLMUŞTU?

Berkin Elvan soruşturmasıyla ilgili 11 Mart 2016 tarihinde Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan “Berkin Elvan’ı vurduğu iddia edilen polis görev yerini hatırlamadı” ve BirGün gazetesinin internet sitesinde yayımlanan “Berkin soruşturmasındaki gizlilik kararının sebebi katilin itibarı zedelenmesin” başlıklı haberler gerekçe gösterilerek gazeteciler Canan Coşkun, Ali Açar ve Can Uğur hakkında 21 Kasım 2019 tarihinde iddianame düzenlenmişti.

Savcılık, “Berkin Elvan'ın ölümünün “bir kısım terör örgütleri tarafından istismar edildiğini” ileri sürerek, dava konusu haberlerle şüpheli polisin hedef gösterildiğini iddia etmişti.

Üç gazeteci hakkında hazırlanan iddianamede “haberlerde şüpheli polisin ismini ve soyadının baş harfini aktarıp fotoğrafın tanınabilecek şekilde verdikleri” iddia edilerek, “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” suçlamasıyla cezalandırılmaları istenmişti.